Şimdi sıra 364 günde

Onur Seçkin'in “Şimdi sıra 364 günde” başlıklı yazısı 3 Mayıs Cuma tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

1 Mayıs 2013. Tarihsel bir gündü, geride bıraktık. Şimdi 1 Mayıs’tan aldığımız güçle önümüze bakmaya devam edeceğiz. Bir yıl sadece 1 Mayıs’tan ibaret değil, bir de geriye kalan 364 gün var. Şimdi sıra, 1 Mayıs kadar önemli olan o 364 günde mücadeleyi yükseltmekte.

1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamayı tercih eden emek dostlarını durdurmak için İstanbul’un Avrupa yakasını yine gaza boğan, çocuk, yaşlı ayırmadan yurttaşlara saldıran AKP zihniyetini birkez daha görmüş olduk bu yıl. Bütün dostlarımıza geçmiş olsun öncelikle. Her ne kadar Türkiye’de 2013 1 Mayıs’ında gündeminde daha çok konuşulan bu şiddet görüntüleri olsa da, bu yıl Kadıköy’de kurulan emeğin kürsüsü yarına büyük bir enerji bıraktı. Kadıköy’de, sözünü esirgemeyen bir kürsüyle son yılların en coşkulu 1 Mayıs kutlamalarından biri yaşandı. Sabahtan itibaren alanda toplanan onbinlerin mitingin sonunda halen coşkusunu koruyarak sloganlarıyla Kadıköy caddelerinde akışı tarihi bir görüntü oluşturdu.

Kadıköy meydanında Eğitimde Sınıf Tavrı (EST) bileşeni eğitim emekçileri de “Öğretmenler AKP’ye Dersini Verecek!” yazılı pankartlarıyla ve coşkulu kortejleriyle dikkat çekiyordu. Pankartları Fakir Baykurt’un “Öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen el açmaz. Öğretmen ders verir” sözlerini hatırlatıyordu. EST’nin kitleselliği ve coşkusu önümüzdeki günlerde boyun eğmeyen öğretmenlerin sesini daha fazla duyacağımızı da gösteriyor.

EST eğitim alanında yaygınlaşan gericiliğe ve piyasacılığa karşı mücadelesini “amasız ve fakatsız” sürdürüyor. Sınıf Tavrı çatısı altında sağlık emekçileriyle, tekstil ve metal işçileriyle, farklı sektörlerden emekçilerle birarada mücadele eden EST, devlet okullarında çalışan ve Eğitim Sen içerisinde örgütlü öğretmenlerin, dersane ve özel okullarda çalışan öğretmenlerin ve ataması yapılmayan öğretmenlerin oluşturduğu bir yapılanma. EST, eğitim sisteminde yaşanan gericileşmeye karşı emekçi aydınlanmasını ve bir bütün olarak gerici, liberal, milliyetçi, piyasacı anlayışa karşı sosyalizmi savunuyor. 1 Mayıs’ta EST bileşeni eğitim emekçileri tarafından atılan “karanlığa karşı sosyalist öğretmen görev başında” ve “AKP’nin değil halkın öğretmeniyiz” sloganları, esasında EST’nin temel yaklaşımlarını da özetliyor.

EST’nin esiniftavri.org adresinden girilebilen bir de internet sitesi bulunuyor. Sitenin düzenli olarak güncellenen bir parçası olan Öğretmenler Odası adlı bölümünde geçtiğimiz günlerde yayımlanan “Şimdi Tam Zamanı!” başlıklı yazı, eğitim alanında yaygınlaşan gerici ve piyasacı dönüşüme karşı mücadelenin eksenine ilişkin de önemli tespitlerde bulunuyor. Yazıda gericiliğe karşı mücadelede Eğitim Sen’e mücadelede öne çıkma çağrısı yapılırken, KESK Başkanı Lami Özgen’in “akil insanlar” komisyonunda yer alması ve bunun konfederasyon içerisinde yarattığı tartışmalara da değiniliyor. AKP iktidarı şu anda 657’de yapacağı değişikliklerle kamu emekçilerini performansa ve güvencesizliğe mahkum etme yönündeki çalışmalarını sürdürürken, yazı da yer verilen “Sürece odaklanıp bu başlıklarda atalete düşen bir KESK, varoluş zemininin altını oyar” tespiti oldukça önemli. EST bu yazıda yer verdiği “Ülkenin, eğitimin ve sendikasının gidişatından kaygı duyan tüm eğitim emekçilerine sesleniyoruz: Gün umutsuzluğa kapılıp köşeye çekilme değil, reddediyoruz demek için öne çıkma günü!” yönündeki çağrısını Kadıköy’de gerçekleşen 1 Mayıs mitingine taşıdı.

Bugün eğitim alanında gerçekleşen kapsamlı dönüşüme karşı EST’nin tıpkı Kadıköy mitinginin kürsüsü gibi “sözünü esirgemeyen ve kararlı” yaklaşımı önümüzdeki günlerde çok daha kritik bir öneme sahip.

1 Mayıs 2013 geçti. Gelecek yıl 1 Mayıs’a eğitim emekçilerinin mücadelesinin daha da güçlenerek taşınmasının ipucu ise EST’nin taşıdığı pankartta: “Öğretmenler AKP’ye Dersini Verecek!” Öyleyse, şimdi EST’ye omuz verme, mücadeleyi büyütme zamanı.