Tam hukuksuzluk…

-AKP için iptal tek yoldu, aksini hiç düşünmedim. Tam 25 yıldır İstanbul Belediyesi üstünden yüzlerce irili-ufaklı şirket, onlarca yandaş, dinci vakıf-dernek, binlerce yalnızca maaşını alıp hiçbir iş yapmayan asalak ve milyonlarca liradan oluşan yolsuzluklar olduğunu duymayan, bilmeyen kaldı mı sanmıyorum. Lağım medyasının can havliyle her pisliği örtmeye çalışan rezilliği, her tür AKP’li ve MHP’linin tehditkâr tutumları ortadaydı. Hak yerini bulacak diyerek yargıya olan güvenlerini dile getirenler, yani AKP’nin İstanbul’u teslim edeceğini sananlar aldandılar.

-Muhalefet darbe diyor.

-Diyor ama istediği kadar bunu söylesin, darbe dediği tam hukuksuzluğa karşı diklenmediği sürece bunun hiçbir karşılığı yok.

-Halk ne diyecek bu işe?

-Erken seçim diyorlar, yine biz kazanacağız diyorlar, sine-i millet diyorlar. Boykot ise bu kararın ve seçimlerin meşru sayılmadığı zemindir, güçlenirse halkın örgütlü davranışı da güçlenir.

-Ekonomi de dengeler darmadağın olur.

-Ne dengesi ortada denge filan yok. Her şeyi ile bitmiş bir ülke var, yetmiyor ölüm döşeğindeki hastanın aldığı son nefesleri de durdurmak için ümüğüne basıyorlar. Döviz kurları patlayacakmış patlasın, borsa dibe vuracakmış vursun, borç batağı büyüyecekmiş büyüsün, halk sürünecekmiş sürünsün. Bu onları ilgilendirmez.

-Tükendiler o zaman.

-Ha şunu bileydin tükendiler. Şimdi onlar için tek kurtuluş, zorbalığı doruğa taşımak kendilerinden olmayan her şeyi ve her kesi boğup yok etmektir. Önüne geleni silip süpürecekler, bu kendi içlerindeki eski yol arkadaşları da olsa aynı şeyi yapacaklar. Ta ki kendi kendilerini yiyip bitirene kadar.

-Halk susacak mı?

-Görünen o ki gerginlikten neredeyse patlayacak.

-Ne günlere kaldık arkadaş, adamlar resmen ülkeyi esir aldılar.

-Söylemiştim yineleyelim, örgütlenmiş cehalet en büyük düşmanlıktır. Yapılacak şey ise, sistemin üstümüze taşırdığı her tür pisliğe karşı yeni bir yerde örgütlenmektir.

Kardeşliği, eşitliği, özgürlüğü,  adaleti birlikte savunup, büyük bir duvar örebileceğimiz yeni bir örgütlenme. Yoksa bu düzen siyasetinin bir parçası olarak yaşamaya mahkûm edileceğiz.

[email protected]