Sınıf Tavrı Kurultayı’nın ardından

Pazar günü İstanbul’da Sınıf Tavrı Kurultayı vardı. Sabah oturumlarında sektör toplantıları yapıldı, önümüzdeki döneme ilişkin mücadele takvimi tartışıldı. Öğleden sonra birleşik oturumda buluşan 14 farklı sektörden yüzlerce emekçi, yaklaşık dört saat boyunca aralıksız tartıştı, sonrasında hep beraber Sınıf Tavrı Manifestosu ve kararları oylandı.

Kurultay’da emekçilerin gösterdiği kararlılık, alanlara da aynı şekilde taşınırsa ülkemizin içinden geçtiği kritik dönemde emekçilerin güçlü bir toplumsal seçenek olarak kendisini ortaya koyması yönünde önemli bir adım atılmış olacak. Meşruiyeti kalmayan hükümetin istifası talebi, önümüzdeki yerel seçimlerde emekten yana adaylara oy vermeye çağrısı, Sol Cephe’ye katılım çağrısı emekçileri doğrudan siyasetin merkezine, siyasete müdahale etmeye çağıran kararlar oldu.

Diğer taraftan Kurultay’da, sendikalara ve meslek örgütlerine yönelik de oldukça önemli kararlar alındı. Emekçilerin aidatları ile kurulan bu kurumlardan bir bölümü, yıllardır süren yolsuzluk ve rüşvet kirliliği bugün ortaya dökülürken, halen AKP iktidarının yandaşlığını yapmaya devam ediyor. Kurultay’da, önümüzdeki dönemde bu sendikaların işyerlerinde, emekçiler arasında teşhir edilmesine yönelik bir kampanya yürütülmesi karara bağlandı. Kararın hayata geçirilmesi yönünde atılacak hızlı adımlar, işyerlerinde bu zamana kadar yönetim destekli, ahbap-çavuş ilişkisi ile yürütülen emek düşmanı sendikacılık anlayışının işini oldukça zorlaştıracak.

Kurultay’da alınan kararlardan ikisi de tarihsel olarak Türkiye’nin ilerici emek mücadelesinde önemli yerleri olan DİSK ve KESK’e ilişkin oldu. Kurultay emekçileri DİSK’e ve KESK’e sahip çıkmaya çağırırken, kararlar arasında kamu emekçilerini yakından ilgilendiren “KESK, yönetiminin siyasal tercihleri nedeniyle hükümet karşıtı güçlü bir mücadele örememektedir” ifadeleri, KESK’in son zamanlarda izlediği politikalardan rahatsızlığı da ortaya koyuyor. KESK ve bağlı sendikalarda Genel Kurul süreci başlamışken alınan bu karar, bu sendikalarda seçim sürecinin siyasallaşması yönünde önemli bir adım olacak. Sendikalarda seçim sürecinin dar grupçuluk, ittifak ve koltuk hesapları üzerinden şekillenmesinin, taban iradesinin seçim sürecine ve yeni yönetimlerin oluşturulmasına yansımamasının engellenmesi, ancak bu sürecin siyasallaşması, gerçek tartışmaların ve değerlendirmelerin yapılması ile mümkün.

Kurultay’ın sabah gerçekleşen Eğitimde Sınıf Tavrı toplantısında, birçok farklı ilden gelen eğitim emekçilerinin katılımıyla önümüzdeki döneme ilişkin önemli değerlendirmeler yapıldı. Yoğun katılımın olduğu toplantıda, okullarda yolsuzlukların, rüşvetlerin teşhir edileceği çalışmaların yapılması, eğitim emekçilerinin velilerle ve öğrencilerle nasıl buluşacağı gibi başlıkların yanında Eğitim Sen’in seçim süreci de ele alındı. Eğitim Sen’e kuruluşundan bu yana emek veren eğitim emekçisi de, henüz öğretmen olarak görevine yeni başlamış eğitim emekçisi de değerlendirmelere katıldı. Değerlendirmelerde, Eğitim Sen’in tarihsel olarak verdiği mücadeleden uzaklaştığı ve yönetimlerin siyasal tercihleri nedeniyle bugün etkili ve kapsayıcı bir mücadele örülemediği vurgusu yapılırken, Eğitim Sen’e sahip çıkılması ve seçim sürecinde sınıf eksenli bir mücadele hattının önerilmesi yönünde müdahalenin gerekliliğinde ortaklaşıldı.

Kurultay, ülkemizde siyaset, AKP ve cemaat etrafında kutuplaştırılma ve ittifaklar oluşturma çabasına sıkıştırılırken, emekçilerin bu oyunu bozması yönünde bir iradenin ortaya koyulması ve sadece bir başlangıç olarak değerlendirilmeli. Hissedilen heyecan ve kararlılık, alınan kararların uygulanması yönünde alana da yansıtıldığında, bu Kurultay tarihe de önemli bir uğrak olarak kaydedilecektir.