Emekçiler düşmanlarından gelecek hiçbir hayrı kabul etmemeli

Bıçaklar çekildi! Her şeyden önemlisi Suriye’ye karşı girişilen emperyalist savaşla ilgili gelişmeler. Bu “cephedeki” son gelişmeler diğer “olay”larda gösteriyor ki, fırtına açıkça kopmadan hazırlık için gelen emirlere uyulacak. Bu hafta, Yunanistan hükümeti ve “sol kanat”taki muhalefet, kılıçlarını çekti. SYRIZA tarafından dillendirilen bu keskin yüzleşmenin nesnesi, ne bizi krizden çıkaracak “faiz dışı fazla” ne de hükümetin kredi verenlerle yeniden uzlaşması ve yeni borç kesintileri.

Ancak faiz dışı fazla, halk için daha güzel günler getirmeyecek. Sosyal politikaların katledildiği, sağlık ve eğitim hizmetlerini enkaza dönüştüren uygulamalar, açlık sınırındaki maaşlar ve emeklilik maaşları, özelleştirmeler, kabusa dönüşen işsizlik oranları bunu kanıtlıyor. Ayrıca, SYRIZA tarafından sunulan kesinti ve yeniden uzlaşmanın hedefindeki şey ise halkın sorumlu olmadığı ve hiçbir çıkar elde etmediği devletin borçlarının çok büyük bir kısmının ödenmesi. Her koşulda IMF, ABD ve Helenik Girişimciler Federasyonu’da kesintiden bahsediyor böylece devletin parasını yatırım için patronlara verebilecekler. Böylelikle iş grupları bu maliye politikalarındaki göreceli rahatlama ve talebin teşvik edilmesiyle güçlenebilecekler.

Almanya’daki seçim mücadelesiyle birlikte, garip bir şekilde, “kılıçların” çarpışması büyüyor... Yunanistan’da çeşitli makaleler, yazılar yönetim krizini Almanya’daki seçim sonuçlarına bağlamaya çalışıyor, Merkel’e karşı sosyal demokratların kazanacağı zafere yönelik yanlış bir beklenti içerisindeler ve bunun halkın masraftan kısma politikalarında bir rahatlama yaratacağına inanıyorlar.

Almanya Başbakanı televizyondaki tartışmada Yunanistan için yeni bir borç paketi olacağını ve yeni reformların yapılacağından bahsetti, ki bunlar gerici değişiklikler. Sosyal demokrat Steinbruck ise kendi kısmında, 2. Marshall Planı’nın Yunanistan’ın bütçesinin dengelenmesi için ve krizde olan diğer ülkeler için uygulanabileceğini ifade etti. Yunanistan’ın bütçesinin dengelenmesi gerektiğinden bahsederken “ancak kesintiler ölümcül seviyelere gelmemelidir” dedi. Gerçekte istediği şey ise devlete, bankalara ve en çok da patronlara acilen para tedariki yapılmasıdır böylece insanların hakları yıkıma uğradığı yerlerde yatırımlar yapabilecekler. Aynı zamanda mali ayarlamayı da savunuyor, ki bu uygulama maaşları, emekli maaşlarını ve sosyal harcamaları yok etti.

Almanya’daki seçimlerde sosyal demokratlar kazansa Yunanistan halkı için ne değişecek? SYRIZA tarafından övülen ve Fransa’daki kardeş politik gücü olarak gördüğü Hollande seçildiğinde ne değiştiyse, o değişecek. Halk bu seçimden bir şey çıkmadığını gördü. Seçimden önce Sarkozy’nin gitmesinin kesintileri bitireceği, propagandasına rağmen. SYRIZA Yunanistan’da bunu denedi ve halkı yanlış yönlendirdi.

Sermayenin halk düşmanı, emekçi düşmanı, yönetim formüllerini hiçe sayan bir çizelgesi var. Yunan halkının Almanya’daki seçimlerden bekleyeceği herhangi olumlu bir yan yok, Yunanistan’daki burjuva yönetimine hizmet eden o ya da bu parti tarafından tuzağa düşürüleceği bir seçimde olumlu bir şey olamaz. Emekçiler düşmanlarından bir hayır beklememeli. Kendileri bu çıkar oyunlarından kurtulmanın yolunu bulacaklar ve sınıf savaşımını ve birlikteliğini güçlendirecekler bu da halka onları tamamıyla başımızdan def etmenin önkoşullarını sağlayacak. Aynı zamanda AB’den çıkılması ve üretim araçlarının kamulaştırılması ve borçların iptal edilip halkın iktidarının kurulması için.