Kim ne derse desin işlerini biliyorlar.
Kurmak istedikleri düzenin temellerini atıyorlar, öyle gizli kapaklı filan değil, göstere göstere.
Müftülere nikâh yetkisi verilmesine, eğitim müfredatındaki tüm düzenlemelere istediğimiz kadar “Bu dayatmadır, böyle eğitim olmaz, burada bilim yok, şeriat var” diyelim durmuyorlar.
Mahkeme kapıları, bir iki örneğin dışında işe yaramıyor. Tüm yetki bakanlık ve onun emrindeki milli eğitim müdürleri, okul müdürlükleri ve öğretmenlerde.
Müfredatı uygulamayanlar hakkında soruşturmalar yağıyor.
Velilerden yükselen seslerse hemen boğulmaya çalışılıyor.
Kitlesel bir karşı duruş gerçekleşmedikçe uygulamanın süreceği açıktır.
TÜRGEV ve Ensar Vakfı ile yapılan anlaşma ise, düpedüz rezalettir.
Bu iki vakfın ne oldukları, ne yaptıkları biliniyor, eğitim alanında ne yapacaklarının ipuçları ise tek tek dökülüyor.
Ensar Vakfı’na verilen “Okullarda oynanacak tiyatro oyunlarını belirleme” yetkisi ise tiyatro sanatını ayaklar altına almanın ilk adımıdır.
Kimdir bunlar ki bir oyunun çocuklara oynanıp oynanamayacağına karar vereceklerdir?
Tehlike büyüktür.
Zaten, tiyatro nedir bilmeyen yüzlerce madrabaz ekipler kurmuş, okul okul dolaşarak; Abdest Nasıl Alınır, Namaz Nasıl Kılınır, İslam’ın Emri gibi “oyun” adlı iğrençliklerle çocukların akıl ayarlarıyla oynuyorlar.
Bu ekipler, tüm il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri tarafından okullara önerilmiyor, emir yazılarıyla oynanması sağlanıyor.
Şimdi Ensar Vakfı aracılığı ile bu soysuzluk şahlanacak ve aydınlanmacı; barışı, kardeşliği, eşitliği, yaratma özgürlüğünü, sevinci, birlikte oyun oynamayı, dayanışmayı anlatan onlarca oyun ve tiyatro grubu kapının önüne konacak.
Meslek ayaklar altına alınacak.
İlköğretim yaşındaki çocuklar ise, tiyatroyu bu madrabazların yaptıkları şaklabanlıklar olarak belleyecekler.
Bu kabul edilemez bir durumdur.
Yapılması gereken açıktır.
1-Tüm tiyatro meslek örgütleri ve sanat alanlarının temsilcileri bu duruma ortak reaksiyon göstermeli ve uygulama reddedilmelidir.
2-Ensar Vakfı denetimine girip, alanda at oynatmaya heveslenen kim varsa hepsi tek tek halka teşhir edilmelidir.
Sanatçılar bir kez daha seslerini yükseltmelidirler.
AKP bu gerici, ırkçı, kafatasçı müfredatına tiyatro sanatını alet ederek, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğini çalmanın peşindedir.
Buna asla izin verilmemelidir asla.