İktidarın puanları muhalefetten

Mevcut iktidar gücünü nerden buluyor. Bulduğu bu gücü nasıl artırarak sürdürüyor. Elbette yoluna baskı ve sömürü ile de devam ediyor, ancak bir şeyi gözden kaçırıyoruz ki, o da sanırım muhalefetin de bu sonuçta ciddi katkısının olduğu...

İktidar, yok olan demokrasi ortamından beslenmenin ve hatta bağımsız olmayan yargı yoluyla kendini korumaya almanın ötesinde, rahatsızlık duyduğu herkesi de kendi gücüyle, olmadı yargı yoluyla bastırıp hizaya sokarken, bunu da yeterli görmeyip, hukuk dışı dinlemeler yoluyla yargısız infazlara da yönelmedi mi? Denetimsiz kıldığı gücüyle, karşısında kimsenin duramamasını amaçlamadı mı?

Yok olan demokrasi ortamına her geçen gün eklediği benzer adımları da ileri demokrasi olarak sunmadı mı!

İktidar partisinin ve iktidarı kullanan güçlerin yok ettiği hukuk ve demokrasi ortamını tekrar sağlamak, ayrıca yok olan hukuk demokrasi ortamının hesabını da onu yok edenlerden sormak gerekirken muhalefet ne yaptı?

Öyle bir algı ve ortam yaratıldı ki, geçmişte iktidar nasıl hukuk dışına çıkıp hareket ediyorsa, şimdi hukuken sonuç alınamayacağı düşüncesinden mi olsa gerek, iktidarın karşısında olan siyasi güçler, siyaseten veya hukuk içinde hesap sormak yerine, iktidarın kurallarıyla hareket ederek, iktidarın karşısına çıkma yoluna gitmediler mi. Bu davranışları, iktidarın geçmişte baskın gücüyle yapmış olduklarına da meşruiyet kazandırmıyor mu?

Bütün Türkiye’nin dinlemeler üzerinden ne duruma düşürüldüğünü, nasıl yargısız infazlara yönelindiğini unuttuk mu? Şimdi yolsuzlukları ayyuka çıkmış iktidarın karşısına hukuksal adımlarla çıkmak yerine, iktidarın kurallarıyla oynayarak tapelerle çıkmanın anlamı ne? Bu durum, ortam ve olanaklar elde edildiğinde, iktidarın eleştirilen tutumundan farklı hareket edilmediğini, siyasetteki kodların da değiştiğini göstermiyor mu! 

Hele bakanlar ve başbakan hakkındaki yolsuzluk konuları aylardır ülke gündeminde yer almasına rağmen muhalefet bu konuda ne yaptı? Demokratik hukuk devletinde yapılması gereken, yargı önüne çıkarmanın adımlarını atmak iken, üstelik seçim ortamında, iktidar için bu adımları atmaktan her nedense uzak durdu. Böyle olunca iktidar, kendi yarattığı baskı ortamında kendini aklayacak, dosyaların içini boşaltacak yol ve yöntemlere yöneldi. Bunu da büyük oranda yaptı. Muhalefet 55 imza toplayıp TBMM’de soruşturma önergesi verme yoluna gitmedi.

Milletvekilleri için soruşturmayı TBMM yapmadığı için soruşturmanın fezleke adı altında TBMM’ye gelmesinin gerekmesine, başbakan ve bakanlar için ise soruşturmayı TBMM yaptığı için fezleke gerekmemesine rağmen, başbakan ve bakanlar içinde bir fezleke yalanının arkasına saklanılmadı mı? Böyle olunca da, ne TBMM’de ne de kamuoyunda yolsuzluk ve soruşturulması konusu etkin bir biçimde yer bulabildi.

Daha da vahimi ne mi oldu. Yolsuzlukla suçlanan bakanlar ve iktidar partisi, soruşturma önergesini biz vereceğiz demediler mi! Bu tabloda muhalefet suçlananların, biz kaçmıyoruz, soruşturulmaya hazırız mesajı vermesini sağlamadı mı. Dosyanın içi temizlendikten sonra elbette herkes rahatlıkla böyle mesaj edebilir. Hukuksal olarak çıkmaza sokulan bu süreç bir tarafa, iktidar siyaseten bile, ben kaçmıyorum, buradayım mesajı vererek, yolsuzluğundan bile puan toplama adımı atmadı mı!

Daha da vahimi hala daha başbakan hakkında verilmiş bir önerge yok!