Nasıl oluyor…

Toplu mezarlar görüyoruz, ormanda ağaçlar kesilmiş, özel kostümlerle görevliler araçlardan tabutlar indirip toprağa insan veriyorlar.

Aynı gün yalan haber diye açıklamalar geliyor, görüntüleri çekenlere, yayanlara gözaltı yapılıp, ifadeleri alınıyor, olay kapatılıyor, nasıl oluyor?

İki gün sonra benzeri toplu mezar görüntüleri başka bir ilden paylaşılıyor, önce vali sonra belediye başkanı yalanlıyor, görüntüleri çekenler, yayanlar suçlanıp içeri alınıyor, nasıl oluyor?

Sağlık bakanının 16 kaybımız var dediği gün e-devlet sitesinde yalnız İstanbul’da 20 yurttaşın toprağa verildiği görülüyor, haber oluyor durum, herkes suçlanıyor, bakan açıklama yayıp yalanlıyor, e-devlet erişime kapatılıyor, nasıl oluyor?

Umreden gelen yurttaşların bulunduğu Rize ve Sivas’ta köyler karantinaya alınıyor, yer-gök virüs, sorumluluğun merkezi diyanetten ses çıkmıyor, nasıl oluyor?

Aynı diyanet kendi koyduğu yasağa rağmen hem de Beştepe’de VİP namazı kıldırıyor, ülke susuyor, nasıl oluyor?

Suratları maskeli bir talancı ekip, Kanal İstanbul’un ilk ihalesini yapıyor, halk sosyal medyadan sesini yükseltiyor, bakan görevden alınıyor susuluyor, nasıl oluyor?

Dünya Sağlık Örgütü tüm dünyadan gelen verileri sistemine işliyor, sistem tüm insanlığa açık, orada Türkiye neredeyse kıpkırmızı görünüyor, yandaşlar ve troller Dünya Sağlık Örgütü'nü suçluyor, mesele kapanıyor, nasıl oluyor?

Gerçekte ne oluyor anlayan var mı, birer birer ve hep beraber ölüyor muyuz?

Madem öyle neden gerçeği bilmiyoruz, tersi ise neden inandırıcı değil, hastaneler, sağlık ocakları bile hasta ile dolu.

Ben koridorlarda sıra bekleyen kalabalık hasta görüntüleri izledim hem de canlı yayında.

Her şeyimiz var diyor bakan, her gece yaptığı açıklamalarda bu cümleyi hem de detaylandırarak söylüyor.

Maske var, kit var, yatak var hatta ilaç bile var.

Ama korunma koşullarına uygun biçimde çalıştırılmayan sağlık emekçileri hasta oluyor, hemşirelerimizi kaybediyoruz, doktorlar pozitif çıkıyor, nasıl oluyor?

Laik olduğu söylenen bir ülkede her gece virüse karşı minarelerden dualar okutuluyor, nasıl oluyor?

Bilim insanları bu gidiş İtalya’dan beter diyor, önlemler öneriyorlar, bakan çıkıyor en iyi durumda biziz diyor, mesele kapanıyor ama her gün ölü ve hasta sayımız artarak çoğalıyor, nasıl oluyor?

Evde kal diye bağırıyorlar, esnaf öldük diyor, işsiz perişanız diye ağlaşıyor, halkın %90’ı faturalar, kiralar, ekmek paramız ne olacak diye soruyor, kamyon şoförü bir kardeşim çıkıp evde nasıl kalalım, çalışmazsak ölürüz diyor, anında gözaltına alınıyor, denetimle serbestlik kararıyla bırakılıyor, bakan çıkıp buna müsamaha edemeyiz diyor, nasıl oluyor? 

Bazı belediyeler halkın temel ihtiyaçlarını gidermek için çabalıyor, önlemler için öneriler sıralıyorlar, bildik halk düşmanlığı damarı sen kimsin diye böğürmeye başlıyor, nasıl oluyor?

Bilim kurulu adıyla toplanan ekip durumun vahimliğini belirten kararlar alıyor, bakan kararları açıklayamıyor, AKP’li Cumhurbaşkanına iletiyor, şahsı kararları değil kendi bildiğini uygulamaya koyuyor, bilim kurulu adlı doktorlar, öğretim üyeleri susuyor, içlerindeki din cambazları canlı yayınlarda virüsü Allah yarattı diyor, kurul üyelerinden biri bile istifa etme gereği duymuyor, nasıl oluyor?

Halen Soma’da, Zonguldak’ta yerin yedi kat derinliğinde binlerce maden işçisi çalıştırılıyor, nasıl oluyor?

Ülkenin dört bir yanında patronların bütün fabrikaları açık, işçiler en ağır koşullarda topluca işlerine gidip, topluca çalışıp, topluca geri dönüyorlar, nasıl oluyor?

Bu bahsi daha net hale getirelim, bütün bir ülkede patronların ve bilinen asalakların dışında durumundan mutlu olan, geleceğini gören kimse yok, nasıl oluyor?

***

Çünkü bu düzen çürüdü bitti.

Halkı öldürenin virüs değil çürüyen bu sistemin olduğunu anlamamak için ya kör olmalı ya sağır ya dilsiz.

Şimdi hızlıca yapılması gereken, içimizdeki mikrobu temizlemek için kolları sıvamak olmalıdır.

Yoksa virüs gider bela sürer.

[email protected]