Meydan boş değil…

“AKM bu haliyle işlevsizdir, yıkılıp yenisi yapılmalıdır” diyen Kültür ve Turizm Bakanı efendiye 7 yıl öncesinden yanıt.

Şu dayatılan AKM meselesinden ben bıktım. Siz de bıkmışsınızdır.

Ama dolap dönüyor.

Galiba susarsak, üstümüze devrilecek.

Süreci onlarca kez anlattık.

AKP kalemşorları ve süslü-püslü hanımlar beyler, bir kez daha dinlemek isterler mi bilmem ama gerçeği örtme çalışmalarına karşı doğruyu dillendirmeyi sürdürme kararındayız.

Meydanı boş bulup, yargı kararlarına bile saygı göstermeyen açıklamalar yaparak, ‘karşı çıkan sanatçılar meseleyi bilmiyor’ gibi suçlayıcı bir tanımlama ile ‘tadilat yapılamıyor, yargı kararı elimizi kolumuzu bağlıyor’ demek sıradan bir aldatmacadır.

Başından beri söyleye geldik ve aynı gerçekleri ısrarla söylemekten geri durmuyoruz.

“AKM’ de bir tadilat yapılacaksa koruma kurulu kararları esas alınmalıdır. Bina içinde ve dışındaki tüm tasarruflar kurul kararlarında karşılığını bulmaktadır”

Tadilat-onarım-yenileme için, ihale şartnamesi hazırlarken neden bu gerçek gözetilmemiştir.

Amaç nedir?

Tamam, onu da biz söyleyelim.

Siz hanımlar-beyler için şu anki AKM ticari açıdan elverişsizdir. Yani, orası sizin birilerine güzelleyeceğiniz özelliklere sahip değildir!

Orasıyla burasıyla oynayarak yapı içinde-dışında dönüşümü olanaksız eklentiler, çıkmalar, yıkımlar yapmak istemenizin nedeni de budur.

İhale sonrası ortaya çıkan rakamlar da canınızı sıkmışa benziyor!

Biz bu durumla ilgili açıklamanızı da, ne yaptığınızı bilmediğinizin işareti olarak algılıyoruz.

Depreme dayanıklılıkla birlikte bina içindeki teknik donanımlar ve sahneler üstündeki aksamların yenilenmesinin, bu kadar büyük bir rakam ortaya çıkarmayacağı ise açıktır.

Ama fuayelerine, çatısına restoranlar, alış veriş mekânları yapmayı tasarlayıp, bazı merdivenleri yıkmaya, kat alanlarında farklı düzlemler yaratmak için balyoz çalıştırmaya, dış cephesine bir film şeridi geçirip oraya dev bir reklam panosu yapmaya kalkarsanız olacağı budur, gelir yasaya takılır kalırsınız ve ateş içinde kalmış akrep gibi can havli ile saldırırsınız.

Alanlara çıktığımızda her bir sanatçı dostumuz; ‘katkı sunmaya hazırız, yeter ki kentin merkezindeki sanat etkinliklerini alımlayıcılardan uzaklaştırma niyeti olmasın ve yeter ki bu bina bir an önce hayat bularak ev sahipliğini sürdürsün’ demiştik.

Bizi duymak işinize gelmedi!

Onca TV kanalı canlı yayınlarla ‘AKM yıkılamaz’ eylemlerini aktardılar. Yazılı basında açıklamalar yer buldu. Üstüne günlerce yazıldı-çizildi.

Kültür Sanat-Sen, TOBAV, TOMEB, NHKM, TYS, UPSD, Mimarlar Odası, PEN, Edebiyatçılar Birliği, tiyatro yaratıcıları, müzisyen dostlar ve seyircilerimiz meydanlara çıkıp, boş yere mi ünledik sanıyorsunuz?

Hani, o çok sevdiğiniz ‘sürece demokratik katılım’ söyleminize ne oldu?

O da içi boşaltılmış bir aldatma, bir kaçış mı yoksa?

‘Devletim ben, bildiğimi yaparım’ ‘AKPyim ben, dilediğimi yaparım’ a dönüştü.

Yasaları uygulamayı sever bir yanınız varmış gibi, şimdi gelip ‘yürütmeyi durdurma’ karına saldırıyor, ardına geçip, hem hukuksal sürece hem bize anlaşılmadık laflar ediyorsunuz!

Nasıl olsa meydan boş diye düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz.

Ajansın kuruluş maddeleri içinde yer alan, ‘hiçbir denetime tabi değildir’ maddesini tersine çevirme kararındayız.

Yaptığınız her yanlışı halka açıklamak bize kaldıysa, biz bundan geri durmayacağız.

Söyleyelim de bilin. Önümüzdeki süreç sizler için daha sancılı bir süreç olacak.

‘İstanbul Kültür Forumu’ bir girişim olarak, ders alacağınız çalışmaların eşiğine doğru ilerliyor.

Sizin gibi T.C. ve AB fonlarından yağlanan bütçemiz de yok!

Aklımızı birleştiriyor, bu kentin nasıl bir kültür kenti olduğu gerçeğini size rağmen tanımlamaya çabalıyoruz.

Tüm kültürel kalıtlara ve elbette AKM’ ye karşı saygımızı, yaşatılarak yarına taşınması çabamızı, bu halka ve insanlığa anlatmak istiyoruz.

Haftalık bilgilendirme toplantılarınızda izlediğimiz ve gerçeği gizleme üstüne kurulu açıklamalarınız akıl karıştırsa da yapacağız bunu.

Şunun şurasında 2010’a ne kaldı?

Bir yıldır üstünüz-başınız İstanbul’a bulandı ortada elle tutulur, gözle görülür ne yaptınız?

Hukuk devletinde hukukun üstünlüğü değil midir geçerli olan!

Mahkeme kararına itiraz etme hakkınız elbette var, ama Koruma Kurulu kararları suya yazılmış yazılardan oluşmuyor.

Neden koruma kararları doğrultusunda bir yenileme çalışması yapmayı düşünmüyorsunuz?

Elinizi kolunuzu bağlayan ne?

Ranta açacağınız bir AKM, kimin AKM’si olacak?

Olmadı onunda merdivenlerine dinlenmelik ve salonlarına Uşak kilimleri serersiniz olur biter!

Manzaralı bir odasını da mescit yapmayı ihmal etmeyin, ayıp olur!

[email protected]