İmam hatip oyunları ve mücadele

Eğitimde geçtiğimiz yıl uygulamaya başlanan 4+4+4 düzeni ile birlikte imam hatip okulları daha yoğun bir şekilde tekrar gündemimize girdi. AKP geçtiğimiz yıl bini aşkın imam hatip okulu açmıştı ve bu yıl yenilerini açmaya devam ediyor.

İmam hatip okulları meslek okulları olarak kabul edililiyor. Hiç bir meslek okulunun ortaokul bölümü bulunmazken, AKP 4+4+4 yasası ile imam hatip liselerinin yanında bu okulların ortaokul bölümlerini de tekrar açtı. Bu okullar mevcut okulların dönüştürülerek binlerce öğrencinin okullarından ve öğretmenlerinden edilmesi ve velilerinin üzerine yeni masraflar yüklenmesi pahasına açıldı. Geçtiğimiz yıl 733'ü bağımsız, diğerleri de diğer ortaokullarla ya da imam hatip liseleri ile birlikte olmak üzere toplamda bin 141 imam hatip ortaokulu açıldı.

Başta Başbakan Erdoğan olmak üzere AKP iktidarının bütün bileşenleri açıkça bu okullara öğrencileri yönlendirmek için seferber oldu. İmam hatip okulları mahallelerde pankartlarla öğrencilerin okullarına kayıt yaptırması halinde, servisten yemeğe sunulacak farklı teşvikleri duyurdular. Erdoğan, yaptığı çeşitli konuşmalarda bu okullara övgüler düzdü. Örneğin bu okulların “bu ülkenin ve bu milletin göz bebeği olacağını” söyledi, “Terörist, anarşist yetişmediği için mi imam hatipleri kapattınız?” dedi. Son olarak geçtiğimiz günlerde yaptığı bir konuşmada da imam hatip mezunları için, “Bakın bu insanlar, isyan edip sokaklara çıkmadılar, ellerine palaları alıp dolaşmadılar. Ellerinde molotoflarla dolaşmadılar, ellerinde taş sopalarla dolaşmadılar. Bu insanlar ellerine silah alıp dağa da çıkmadılar” şeklinde değerlendirmelerde bulundu. Yani Başbakan imam hatip okullarını diğer okullardan farklı bir yere koyduğunu defalarca ilan etti. Yönlendirmeler Başbakan'ın yolundan giden milletvekilleri, yerel idareciler tarafından da yapıldı. AKP milletvekili Ali Boğa “Açılan yere öğrenci bulamazsak tarih önünde vebalini ödeyemeyiz” diyerek bu okullara çağrı yaptı. İzmit'te İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün de olduğu bir organizasyonda okullarda “kaliteli bir eğitim için tercihiniz İmam Hatipten yana olsun” yazılı çağrılar dağıtıldı.

Ancak bütün bu teşviklere, zorlamalara rağmen geçtiğimiz yıl imam hatip okullarına kayıtlar AKP'nin beklentilerinin altında kaldı. Açılan okulların bir kısmına hiçbir öğrenci kayıt yaptırmazken, yaklaşık yüze yakını kapanmak zorunda kaldı. Eski Bakan Ömer Dinçer, Aralık 2012'de yaptığı bir açıklamada, Türkiye'de bin 97 imam hatip ortaokulu, 708 tane de imam hatip lisesi olduğunu olduğunu söyledi.

AKP’nin imam hatip sevdası ve zorlamaları, bu okulların “dindar ve kindar bir nesil” yetiştirme projesinde amiral gemisi olarak görüldüğünü gösteriyor. AKP karanlığında halen aydınlık akıllarını korumuş gençlerin Haziran Direnişi'nde oynadığı rolün ardından AKP bu okullara daha da fazla sarılacak. Bu nedenle açılan yüzlercesine rağmen yeni imam hatip ortaokulları, liseleri açmaya devam ediyorlar. AKP sadece tabanının kuvvetli olduğu, oy oranının yüksek olduğu yerlerde değil, zayıf olduğu yerlerde de halkın tepkilerine rağmen çeşitli okulları imam hatiplere dönüştürmeye çabalıyor. Bu durum, AKP açısından bu okulların açılmasının dindar nesiller yetiştirmek hedefi yanında bir taraftan okulların açıldığı yerlerde de gerici bir dönüşüm yaratmak olduğun gösteriyor.

AKP iktidarı örneğin son yerel ve genel seçimlerde en fazla yüzde 20'lerde oy aldığı yerlerden biri olan Kadıköy'de, Acıbadem Mahallesi'nde dönüştürülen bir okulla birlikte dördüncü imam hatip ortaokulunu açtı. Bu ilçede ayrıca dört tane de imam hatip lisesi bulunuyor. Acıbadem'de halk Acıbadem Dayanışması adı altında biraraya gelip Haziran Direnişi'nin havasını da içine soluyarak bu zorlamaya karşı mücadele ediyor. Geçtiğimiz yıl özellikle Ankara'da Batıkent'te zorla dayatılan imam hatip okuluna karşı verilen mücadele ve dönüştürülen okulun halkın kararlı tepkisi ile tekrar kazanılması halen akıllarda. AKP'nin zorla imam hatip okulu dayatması dindar nesil yetiştirme projesi yanında aynı zamanda mahallerinin dokusunu da değiştirme müdahelesi. Bu nedenle imam hatip dayatmalarına karşı verilen mücadelenin çocuklarımızın ve okullarımızın yanında aynı zamanda yaşam alanlarımızı da AKP dayatmalarına teslim etmeme mücadelesi olduğunu aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor.