Durduramadık…

Dinlemiyorlar, dinlemeyecekler biliyorum.

Bildiklerini okuyorlar.

Bunlar elli yıldır bu günlerin özlemiyle yanıp tutuştular, ne yapacaklarını ve nasıl yapacaklarını çok iyi biliyorlar.

Özelleştirme ile başlayan mal varlıklarımızın talan edilmesini durduramadık.

İşçi ve emekçi haklarının gasp edilmesini ve taşeronlaşmayı durduramadık.

Eğitim ve sağlıkta geleceğimizi karatma operasyonlarını durduramadık.

Yargının iç edilmesini ve adaletsizliği durduramadık.

İçeride, dışarıda, sokakta, meydanda işkenceyi durduramadık.

Yolsuzluğu, hırsızlığı durduramadık.

Derelerin, ırmakların, denizlerin, ovaların, dağların ormanların, kentlerin, kasabaların, köylerin, meydanların, mahallerin talanını durduramadık.

HES’leri, nükleer santralleri durduramadık.

3. köprü, 3. havaalanı ve kanal İstanbul ile yapılmakta olan hayatın kıyımını durduramadık.

Haydarpaşa ve Galata gibi ortak belleğimizin simgeleri alanların peşkeşini durduramadık.

Kültürel varlıklarımızın, insanlığın ortak mirası kalıtların, ören yerlerinin hırsızlanmasını durduramadık.

İçki yasağıyla yapılan özel hayatlarımıza tecavüzü durduramadık.

Savaş yardakçılığını ve kardeşkanına el sürülmesini durduramadık.

Toplumun ayrıştırılmasını, farklılıkların ötekileştirilmesini durduramadık.

Farklı inançlara saygısızlığı durduramadık.

Muhafazakârlık adıyla yapılan gericileştirme saldırısını durduramadık.

Günde beş vakit halka yalan söylenmesini durduramadık.

Daha onlarca iç etme, ele geçirme, talan etme, peşkeş çekme düşmanlığını sıralayabiliriz.

Biliyorum, şimdi de sanat kurumlarının yok edilmesini durduramayacağız.

Öyle olacak.

Bütün bir ülke olarak, birlikte davranmayarak bu ahlaksızlıklara yanıt vermemeyi sürdürürsek yok olacağız.

Oynatacakları müsamerelerle üstümüze kusacaklar.

Opera, Bale ve Senfoni bitirilecek.

Resim ve heykel ‘haram’ diye yasaklanacak.

Ülke sineması, uygarlığın düşmanı bir silaha dönüştürülecek.

Edebiyat dediğin, ayetlerin tefsirinden ibaret sayılacak.

Amaç, istedikleri yeni Türkiye’yi kurmak.

Geleceğine Müslüman, dindar nesillerin karar verdiği bir Türkiye’yi.

Orada sanat ve sanatçıya yer yok.

Orada körü körüne tapınma ve kulluk var.

Orada kölelik ve esaret var.

Orada özgürlük yok, eşitlik yok, barış ve kardeşlik yok.

[email protected]