Bazı şeyler…

- 2018 geçtiğimiz yılı aratacak deniyor. Son kararnameler ile ülkenin canı daha çok yanacak deniyor. İç savaş koşullarına hızla itelendik deniyor. Tüm hazırlıklarını tamamladılar sesini çıkaranların başları ezilecek deniyor.

- Ağzı olan konuşuyor.

- Baksanıza duruma. Kestirip attılar. Kararnamelerle ilgili hiçbir düzenleme filan yapılmayacak, neyse o diyorlar.

- Vatan haini ilan ettiler insanları. Devlet Bahçeli  en önde. Kraldan çok kralcı. 'Devletimizin ve milletimizin bekası' diye söze başlayıp demedik kötü söz bırakmıyor.

- Onun söylediklerinin hiçbir önemi yok. Çoktan çöpe süpürüldüğünü biliyor bu yüzden bağırdıkça bağırıyor ama artık muhatap bulamıyor.

- Olası seçimlerde, ne yaparsa yapsın sandıktan çıkamayacağını bile bile yapıyor ne yapıyorsa. Tuhaf olanı konuştukça güneşe atılan deniz anası gibi eriyor olması. Amerika’daki mahkeme Devlet Bahçeli’nin de defterini dürüyor. 17-25 Aralık'ta Bahçeli AKP için ne dediyse mahkeme aynı sonuçları ortaya koyuyor. Hırsızlanan para çıplak. Parti sahipsizleşiyor önemli kısmı AKP için çalışıyor, çorap söküğü sürüyor. Neredeyse istifa etmeyen il, ilçe teşkilatı kalmadı.

- İttifak diyorlar ama yasalarda karşılığı yok. AKP’nin kolları kanatları altına sığınıp kendi başlarını kurtarmanın derdindeler. Oysa ülkenin büyükçe çoğunluğu ve partisinden kopanların tamamı Referandum süreci ve başkanlık oyunu için Devlet Bahçeli’yi suçluyorlar.

- Beter olsunlar. Bu ülke bu yapılaşmadan az mı çekti? Hangi siyasal, toplumsal cinayetin arkasına-önüne bakarsan bak bunlardan birilerinin isimleriyle karşılaşırsın. İşçi emekçi haklarının, örgütlenmelerinin önünde hep bunların sopaları oldu. Hem postal oldular hem cop, hem panzer oldular hem toma.

- 21. yüzyıldayız sen artık Türk-İslam naralarıyla, sermayenin bekçiliğine devam edemezsin bu ülkede. Bunun iki nedeni var, ilki bu alanın AKP tarafından tamamıyla doldurulmuş olması ikincisi senden ayrılanların aynı merkezde at koşturmaya kararlı olması.

- Bittiler yani. Doğru mu anlıyorum?

- Bitmekten beter, çakıldılar. Önümüzdeki süreçte AKP’ye eklenmiş ve orada küçük bir alanda çelik çomak oynamak zorunda bırakılmış olacaklar.

- Rahat durmazlar ağabey.

- Birlikte göreceğiz ama ne yaparlarsa yapsınlar artık eskisi gibi olamayacaklar.

- Seçimler erkene alınacak deniyor, mesela 2018 Temmuz ayına.

- Bu belirsiz bir durum. O zamana kadar içeride-dışarıda neler olur bilemiyoruz ancak görünen o ki; AKP şu an bir seçime girerse istediği sonuçları elde edemeyecektir. Dayattığı başkanlık sisteminin ayakları bataklıkta. Yerel yönetimlerde yaptığı operasyonlarla il ve ilçe teşkilatlarındaki düzenlemelerin çare olmadığını görüyorlar. Başkanlık seçiminde oyunlar henüz kurulmadı. Yüzde elli bir cepte değil. Halk yolsuzlukları konuşuyor. Reza Zarrab davasında yeniden ortaya saçılan belgeleri, milyarlarca hırsızlanmış dolarları, rüşvetleri, MAN adası belgelerini konuşuyor, bunu da biliyorlar.

- Ekonomide büyük deprem yaşanıyor. Bütçe kaynakları tartışmalı rakamlarla dolu. Üretim yok. Piyasalar alt-üst. Dışarıdan kaynak yaratamıyorlar, hayalleri var ama gerçek tam tersi, hiçbir dış yatırımcı ülkeyi tercih etmiyor. Yabancı sermaye için vergileri neredeyse sıfırladılar ancak ortalık tamtakır. Tarım ve hayvancılık kurutuldu, turizm öldürüldü. Esnaf kıvranıyor, işsizlik ağır bir yara kanıyor ve çözüm yaratmanın değil yaranın derinleşmesinin siyasetini yapıyorlar. Artık küfür ve hakaretin karşılığı oy değil, ekmek küçüldükçe küfre küfürle, hakarete hakaretle yanıt verenler çoğalır, öyle oluyor. Şimdilerde taşeronlaşma tezgahı kuruluyor, çözmeyecekler, patronların cılız seslerini boğmanın yolu onları üzmemektir. Yüz binlerce yeni mağdur yaratacaklar öyle ki taşeron şirketlerinin zulmünden bin beter. Asgari ücret dünya ölçeklerinin en diplerindedir ama sorsan %11,1 büyüdük diyorlar. Tarihimizde ilk kez bunların yarattığı yaşam koşulları yüzünden 31 milyon insanının bankalara borcu var ve yarısından fazlası icralık.

-Çaresizleşiyorlar o zaman. Kuyunun dibinde bile su kalmazsa ne halt edecekler?

-OHAL kalkmayacak.

-KHK'lar sürecek, ''memleket olağanüstü koşullarda, terör tehlikesi sürüyor'' deyip hayatın tamamı baskılanacak.

-Yaşanmaz olur.

-Şu an yaşanır bir durumda mıyız?

-Yani hiç olmazsa sahneye çıkıyoruz oyunlar oynuyoruz, şarkılar söylüyoruz, resimler yapıyor, filmler çekiyoruz.

-Yarısı yasak yiyor.

-Anadolu’da her şey daha zor.

-Yeni yılın ikinci gününde içim karardı be ağabey.

-Karartma ne enseyi ne içini, umudunu diri tutacaksın, her zalim yenildi, bunlarda yenilecek.

-Elbette öyle olacak ama bu ülkede bunun ışığı yok ağabey.

-Var hep var, hem de şimdiye kadar olduğundan daha çok var. Gericilik kendi kuyusunu kazarken yoksul halkın canına tak dediği yerden yükseliyor o ışık. Vergilerle, zamlarla hayatları teslim alınan işçilerden, emekçilerden yükseliyor, adaletsizliğin derinleştiği yerden yükseliyor, yobazlığın kıskaçlarını parçalayarak, ırkçılığı ve din simsarlığını yere çalarak, bilimin ve sanatın aydınlığına koşarak yükseliyor.

Yeter ki görebilelim, dokunabilelim.

[email protected]