Bütün bir toplumu zehirli bir ağaç kurdu gibi kemirip bitiren, köleleştiren, aklı esir alan cemaatler ve tarikatlar, tarihlerinin en büyük güçlerine ulaştılar.
Hacıların-hocaların-mollaların-imamların-şeyhlerin-Şıhların memleketi olduk.
Bugün AKP kadrolarının tamamı, bu kara dünyanın örgütlenmelerinin içinden çıkıp gelmişlerdir ve hükümet bakanlarının, vekillerinin her birinin birer cemaat aidiyeti var.
Bu gerçeği düzünden okursak AKP, İslam içinde örgütlenmiş tarikat ve cemaatlerin kutsal ittifakıdır diyebiliriz.
Elbette bunda anlaşılmayacak bir şey yok, inanıyorsan bir aidiyetinin olması çok doğal!
İslam dininin ‘şeriat’ önermesi bilinen bir gerçeklik olduğuna göre, bu hanımları-beyleri bir arada tutan tek gerçeklikte bu olsa gerek.
Bunu anlamakta zorlanmıyorum.
Her ne kadar dini esaslara göre parti kurmak yasaksa da, kanunların arkasından dolanır, ‘şeriat isterüük’ diye örgütlenirsin-partileşirsin ve iktidara gelirsin.
Sonrada kendini Laik diye tanımlayan ülkeyi kemirir yer bitirirsin!
İntikam alırsın.
Tüm ortak değerleri satarsın savarsın-talan eder-peşkeş çekersin, yasalar çıkarıp adaleti evirirsin, hukuku alaşağı edersin.
Cezaevlerini tıka-basa doldurur toplumu ayrıştırırsın, eğitimi sağlığı kendi geleceğine göre düzenlersin, basını devşirir iç edersin, sanatı karalar insan hayatlarından ötelersin, çalışma yaşamını patronlarının isteği doğrultusunda düzenlersin, savaş çığlıkları atar, kendi ülkende akan kanının üstünü kardeşkanıyla gizlemeye çalışırsın.
Boş duranı Allah sevmez!
Senden olmayanı ‘vatan haini’ ilan edersin.
Bütün bunları yaparken ‘ya Allah bismillah’ ile işe başlar, ‘hayırlara vesile olur inşallah’ diye sözü bitirirsin.
Muhafazakârlık nutuklarıyla ‘dindar nesil’ niyetini beyan edersin.
‘Dur’ diyenin olmadıkça meydan senin bilirsin.
Bağır bağırabildiğin kadar, söv, hakaret et, ötekileştir, sindir, tehdit et.
Yetmedi savaş çığlığını büyüt, kus öfkeni, kinini, nefretini.
Vur abalıya vur!
Yoksulun belini kır ki biat etsin, zenginini daha da zengin et ki seninle olsun, efendine el pençe dur ki iktidarın sürsün.
Barışa kara çal ki yandaşların şahlansın.
Haydi durma.
Yer de senin gök de senin, durma ki zulmün artsın, şanın yürüsün.