AKP’nin eğitim emekçileri ile imtihanı

Polislerin artık sıradanlaşan gazlı, tazyikli sulu, coplu saldırılarının hafta sonu bölümünde hedeflerden biri de Eğitim Sen’in çağrısıyla “mesleğine, onuruna, geleceğine sahip çıkmak için” Ankara’da buluşan eğitim emekçileri idi.

24 Kasım günü 12 Eylül’den bu yana Türkiye’de öğretmenler günü olarak kutlanıyor. Ankara’da ortaya çıkan görüntülerle bu yılda da ‘öğretmenler günü’, darbecilerin mirasçısı AKP’ye yakışır bir ‘kutlama’ oldu. AKP hakkını aramak için başını kaldıranın üzerine emniyet kuvvetlerini yollayarak, her türlü tepkiyi bastıracağını düşünüyor, ancak Haziran Direnişi’nden sonra işlerin hiç hesap ettiği gibi gitmediğini anlamıyor. Bunun adı olsa olsa “yenileceğimi görüyorum ama savaşmadan yenilmem” stratejisi olsa gerek. Ankara’da rastgele atılan gazlar, eğitim emekçilerine yönelik şiddetle birlikte eğitim emekçilerinin AKP döneminde yaşadığı karanlık günlere bir yenisi daha eklenmiş oldu. Ancak Resmi Gazete’de geçtiğimiz günlerde yayımlanan 2014 hükümet planıyla AKP’nin eğitim emekçilerine yönelik saldırı paketinin sadece fiziksel olanla sınırlı olmadığı, iktidarın eğer ömrü yeterse önümüzdeki yıl için eğitim emekçileri için önemli dönüşümler planladığı görülüyor.

Programda eğitim alanına ilişkin hedefler ve politikalar “Nitelikli İnsan, Güçlü Toplum” başlığı altında ele alınmış ve eğitim alanında 32 tedbire yer verilmiş. Bunlardan bir bölümü doğrudan öğretmenlerin çalışma yaşamına ilişkin tedbirler. Tedbirlerin bir kısmı 2013 yılı için hedeflenen, ancak Haziran Direnişi ile birlikte oyunları bozulan AKP’nin hayata geçiremedikleri. Bir kısmı ise ilk defa bu yıl programa girmiş.

Öğretmenlik mesleğine ilişkin tedbirlerden bir bölümü 10. Kalkınma Planı’nda yer verilen, “Öğretmenlik mesleği daha cazip hale getirilecek öğretmen yetiştiren fakülteler ile okullar arasındaki etkileşim güçlendirilecek öğretmen yetiştirme ve geliştirme sistemi, öğretmen ve öğrenci yeterliliklerini esas alan, kişisel ve mesleki gelişimi sürekli teşvik eden, kariyer gelişimi ve performansa dayanan bir yapıda düzenlenecektir” hedefiyle uyumlu olarak sunuluyor. Bu kapsamda, özellikle “öğretmen istihdamına ilişkin strateji ve politika belgesinin hazırlanması ve uygulanmaya başlanması”, “deneyimli öğretmenlerin dezavantajlı bölgelerde ve okullarda uzun süreli çalışmasının özendirilmesi amacıyla öğretmenlik mesleğinin kariyer basamaklarının yeniden belirlenmesi, farklılaştırılmış ücret modeli uygulanması” tedbirleri dikkat çekiyor.

Bunlar dışında, eğitimde “kalite güvence” ve “performans yönetim” sistemi kurulmasına yönelik tedbirler de AKP’nin hazırladığı saldırı paketinin sinyallerini ortaya koyuyor. Bu tedbirler kapsamında, kalite güvence sistemine ilişkin olarak eğitim emekçileri için sonuç ve performans odaklı yeterliliklerin tanımlanacağı ve bunların artırılacağı, performans yönetim sistemine ilişkin olarak ise okul ve kurumların performanslarının standartlar temelinde izleneceği kaydediliyor.

Devletin resmi rakamlarına göre bile okullarda yaklaşık 120 bin öğretmen açığı varken, 300 bin öğretmen ataması yapılamadığı için birçok sıkıntı ile başetme mücadelesi veriyor. Ücretli öğretmenler, dershane öğretmenleri kölelik koşullarında çalıştırılıyor. Öğretmenler özellikle 4+4+4 sistemiyle daha da artan bir şekilde okullarında angarya çalışma ve dinci baskıyla karşı karşıya kalıyor. Bunlar ortadayken, AKP bir de öğretmenlere onları birbirine düşürmeye yönelik “farklılaşmış ücret modeli”, “kariyer basamakları” ve “performans değerlendirme” projelerini vaat ediyor. Öğretmenlik mesleği, eğitim emekçileri uzun yıllardır yapılanlarla oldukça hırpalandı, ancak hiçbir dönemde bu kadar aşağılanmadı. Eğitim emekçilerinin AKP’ye verecekleri ders, onların geleceğini de belirleyecek.