Perde…

Tiyatrolar yeni oyunlar için provalarda.

Bu sezon ‘yardım’ için Kültür Bakanlığı’na başvuran tiyatro sayısı her sezonkinden daha fazla.

Toplam 280 adet amatör-profesyonel-üniversiteler ve yerel gruplardan oluşan yapılar, dosyalarını hazırlayarak bakanlığa sundular.
Henüz bakanlıktan ses yok.

Kimlere ve hangi kıstaslara göre para dağıtılacak belli değil.

Yeni oyun çıkarmaya çabalayan tiyatrolar ise, banka kredileri ile yapım üretmek için didiniyorlar.

Yukarıdaki toplamın önemlice bir kısmı İstanbul merkezli tiyatrolardan oluşuyor ve ne yazık ki bu toplamın yüzde 98’nin kendilerine ait bir salonları yok.

İstanbul içinde, Devlet Tiyatroları’nın ve Şehir Tiyatroları’nın kullandıkları salonlar dışında özel tiyatroların kiralayarak kullandıkları salonların sayısı 26.

Yanlış okumadınız 64 özel topluluğun bulunduğu 17 milyonluk İstanbul şehrinde 26 adet tiyatro yapmaya elverişli olduğu söylenen salon var.

Bu salonların büyükçe bölümü belediyelere ait.

Aslında çoğuna tiyatro salonu demek için şahit gerek!

Teknik olanakları yok, akustikleri sıfır, seyirci oturma grupları hazin, kulisler yok düzeyinde, seyirciler için dinlenmelik olanakları yoksul, dekor giriş-çıkış kapıları yok.

Bir kaçının dışında hemen hepsi yaşam alanlarından ötelenmiş yerlere kondurulmuşlar.

Kent merkezi olan Taksim de oyun oynamak için bile sıraya girilen ve bir yıllık kiralama rezervasyonları yaz başlarında yapılan tek salon var, Muammer Karaca Tiyatrosu.

Kadıköy yakasındaki Halk Eğitim Merkezi içinde aynı şeyleri söyleyebiliriz.

Bu durum, kentin bir uçtan bir ucuna doğru bakınca daha da iç karartıcı.

Bazı ilçe merkezlerinde salon bulmak olası bile değil. 21. yüzyılın İstanbul’unda düğün salonlarına sahne ve teknik gereçler kurularak oyunlar oynanıyor.

Oysa gökyüzünden bu kente bakınca her adımından yeni bir inşaat yükseliyor.

Kent koca bir şantiye sahası gibi.

Her boş alan TOKİ istilasına uğramış.

TOKİ sitelerinin her biri en az 3 bin insanın yaşam alanı olarak tasarlanmış.

Hepsinin orta yerinden minareler yükseliyor, çevrelerinde büyük büyük alış-veriş merkezi yığınları var.

Hiç birinde evet hiç birinde bir tek tiyatro salonu yok.

Bu anlamda bütün Anadolu da yoksullaştırılmış durumda.

Bursa, Ankara, Adana, İzmit, Eskişehir, Antalya, Mersin ve İzmir dışında birden fazla tiyatro salonu olan kent yok gibi.

Doğu illerimizde ve Karadeniz bölgesinde Devlet Tiyatroları’nın bölge müdürlükleri olmasa tiyatro salonu bulmak hiç mümkün olmayacak.

Ege Bölgesi de Denizli, Manisa, Balıkesir dışında salonsuz kalmış kentler-ilçeler yığını halinde.

Ülke tiyatrosu, 2011-2012 tiyatro sezonu açmaya hazırlanıyor.

Opera da öyle, Bale de öyle Senfoni de öyle.

70 milyon yurttaşın yaşadığı bir ülkenin salon kapasitesi ise ortada.

Kültür Bakanı ise, ülkenin salon sayısı ile övünen sözcükler savuruyor.

Ya eldeki veriler bizi aldatıyor ya da bakan bey gerçeği tersine çeviriyor.

[email protected].