İş Bitiriciler…

AKP' nin sanat kurmayları(!) İstanbul kentini pazarlamak için proje üstüne proje yapıyorlar. Nasıl mı? Anlatalım.

Meclisten gece yarısı yasası olarak geçen 2010 Avrupa kültür başkenti yasası, uygulayıcılarına ve ön gördüğü ajans'ın yöneticilerine, hiçbir Cumhuriyet yasasında olmayacak kadar geniş olanaklar tanıyor.

Öyle ki ajans'ın harcamaları, tüm denetimlerin dışında tutulmuş.

Bir nevi başbakanların kullandıkları örtülü ödenek gibi. Sorgusuz, sualsiz istediklerine istedikleri kadar para aktarabilecekler.

Sonuçları ne olursa olsun hiçbir uygulaması soruşturulamayacak, yargıya taşınamayacak.

Bu iki durum, yasa maddeleri olarak kabul gördü ve yayınlandı.

2008 yılındayız. 2010'a iki yıl var. Şu ana kadar ajans'ın fonunda biriken para ne kadar bilmiyoruz. Toplam bütçesi ne kadar onu hiç bilmiyoruz.

Ismarlanan projelerin adresleri ise karanlık.

Ajans, kimler tarafından kurulduğu belli olmayan bir çok şirket ya da ortaklık girişiminden hizmetler satın alıyor.

Bir yandan da başvuruları değerlendiriyor. Kimilerinin ağzına bir parmak bal sürülüyor, kimileri ile büyük işler planlanıyor.

İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Kültür A.Ş ile yapılacak proje ise, sürpriz olarak gizleniyor.

Duyumlar gün yüzüne çıkınca ortalık karışacağa benzer.

Şimdilik tilkiler, birbirlerinin kuyruğuna basmamaya özen gösteriyorlar.

Ancak kendi açıklamalarından ve çevrelerinden sızan haberlerden anladığımız o ki kent bir cümbüş yerine dönüştürülecek.

2010 ajansı adına başkan durumundaki Nuri Çolakoğlu, arada bir basına açıklamalarda bulunuyor.

En son, "hemen her mahalleye müzik dinletileri götürüyoruz" dedi.

Bir gezer sahne ile müzik dinletileri.

Kulağa hoş geliyor.

Listede bir hayli ünlü isimler var Kibariye, Seda Sayan, Sibel Can, başbakanın Adnan ağabeyi, Ahmet Özhan beyefendi ve elbette mehter takımı dinletileri!

Ankaralı Turgut ve Müslüm Gürses gibi toplumsal değerler de unutulmamış.

Anlaşılan o ki kenti çok yaman bir sanatsal kuşatma bekliyor!

Bu ve benzeri onca şey için durmaksızın çalışan ekipler var.

Tiyatro bahsinde karar vericiler kimler bilinmiyor nerede ise bir sır gibi gizleniyor ama, "2010 da adım başı tiyatro" oyunu ile karşılaşacakmışız!

Yeteri kadar Tiyatro salonu olmayan bir kentte, adım başı tiyatro kulağa hoş geliyor olsa gerek.

Çalgılı, çengeli bir düzeysizlik önümüzü ardımızı kuşatırsa şaşmamak lazım.

Bu arada 2010 için İstanbul kentinin orta yeri delik deşik ediliyor.

Bu günlerde, Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosuna yolu düşenler bir inşaat çukurundan çıkıp diğer inşaat çukuruna giriyor, asma köprülerle salona ulaşabiliyorlar.

Harbiye delik deşik.

Kongre vadisi kentin göğsüne yapıştırılıyor. İçindeki salonun durumu, gizemini koruyor.

Aylar önce sorduğum soruların yanıtları yok.

Benzeri bir inşaat Şişhane de başlayacak.

Beyoğlu Sahnesi için düzenlenen yarışmaya projeler teslim edildi.

7 Temmuz günü, Büyük Şehir Belediyesi plan ve projeler Müdürlüğü yarışmaya giren mimarların projelerini ve maketlerini teslim aldılar.

Şimdi, Beyoğlu evlendirme dairesi olarak hizmet veren bina ile yanındaki Vergi Dairesi binası yeni bir sahne ile buluşacak.

Bakalım bu alan kime güzellenecek.
Çalık grubuna mı, yoksa Taş yapıya mı göreceğiz.

Acaba, Beyoğlu sahnesi bir 2010 projesi midir? Öyle ise proje bedeli ne kadardır?

Tepebaşı Dram tiyatrosu'nun yerinden yükselen, çirkinlik abidesi TRT binası da yıkılıp yerine kültür-sanat kompleksi yapılacakmış!

Belediye başkanı açıkladı. Ancak yine işin içinde çapanoğlu var.

Suna Kıraç İnan Vakfı, nasıl oluyorsa şimdiden projenin mimarı çizimlerini yaptırmış. Yani işi almış gibi gözüküyor. Ancak ihale yapılmamış.

Kolayı vardır. Büyük Şehir Belediyesi bu, nasıl olsa bir kılıf bulunur!

Bu iki alan, Şişhane ve Tepebaşı önümüzdeki süreçte rant alanı olacak.

Tarlabaşında başlatılan kentsel dönüşümün projesinin, önemli parçaları olarak tanımlanıyorlar!

2010, buralarda da birilerinin ceplerini sıcak paralarla dolduracak.

Verilen mücadele ile yıkımının durdurulduğu AKM'nin başına gelenler de, pişmiş tavuk durumudur.

Şu an, Taksim alanının orta yerindeki o koskoca yapı bir hayalet ev gibi.

İçerde onarım sürüyor mu? Bu bilinmiyor. En son bildiğimiz binanın boşaltıldığı ve sahne aksamlarının sökülmeye başlandığıdır.

Yeni bir durum yok. Bekleniyor.

Bina bekliyor. Kapıya konan yaratıcılar bekliyor, seyirci bekliyor ama o da ne bakan bey'in mesai arkadaşlarından bir açıklama düşüyor.

"AKM dış cephesi reklam afişleri ile değerlendirilecek"

Dünyanın hiçbir uygar ülkesinin göremeyeceği bu gerilik, ancak benim ülkemde olur.

Beyler, o bina bir kültürel varlıktır.

Hem de koruma kurulu tarafından tescilli bir kültürel varlıktır.

Dış görünümünü bozacak hiçbir şey yapamazsınız.

Çivi bile çakamazsınız.

Dahası, çakarsanız sökeriz.

[email protected]