sokağın kini yok
sonra, güz inmiştir sözün üstüne
bir zaman çocuklara, öyle bakıp geçiyor
gittim geceyi kilitledim, bir bulutun
ucundan alıp geldim seni buralara
güzellenmiş iki dudak üst üste
hiç akdeniz göğü görmemiş bir bulut
de ki, yaşamın damarında var
fırtınaya karşı kesmişler göbeğimizi
sonra, bağdaş kurmuştur taze yapraklar
ters dönmüş bir ağaca, öyle gülüp geçiyor
el kadardım, annem uzun bir cümle dokudu
bana, ölümü de alıyor içine
ve seninle hiç konuşmadık bunları
sesin bu yüzden ömür boyu çocuk kalacak
de ki, bir masalı yaşıyoruz
zaman, iki yaz ile yolcu arasında
şimdi bir adım ötemiz keder eşiği
dudağının kenarına yaklaştırıyorum lodosu
tuzlanmış yaralar iç içe
hiç yeryüzü gezmemiş bir göz
dedim ki, sokağın kini yok, sokağın kini yok
yol soğuk, devlet geçmiştir diyor
sonra, toprak doymuştur acıya sevgilim
ölülerimizi kuşlar kaldırıyor
Not: Çoğunluğunu Karadeniz Teknik Üniversitesi öğrencilerinin oluşturduğu ve tamamen gönüllü olarak yapılmış olan “Sokak İçin Çal” projesi ile baş başa bırakıyorum.