AKP çocuklarımızla oyun oynuyor

AKP, gerici ve piyasacı 4+4+4 sistemiyle, çocuklarımızla adeta oyun oynuyor. Çocukların erken yaşta ilkokula kaydedilmesine ilişkin, geçtiğimiz hafta yapılan değişiklik AKP’nin de bu durumun farkında olduğunu ancak “dindar ve kindar nesiller yetiştirmek” için çok bel bağladığı bu büyük değişiklik için inadını sürdürdüğünü gösteriyor.
4+4+4 sisteminin ilk düzenlemesinde ilkokula başlama yaşı önce 60 ay olarak düzenlenmişti. Sonrasında gelen tepkiler üzerine bir değişiklik yapıldı ve başlama yaşı 60-66 aylık çocuklar için “velilerin isteklerine bağlı”, 66 ay sonrası çocuklar için ise zorunlu kayıt şeklinde düzenlendi. Oysaki o günlerde ülkemizin önde gelen eğitim fakülteleri, bilim insanları ve bazı eğitim sendikaları, çocukların 72 aylık olmadan ilkokula başlamalarının birçok pedagojik sakıncası olduğunu dile getirmiş, raporlar açıklamışlardı. Ki bu erken yaş uygulaması 1983-1985 yılları arasında ülkemizde denenmiş, yarattığı olumsuzluklar nedeniyle uygulamadan kaldırılmıştır.
Çocukların 72 ay öncesi okul öncesi eğitime değil, ilkokula başlatılmasının yaratacağı bilişsel, psikolojik, sosyal ve fiziksel sorunları hiçe sayan AKP ise çocukları için kaygı duyan ailelere suçlamalarda bulunmuştu. Başbakan Erdoğan, “66 ayla ilgili raporu ben evladını ihanetle vasıflıyorum. Rapor alanlar benim evladım geri zekalı diyor” demiş, “biz bu 66 ayı söylerken rastgele atmadık ki dünyadaki uygulamalar önümüzde” iddiasında bulunmuştu. Oysaki tam da Erdoğan’ın dediği gibi, AKP tam anlamıyla “rastgele atıyordu”. Çünkü Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) verilerine göre, 204 ülkenin 126’sında, yani dünyanın yüzde 62’sinde, okula başlama yaşı 72 aydı, bazı ülkelerde ise daha ileriydi. 4+4+4 yasası geçerken Bakan olan Ömer Dinçer’in de bu konuya ilişkin söyledikleri adeta bir skandaldı. Dinçer “66 aylıkları almaya kararlıyız” demiş, “kayıt yaptırmayan veliye de bunun hesabını soracağız” diye velileri tehdit etmişti. Ona göre tepkilerin arkasında, “PKK’lılar ve laikçiler” vardı.
4+4+4 sistemi geçtiğimiz yıl uygulanmaya başlandı ve ilk sonuçlar ortaya çıktı. Yaklaşık 500 bin 66-72 ay, 100 bin 60-66 ay arası öğrenci, okul öncesi eğitim almaları gereken dönemde ilkokula kaydoldular. Bir yıllık sonuçlar henüz 4+4+4 yasası çıkmadan yapılan uyarıların ne kadar haklı olduğunu gösterdi. Çocukların birçoğu kalemi düzgün tutmakta zorlandı, tuvalet ihtiyacını tek başına gideremedi, kalabalık sınıflarda kimi zaman aralarında 1,5 yaş kadar fark olan öğrenciler, okul öncesi eğitime ilişkin uzmanlıkları olmayan öğretmenlerle çaresizce baş başa bırakıldılar. 60-72 ay arasında yaklaşık 600 bin öğrenci, onların velileri ve öğretmenleri mağdur edildiler, çocukları geleceğe de uzanacak çeşitli sıkıntılara terk ettiler.
MEB, geçtiğimiz gün çocukların sistemde bir değişiklik yaptı. Okula başlama yaş zorunluluğu 66 aydan 69 aya çekilirken, 66-68 aylıkların kayıtlarının velilerinin isteği doğrultusunda bir yıl erteleyebileceği kararlaştırıldı. 69-72 ay arası çocuklar için ise yapılan bir değişiklik yok, onlar zorunlu olarak ilkokula kaydedilecek ve ancak sağlık raporu almaları halinde kayıtları ertelenebilecek. 4+4+4’ün mimarlarından ve yasa çıkarken ilgili komisyon başkanı olan Nabi Avcı’nın bakan olarak yaptığı bu değişiklik bir taraftan geri adım anlamına gelirken, diğer taraftan da yanlışta ısrar edildiğini gösteriyor.
Öncelikle şunu sormak gerekiyor. Geçtiğimiz yıl erken yaşta okula gönderilen yaklaşık 600 bin çocuğumuzun, çocuklarının geleceğinden kaygı duydukları için hakaretlere uğrayan velileri bu geri adımdan sonra başta Başbakan ve dönemin Bakanı Dinçer olmak üzere AKP’den hesap sormayacak mı? Bu ifadeleri kullanan yetkililer, para cezası tehditleriyle de birlikte düşünüldüğünde çocukların bu yaşta okula gönderilmesine neden olarak çocuklarımızda önemli yaraların açılmasına neden olmuşlardır. Eğer öyle değilse, MEB neden belli ölçüde geri adım atarak bu yıl için bir değişikliğe gitmiştir?
İkincisi, AKP çocukları erken yaşta zorla ilkokula kaydederek okul öncesi eğitiminden bir dalavere ile kurtulma ve dindar ve erkenden piyasaya teslim ettiği bir nesil yaratma peşindedir. 72 aydan önce zorla ya da velilerinin onayıyla çocuklarımızın ilkokula alınması, sürdürülen acımasız oyunun devamı anlamına gelmektedir. Bilimsel araştırmalarla ortaya konmuş gerçekler, velilerin tercihleri ve AKP’nin tehditleri üzerinden görmezden gelinemez.
Bu noktada, velilerimize büyük görev düşmektedir. 72 aydan küçük çocuklara sahip veliler, elbette erken yaş başlığının 4+4+4’ün sadece bir boyutunu oluşturduğunu, bu sistemin bir bütün olarak çocuklarımıza eğitsel hiçbir katkı sağlamayacağını unutmayarak, AKP’nin tehditlerine boyun eğmeden, çocuklarının geleceğine sahip çıkarak, onları ilkokula değil, okul öncesi eğitime yönlendirmek için mücadelelerini yükseltmelidir.