Maden çocukları

Soma katliamı ile gündeme geldi maden çocukları. Onlar kimi zaman babaları madenlerde çalışanlar, kimi zaman da kendileri madende emekçi olarak çalışanlar.

Bir maden işçisinin çocuğu olan Nihal Acar’ın 4 yıl önce 12 yaşındayken yaptığı bir resim, Soma katliamından sonra sosyal medyada yaygın bir şekilde paylaşıldı. Nihal yaptığı resimde, madenci babasının baretinin üstündeki fenerin ışığının evlerinin içini, emekle kazanılan ekmek parasının aydınlığını resmediyordu. O resmin aydınlığı Soma’da yaşanan katliamın ardından karanlığa dönüştü. Göz göre göre, 301 maden emekçisinin siyasi iktidar, sermaye ve sendika üçgeni eliyle yaratılan faciayla yaşamlarını feci şekilde yitirmelerinin ardından, yaş ortalaması 10 olan 432 çocuk babasız kaldı. Patronların kar hırsı nedeniyle, babalarını madenlere gömen ve hayatlarının bundan sonraki bölümünü babasız geçirecek olan yüzlerce çocuk!

Soma’da yaşanan katliam beraberinde maden emekçisi çocukları da gündeme getirdi. Madende yaşamını yitiren işçilerden Cemal Yıldız’ın dayısı, ölen yeğeninin 15 yaşında olduğunu söylemişti. Siyasi iktidar, patronlar bu durumu hemen reddetti. Enerji Bakanı Yıldız “Burada 15 yaşında bir çocuk çalıştırıldıysa ben istifa ederim” diyecek kadar patrona güveniyordu. Sonrasında Cemal’in ailesi, çocuklarının 15 değil 19 yaşında olduğunu açıkladı. Cemal sosyal medyada 2011’de maden ocağında işe başladığını yazmıştı. Bu durum büyük ihtimalle Cemal’in 18 yaşından küçükken madende çalışmaya başladığını, ama madende feci şekilde can verdiğinde bu yaşı geçtiğini gösteriyordu. Oysa 4857 sayılı İş Kanunu açık bir şekilde 18 yaşının altında kişilerin madenlerde çalışmasını yasaklıyordu. Soma zaten yasaların emekçilerin haklarını korumak için olmadığını da bir kez daha göstermedi mi?

Cemal’in yaşına ilişkin çıkan haberlere karşı ekranlar karşısında “istifa ederim” diyen Enerji Bakanı Yıldız, Cemal yaşı 18’den büyük olarak öldüğü için istifadan kurtulduğunu düşünmüş müdür bilemiyoruz. Ancak Yıldız’ın yaptığı açıklamaların ardından istifa etmesini gerektiren bizzat devletin resmi verilerinden derlenmiş bir araştırma ortaya çıktı geçtiğimiz günlerde. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2012 yılına ait hane halkı işgücü istatistikleri üzerinden ortaya koyduğu araştırma sonuçlarına göre, kömür ve linyit madenlerinde 15 yaşında 164, 16 yaşında 334, 17 yaşında 274 ve 18 yaşında 916 işçi çalışıyor. Araştırmaya göre 18 yaş altındaki çocukların yüzde 85,5’lik bölümü kayıt dışı çalışıyor. Bu çocuklar haftada ortalama 32 saat çalışırken ellerine de aylık sadece 226 lira geçiyor. 15 yaşından küçük çocukların durumu hane halkı işgücü anketlerine yansımadığı için madenlerde çalışan daha küçük çocuklar varsa da, bunun kaydı tutulmuyor, dolayısıyla daha küçük çocukların bile madenlerde çalışıyor olması mümkün. Bu madenci çocuklarımız Türkiye’de yaklaşık 900 bin çocuk işçinin sadece bir kısmı.

Bu araştırmaya ilişkin de kimi soruların yönetildiği Enerji Bakanı Yıldız, bu defa durumu reddetmek yerine, “buna hiç kimsenin göz yummasının söz konusu olamayacağını” söylemiş ve sendikaları göreve çağırmış! Hangi sendikalar bunlar? Önceki gün işçilerin, Soma katliamında sorumlu olduklarını düşündükleri için kapısına dayandığı, yönetimini istifa ettirdiği sendikalar!

Türkiye’de işçi sınıfının bir bölümü, Soma’nın ardından Erdoğan’ın örnek olarak işaret ettiği 19. yüzyıl koşullarında yaşamaya, çocuklarının geleceğini kazanmaya çalışıyor. Yaşanan iş cinayetlerinde öldürülüyorlar, onlarla beraber ailelerinin de hayatları kararıyor. 15-16 yaşındaki küçücük çocuklarımız dahi, 200 yıl önceki koşullara sahip ilkel madenlerde ve başka ağır işlerde çalışıyorlar.

Erdoğan “Nasıl sabrediyorlar anlamıyorum” diyordu insanlarımıza saldıran polisler için. Esas, Soma’da işaretleri göründüğü gibi, emekçiler sabır taşlarını çatlattıklarında, çocuklarının gelecekleri için ayağa kalktığında nasıl sabrettiklerini hiç anlamayacaksınız!