ölü çocuklar ağıtı

Dostlar epey bir süredir bazı kişisel nedenlerimden dolayı yazılarıma ara vermek zorunda kaldım. Sürekli yazanlar bilir, yazamama hali uzak kıtalara kadar uzanan bir yalnızlıktır. İnsana dokunamama halidir. Yani içten içe büyüyen bir cız sesidir. Şimdi yeniden, kaldığım yerden insana ve hayata dokunmak için, zamanı ve sözleri mutlu kılmak için bu köşede her Salı sizlerle olacağım. Kültür sanat yazılarımla, şiir ve kitap eleştirilerimle… Ne diyordu Ahmet Rasim, “Yazar değil misin? Durma yaz!”

Bu ilk yazıya “Ölü çocuklar ağıtı” isimli şiirimle başlamak istedim. Sosyalizm ve özgürlük yolunda can verenlere bin selam için. Cumartesi Anneleri ’ne, Gezi Direnişi’ndeki çocuklarımıza, Roboski’de, Kobanê’de ve cümle direnişlerde bedenlerini toprağa serenler için. Onlara bir şiir ile…

ölü çocuklar ağıtı

kayıp ortancaları buldun mu cemil?

bu soru uzun bir süre sorulmadı aslında
masanın yeri değişti
vazoları balkona kaldırdık
yanına berfo ana posterleri

her şey bu dünya üzerinde oluyor
falımıza bakan çocuklar konuşsun
biz susalım
bütün kuyuları gördük
sokakta bir kadın
ölümü soruyordu birilerine

evlerden sokağa taşınıyor fotoğraflar
ardımızda insan şekilleri
dünyalı güvercinler

sonra baktık ki
dokunduğumuz her kalp
ürkek!
ölü çocuklarına ağlıyor

bir yaprakla çıkıyoruz evden
arka sayfalarda üç dört tuhaf gün
uzun boylu bir yalnızlıkla
ölçüyoruz insanları

sessizliğin arkasından yani göç bitmiş
evler kendi mezar taşını
sırtlamış geliyordu, gördük

bu ülke baştan başa veda
elimi tut ali
ve hep böyle hatırla beni

kayıp ortancaları buldun mu cemil?

şöyle de okunabilir cevabı
her anne devletten bir oğul alacaklı

ömer turan
[email protected]