Çok mu zor…

Ülkenin içinde bulunduğu koşullarda Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılırsa sonuçlarının ne olacağı açık, 30 Mart seçimlerinde ne olduysa o olacak.

Benim anlamadığım, ülkede yaşanan her tür rezilliği unutup seçimlere hazırlanan CHP’nin ne yaptığı!

Kapı kapı dolaşıp ‘adayımız kim olsun’ diye soruyorlar.

Ne gerek var.

Sen ülkeyi talan eden bir katil ve hırsızlık çetesiyle hesaplaşamadığın sürece ne işe yarayacak bu fırr dönmeler.

Yırtınsan ya da orta yerinden yırtılsan değiştiremezsin.

Yoksa bizim göremediğimiz başka şeyler mi oluyor memlekette de haberimiz yok?

Seçim sistemi mi değişti, yargı mı özgürleşti, yoksa Yüksek Seçim Kurulu’nda devrim mi yaşandı?

Hayır, her şey yerli yerinde!

Eee neye güveniliyor peki, MHP ile ortak aday çıkarmaya mı?

Ne çıkacak oradan civciv mi?

Hayır, olsa olsa sağcılığı tescillenmiş bir devlet adamı(!) çıkacak.

Bin kez söyledik, zaten her şeyi ile sağcı-faşist-ırkçı bir aday varken niye senin sağcına oy versin bu millet ya da orijinali varken taklidini niye seçsin?’

Bizim bilmediğimiz başka bir kriteriniz mi var?

Yok.

Olmasını beklemek de hayal olur biliyoruz.

Bu memleket için ‘hayırlı’ bir iş yapmak istiyorsanız eğer aydınların, sanatçıların, yurtseverlerin sesine kulak verip meclisi boşaltmalısınız.

Okmeydanı’nda hain kurşunla katledilen Uğur Kurt’un cenaze töreninde tanık oldum, halk yüzünüze yüzünüze “boşaltın meclisi niye istifa etmiyorsunuz” diye bağırıyordu.

Hırsızlığın, talanın, yalanın, yolsuzluğun Haziran Direnişi’nde katledilen çocuklarımızın, Soma katliamının, bir kadermiş gibi yaşatılan eşitsizliğin, adaletsizliğin sorumlusu, ‘Başçalan’ dediğiniz bu zat ve arkasındaki çeteyse, o zaman yalnız bırakın bu sıradanlığı.

Çaresizleşsin, utancını yaşasın, hiçlensin, vicdansızlığını kussun.

Çok mu zor?

Siz o çatının altında kaldıkça her gün küfürler yiyor bu ülke, meydanlarda, sokak ortalarında öldürülüyoruz.

Mutluluğumuzun üstünde cehennem ateşleri yakılıyor.

Hepimiz borçlandırıldık, hayatlarımız talan ediliyor, yaşam alanlarımız beton fabrikalarına çevrildi.

Her şeyimiz çalınıyor.

Sularımız, ormanlarımız, derelerimiz, ırmaklarımız, ovalarımız, dağlarımız işgal ediliyor.

Sanat ve sanatçılar baş düşman ilan edildi.

Kültürel beslenme kaynaklarımız kurutuldu, her toplumsal değer, her öğreti, her birikim karalanıp, çöpe atılıyor.

Yoksullaşıyoruz.

Soma katliamının ortaya çıkardığı gerçek çok açık, AKP ülke halkının yüzde 30’nu Soma gibi yönetiyor, bunun adı zorunlu köleliktir.

Bakın göreceksiniz

Bu ülke insanlığının gözleri, aklı, ruhu Soma halkının gözlerinde, akıllarında, ruhlarında kaldı.

Gelin ortak olmayın diktatör bozuntusunun emellerine, tek sığınağı olan ‘meşruiyetini’ yere çalın.

Yoksa yokuz.

Tuhaftır siz de yoksunuz.

[email protected]