Bu film iş yapmaz batar…

-Dünyanın bütün ülkelerinde utanç raporları yayımlanıyor. Birincilik insan, doğa-çevre ve hayvan hakları ihlallerinde.

-Bizde de birkaç rapor yayınladı ağabey, kimsenin umurunda değil. TMMOB, İnsan Hakları Derneği ve İnsan Hakları Vakfı’nın raporlarına düşman gözüyle bakılıyor. Oysa yer-gün-saat belirtilerek, olayların detayları ve tanıklıklara varana kadar her şey belgeli.

-Doğa ve çevre hakları derneklerinin, vakıflarının, bağımsız direniş yapılarının raporları da umursanmıyor. Bir avuç insan, hayatın talanına karşı dağlara, ormanlara, nehirlere, hayvanlara koşuyor ama ülke habersiz.

-Karadeniz’de hayat yeşilden griye eviriliyor. Dereler kurutuldu, çay ve fındık öldü, yaylalar beton, Yeşil Yol cinayeti sürüyor. Sahiller dolguya esir.  Tuhaflar, “Ne de olsa kışın sonu bahardır” türküsü gibi bekleşiyor halk.

-Ege ve Akdeniz sahillerindeki yeşil talanlarını ve betona gömülen tarım, turizm alanlarını okudum. Bir avuç haramzade doymak bilmiyor.

-Diyarbakır’dan öteye tam bir yıkım var. Sur’dan başlayarak tüm kültürel varlıklar yok olmanın eşiğinde. Hasankeyf öldürüldü. ‘Çukur’ ile yıkılan yüzlerce mimari dokunun yerinden TOKİ yükselecek.

-Ankara filan tanınacak gibi değil. Yukarıdan bakınca su ve yeşil birikintileri birer leke olarak var.

-Ya Marmara ya İstanbul.

-İstanbul deme. İstanbul deyince, “ihanet ettik, bunda benimde suçum var” dendi.

-İyi de, 3.Köprü ve Havalimanı ardından “yapacağız inşallah” denen Kanal İstanbul ne olacak, her gün verilen yüzlerce yeni yapı ruhsatları ne olacak, doldurulan tüm sahiller ve denizin içine içine hançer gibi sokulan gökdelenler ne olacak, insanların deprem toplanma alanları, gasp edilen parklar ne olacak, mimari kalıtların katliamları ne olacak?

-Olacak o kadar.

-Sen de tuhafsın, olmuyor işte olacak o kadar deyince olmuyor. Durmuyorlar. Hayatın her alanında dibe vuruyoruz. Raporları dinleyen mi var, AKP bu günlerde mecliste görüşülen ve her maddesi oylanarak kabul edilen, 884 sayılı torba yasayla, doğa ve çevreyi tamamen talan edecek. 128 madde ile 60 kanun değiştiriliyor. Kent ve kültürel varlıkların yağması yasallaşıyor.

Gelecek gri filan değil, simsiyah.

-Dünya Çocuk Hakları günü ile ilgili raporlar yayınlanıyor onları okudun mu? Türkiye’de 2 milyon çocuk işçi var, pedofili tavan yapmış durumda. Cezaevlerinde 2578 çocuk hapis, bunlardan 700 tanesi annesiyle birlikte kalmak zorunda olan 0-6 yaş grubunda.

-Of.

-Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları komisyonu Raporu yaşadıklarımızın ağır belgesi, “Son 10 yılda evlendirilen kız çocuğu sayısı 482 bin 908. 15-17 yaş arası 17 bin 789, 15 yaş altı 244 kız çocuğu doğum yapmış. Çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarında son 10 yılda yüzde 700’lük artış var. Sadece 2016 yılında çocuğa cinsel istismar yüzünden 15 bin 51 dava açılmış.”

Bunlar bilinenler, ya bilinmeyenler, korkudan saklananlar, aile ve çevre baskısıyla gizlenenler!

-Off ya off bu nasıl iş arkadaş, neden bu çürümeye dur diyecek birileri çıkmıyor ortaya neden?

-Karıştırma ortalığı, işleri güçleri var, başları NATO ile ABD ile filan dertte. Ülke kaç gündür Zarrab ile yatıp kalkıyor. Kim ilgilenir senin doğa çevre, çocuk hakları ya da adaletsizlik raporlarınla.

-Evet, bizde tutmuş en anlamsız raporlardan filan söz ediyoruz, o zaman alsana sana rapor; “AKP 16 yıllık iktidarı boyunca, Gezi Direnişinden sonra en büyük yalnızlaşmayı yaşıyor ve buradan çıkış öyle baskıyla, tomayla, copla, insanlara zehir püskürtmeyle, içeri tıkmayla filan olmayacak.”

-Ne olacak peki?

-Yalan ile kurgulanmış bir film senaryosuna, beceriksiz bir yönetmen ve yeteneksiz oyuncular eklenince, o filmi hiçbir montajcı ya da yapay efekt kurtaramaz, film batar.

[email protected].