2013 yılı yalnızca Türkiye’de değil, Yunanis-tan’da da çok sayıda yolsuzluk skandalının açığa çıkmasıyla sona erdi. Son örnek ise Yunan Ordusunun Silahlanmasından Sorumlu Eski milletvekili Antonis Kantas. Not edilmesi gereken bir diğer durum da sosyal demokrat PASOK’un lider kadrolarından biri olan Savunma Bakanı Tzochatzopoulos’un şu anda cezaevinde bulunmakta olduğu gerçeği. Yasadışı yollarla yüzmilyonlarca avro tutarında para aldıkları gerçeği, ordu ekipmanlarının satın alma pozisyonlarında yıllarca kilit pozisyonlarda bulunmuş yeni tanıklar ve kanıtlar ile de ispatlandı. Bahsedilen insanların silah sistemlerinin satın alınmasını desteklemeleri ise bu sebeplere dayanıyordu.

Yayınlanan bilgilere göre, Kantas, kendisine rüşvet vermiş olan önemli politik figürler hakkında açıklamalar yaptı ve silah şirketlerinin görevlendirdiği ajanların da isimlerini verdi. Aslına bakarsanız İsviçre bankalarında bulunan hesap ağları yoluyla edindiği yasadışı paraların yanında bu parayı hangi yollarla aldığını da itiraf etti.

Devlet hazinesi de yöneten kişileri kapsayan bu itiraflar şu andaki sistemin çürümüşlüğünün ne kadar derin ve tedavi edilemez olduğunu da gösteriyor. Bu ilişkiler, kapitalist mülkiyetler ve tekeller olarak tanımlanabilecek bu sistemi savunan tüm kurumlara dayanıyor. Bu durumun şu anda servis edilmesi ise aynı zamanda siyaset arenasının restorasyonunu da sağlamış oluyor.

Devlet ile büyük kapitalist şirketler arasında bulunan ve şirketler arasındaki acımasız rekabet ile birlikte silah sistemlerine, özelleştirmelere, dış kaynak kullanımlarına ve kamu kaynaklarına dayanan bağlantılar, doğrudan veya dolaylı olarak yapılan yolsuzluklara öncülük ediyor. Bu yolsuzluklara rüşvetle savuşturulan görevliler, politikacılar ile patron ve devlet destekli sendikacılar da dahil.

Diğer bir taraftan Yunanistan’daki skandalların açığa çıkarılması insanları yanlış yönlendiren, insanların asıl sorunlarını ve krizin sebeplerini gizleyen bir deneme olarak görülüyor ve bu şekilde gösterilen sebepler kapitalist çıkarlara hizmet eden ekonomik ve politik hattaki sebepler. Çıkar arayışları işçi haklarının çalınmasının yasallaştırıldığı işçi karşıtı ve insanlık karşıtı yasalara dayanıyor. Yolsuzluk ve rüşvet ise bunun üzerinden akıyor.

Devlet idaresinde görev yapan işçilerin çoğunluğunun dürüst insanlar olması gerçeği devletin temel karakteri sömürüye ve tekellerin çıkarlarına hizmet etmek olduğu sürece birşey ifade etmiyor.

Var olan düzeni iyileştirmenin bayraktarlığını yapanlar ise aynı zamanda kapitalistlerin çıkarlarını, tekellerin gücünü ve insanların aşağılanmasını savunmuş oluyorlar. Aslında bu kişiler bugünkü devletin gerici karakterinin ve sömürgeci sisteminin yanında yer alıyorlar.

Gelişmeler çürümenin sona ermesinin gerekliliğinin altını çiziyor. Bu durum kendi gücüyle hareket eden ve ekonomide radikal değişiklikler isteyen, yani kapitalistlerin güçlerini kamuya devretmek ve işçilerin korumasına bırakmak amacı taşıyan örgütlü ve kararlı insanlar tarafından değiştirilecek.