Soma öldü biz de öldük…

“Ölüm bu fukara ölümü geliyorum, geldim demez”

Bütün bir ülke kömür karasına bulandık.

Anlatılamaz acı ve kederler içindeyiz, gözyaşlarımızın öfke dolu olması da bu yüzden.

Bir kez daha gördük ki kölelik düzeni, kölelerini yok ediyor ve yok etmeye devam edecek.

İnsani tüm değerler bitmiş, vicdanlar körelmiş.

Maden ocaklarındaki çalışma koşulları, sendikal hakların iyileştirilmesi, iş güvenliği, iş sağlığı konularında değişiklikler öneren tek hükümet yetkilisi yok.

Hepsi ağız birliği etmiş cinayeti gizlemeye çalışıyorlar.

Olayın sorgulanması için atanan savcı, daha ilk açıklamasında, ‘kaza’ diye söze başlıyor ve davayı böyle açıyor.

Şirketin patronuna, yönetim kurulu üyelerine, iş yerinde yetkili sendikaya, alandan sorumlu iki bakanlığa ve hükümete değil, şirket çalışanlarına ölümü fatura ediyor.

İğrenç bir tezgâh!

Sonucu şimdiden belli bir süreç öyle sinsice işliyor ki, engel olmanın tek yolu isyan etmekten geçiyor.

Beslendikleri tek şey insanlar üstünde kurdukları korku imparatorluğu.

Direnen yalnızlaştırılıyor kaybediliyor, işçiler bankalara borçlandırılıyor kaybediliyor,’işsiz bırakma’ mekanizması işletiliyor kaybediliyor, taşeronun elinde daha ilk günden kaybediliyor, sendikalar satın alınıyor kaybediliyor, zorla oy verme-mitinglere gitme dayatılıyor kaybediliyor.

İşçilerin ellerinde kalan tek şey, köle toplumu ilkelliğinde boğaz tokluğuna çalışmak ve aynı koşulun emrettiğince ölüme yatmak.

Hak hukuk hak getire!

Şimdi lütfedip göstermelik tazminat dağıtacaklar sonra davacı olmasın diye insanlara paralar yağdırıp ellerinden belgeler alacaklar, öte yandan yargı sürecini işletiyor olacaklar ve bir kaç ‘suçlu ayarlayıp’ cinayeti kapatacaklar.

Çok acımasızlar çok.

Acımasızlıklarını toplumsal aklı esir anlamına gelen dini telkinlerle örtmeye karar vermiş durumdalar.

Soma sokakları sarıklı-sakallı-cübbeli din bezirgânları ile dolduruldu.

İşçi ailelerine ‘direnmeyin dua edin’ diye propagandalar yapan bu sürü, planlı-programlı kapı kapı dolaştırılıyor.

Enerji bakanının bu insanları himaye ettiğini gösteren kareler ülkemiz için utanç kareleri olsa gerek.

Bu cinayetin üstünün örtülmesinde dinin nasıl bir rol üstlendiğini birlikte yaşayacağız.

Belki bir kaç işçi dışında, hak arayan kimse çıkmayacak ve hepsi ‘Allahın işi, kaza bu geliyorum demez’ diyerek susacaklar, ölülerini unutacaklar ve köleliklerini kabullenip ocaklara inecekler.

Ölecekler.

Biz de onlarla birlikte bir kez daha öleceğiz.

Üstümüz başımız kömür karası olacak.

[email protected]