‘Geri dön!’ Ama kime?

1944 Yılbaşı’nda Lesvos Adası halkı Ulusal Özgürlük Cephesi’nin yerel örgütünün liderliğindeyken Yunanistan Komünist Partisi inisiyatiflerini ilan ederek faşist işgalcilere karşı ve jeopolitik çıkarları için Yunanistan’a gelen İngiliz emperyalistlerinden Mytilene limanını korumak için mücadele ettiler. “GERİ DÖN” sloganıyla birlikte Lesvos halkı işgale engel oldu, bu sırada Atina’da, İngilizler halkı katlederken ülkenin Nazilerden temizlenmesinde ilk önce EAM ve silahlı birlikleri ELAS ile cetin savaşlara girdiler.

SYRIZA’nın lideri A. Tsipras, 2 Mayıs’ta Mytilene’de yaptığı konuşmada saygısız bir şekilde SYRIZA’nın seçim kampanyasını YKP, EAM, ELAS’ın öncülüğünde İngiliz emperyalistlerine karşı tarihi “GERİ DÖN” sloganına bağlayacak fikri ortaya attı.

Gerçekten, A.Tsipras halka “GERİ DÖN” sloganıyla seslenirken “düşman” kim? Halkımız kime karşı bir araya gelecek? Konuşmasında krizden ve halkın iflasının sorumluları olan AB’den, sermayeden, burjuva hükümetlerden hiç bahsetmedi. “GERİ DÖN” sloganını mevcut Yunanistan hükümetine yönelik olarak söyleyerek hükümet değiştikten sonra da insanları sömürmeye devam edecek olan asıl patronları, büyük işadamlarından bahsetmiyor.

Tabi ki Tsipras Lesvos halkına sürekli unuttuğu “GERİ DÖN” sloganını en güzel İngilizcesiyle söylerken bunu muhafazakar terimlerle birleştirerek endişelenmemeleri gerektiğini kendisinin “makul bir uzlaşmacı” olacağını dile getirdi. Ayrıca yerli sanayi topluluklarıyla arasının çok samimi olduğunu belirterek muhtemel SYRIZA hükümetinde kar artışlarının zarar görmeyeceğinin garantisini Verdi.

Bunun yanında, Tsipras, SYRIZA’nın programına ve listesine adamızda örnek vererek bu sosyal “reçetede” AB destekçisi diğer burjuva partilerden farklı olan bir şey olmadığını ortaya koymuş oldular. Bu reçete pek çok çeşit garnitüre sahip (“ulaşıma eşit ulaşım”, “halkın katılımı” gibi) ancak bunlar gemi sahipleri ve sermaye sahipleri için anlamlı, uygulanmaya çalışılan yasalar kapitalistlerin bölgedeki aktivitelerini genişletmek için.

Tsipras utanmadan SYRIZA’nın “prensipleri ve değerleriyle solu zorlu yıllarda pek çok mücadele ve ödünlerle taşıdığını” iddia etmekte. Yunanistan halkı çok uzun süredir bir mücadelenin içinde ve şunu göz önünde bulundurmalı: Emekçilerin ve halkın esas mücadelesi kapitalizme ve emperyalizme karşı verilmezken ve isimleri telaffuz edilmezken nasıl verilecek? SYRIZA halkımızın kahramanlık hikayelerinden bahsederken bir yandan da kapitalizmin çıkarlarının devam ettirerek tıpkı PASOK gibi sömürüyü sürdürecekken nasıl mücadele edecek?

Cevap çok açık. Emekçiler geleneklerini sömürmeye çalışan ve sloganlaştıranlara karşı arkasını dönmeli. Tek cevap krizin gerçek sorumlusunu bilmeli burjuva partilerden birine oy verildiğinde bu saldırıların bitmeyeceğini anlamalı. Emekçiler, yoksul çiftçiler,işsizler,emekliler,gençlik ve kadınlar için tek cevap bütün iş yerlerinde , her yerde Halkın İttifakı ve YKP çatısı altında örgütlenmektir. Bu AB’ye, kapitalistlere ve onların siyasi elemanlarına verilecek mücadeledir.

Bu üretilen zenginliğin sahibi olan insanlarla birlikte Yunanistan halkının iktidarını kurmak için kolaylaştırıcı bir şey olacaktır. Bu halkın isyankârlığının asıl göstergesidir, sahip olunması gereken asıl ruhtur, yaklaşan seçimlerde söylenecek gerçek “geri dön” sloganlarıdır. “Geri Dön” AB’ye karşı olmalıdır, burjuva partilerin temsilcilerine ve krizin esas sorumlularına karşı olmalıdır. yerel ve ulusal ölçekte AB Parlamento seçimlerinde YKP’ye , yerel seçimlerde Halkın Topluluğu’ndaki isimlere oy verilmelidir.