Kötü…

Nereye doğru savrulduğumuzun tüm verileri ortada ama bu kimselerin umurunda değil.

Ülke tepetaklak yuvarlatıldı.

95 yıllık kurumlar, kurumlar arasındaki ilişkiler, çalışma yöntemleri artık çöp.

Cumhuriyet kurulduğu günden beri bu günlerin düşünü kuran kadro işbaşında.

YSK başkanının itirafındaki gibi “Biz imam hatipliler altın çağımızı yaşıyoruz.”

Adam haklı kardeşim.

Her yerdeler tuvalet bekçiliğinden, gece bekçiliğine, muhtarlardan, belediyelere, kaymakamlardan, valilere, emniyete kadar ve tıkır tıkır işlerini yapıyorlar.

82 yaşındaki yurttaşı gaza boğup ters kelepçeleyerek katleden, arkadaşının boğazını kesen, haklarını arayan insanların sokağa çıkmalarına bir dakika bile tahammül göstermeyip kılıç kalkan ekibi gibi saldıran polisine, ordunun en omzu kalabalığından en alt rütbelisine, yargının her aşamasında, dış ve iç ilişkilerin içinde dışında, eğitim ve sağlık kördüğümünün her yerindeler.

Saray çalışanları, danışmanları, bakanları, bakan yardımcıları, gazetecileri, televizyoncuları, bankaları, vakıfları, dernekleri, okulları, şirketleri imamdan geçilmiyor.

“95 yıllık zulümden intikam almak nasıl olur göreceksiniz, susun ve izleyin” ya da “Artık bu ülkeyi o… çocukları yönetmiyor” diyen gazeteci kılıklı tetikçiler de haklı.

Lime lime ediliyor tüm sistem.

Kötülük saltanatını koruyor.

Yoksulluk derinleşiyormuş, işsizlik dağ olmuşmuş, zamlar yağıyormuş, laiklik bitirilmişmiş, her gün işçiler iş cinayetlerine kurban oluyormuş, doğa-çevre yağmalanıyormuş, kadın cinayetleri, tecavüzler gündelik olmuş, hayvanlara işkence kuralmış kimsenin umurunda değil.

“Burası bir hukuk devletidir, adalet işliyor, kimse merak etmesin” diyen de haklı.

Cezaevlerinin tıka basa doluluğu, haklarında tek kelime yargı kararı olmadan içeride tutulan binlerce insanın varlığı, uygulanmayan yargı kararları kimin umurunda?

“Ekonominin kötüye gittiği bir yalandır, Allah’ın izniyle iyiyiz daha iyi olacağız, dünyanın on ekonomisinden biri olmaya doğru hızla yol alıyoruz.” 

“Yapılanlar zam değil fiyat düzenlemesi.”

“Döviz yükselmiyor aksine TL değer kazanıyor.”

“Ekmeğin fiyatı aynı gramajı biraz düştü, ne zam mı?”

“Kur artışı köpük.”

“Enflasyon faiz lobisinin yüzünden çıkıyor, gerçek tam tersi.”

Var mı bunlara yanıt?

Yok. 

Gazetelerin sayfalarında, televizyon ekranlarında “sanatçı” makulesi boy gösterip, geviş getire getire “tillahına kadar” diye demeçler veren, “laikliğe bir şey olmaz” safsatasıyla övgüler dizenler var.

Ses çıkaran tek “sanatçı” var mı?

Yok.

Ne yapıyoruz acılara, hüzne, kedere tutunmanın dışında?

Hiç.

Nereye kadar dayanacaksınız gözyaşlarınızla umutlarınızı yıkamaya? 

[email protected]