27 Mart Dünya Tiyatro Günü

Bir sanat fabrikası olan Atatürk Kültür Merkezi tam SEKİZ yıldır kapalı.

Artık neredeyse kendiliğinden yıkılacak kadar yalnız ve çaresiz!.

Oysa yargı kararları doğrultusunda onarılıp hayata katılması gerekiyordu.

AKM'nin bu durumu bir 'katil ve hırsızın' sanat ve sanatçı düşmanlığının belgesidir.

Ancak, susan kent halkının ve ülkenin, bu binada üreten tüm sanatçıların ve sanat alanlarının suçu daha büyüktür.

Bu faşist aklın dayatmasına direnmedik ya da direnenlerin yanında olmadık!

Yanıbaşındaki Gezi Parkı'nda kucaklaştığımız günleri anımsıyorum şiirler gibi şendik, 

Çocuklarımızla birlikte ışıklı yıldızları seyretme düşleri kurduk.

Ölenlerimiz oldu, küçücük yürekleri aşk doluydu oysa.

Orada birbirimize verdiğimiz sözleri unuttuk.

Savrulduk, siyah rüzgarlara bindik.

Köreltti içimizi bir kara ırmak.

Sustuk!

Sustukça öldük, öldürüldük.

Sığındığımız evlerde, bodrum katlarında, sokak ortalarında öldürüldük.

Bombalandık meydanlarda.

Sustuk!

Susuyoruz.

Daha nereye kadar susacağız?

Özgürlüğü, barışı, eşitliği, kardeşliği, sanatı ve aşkı haykırmayı yeni baharlara, kışlara erteledikçe kırmızı kar yağmayacak.

Bugün kostümlerimi giymek için kulise girdiğimde bir gizli el aynanın önüne bir demet kırmızı karanfil bırakmıştı, ilişiğindeki sarı saman kağıtta "Kutlu olsun diyemiyorum, kutlanacak bir şey yok yaşıyor olmaktan başka" yazıyordu..