Rüzgar eken fırtına biçer

Odysseass Roussos'un "Rüzgar eken fırtına biçer" başlıklı yazısı 02 Şubat 2013 Cumartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

Bu yazının yazıldığı sıralarda, bütün işçilerin mücadele cephesinden 35 sendika üyesi mahkeme önüne çıkarılacak. Çalışma Bakanı’nı sosyal güvenlik konusundaki açıklamalarından, emekli maaşlarındaki yolsuzluktan ve müşteri ilişkisini yaratmasından ötürü protesto etmek için Çalışma Bakanlığı’na gittiler. Bu açıklamalarla sosyal güvenlik sisteminde yeni saldırıları içeren uygulamalar planlanıyor. Sendika üyeleri ise asılsız suçlamalarla polis tarafından tutuklandı.
Bu gelişmeler hiç yoktan ortaya çıkmadı. Yunanistan’da gençliğin, işçilerin ve yoksul köylülerin önemli mücadelesi son günlerde yükseliş halindeydi. Geçen haftanın ortasında Atina, Selanik ve diğer şehirlerde gençlerin yüz yüze kaldığı kabul edilemez çalışma koşullarına karşı Öğrencilerin Mücadele Cephesi (MAS) ve Tüm İşçilerin Militan Cephesi (PAME) tarafından kitlesel gösteriler düzenlendi. Atina metrosundaki işçiler, maaşlarında tekrardan bir kesinti yaşanmasına engel olmak için grev yaptılar.

Hükümetin tepkisi gecikmedi. Başbakanın emrinde çalışan çevik kuvvet ekipleri akşam saatlerinde göstericileri tutuklamak için metroyu işgal ettiler. Grev yasaklandı ve toplu taşımada görevli işçiler (otobüsler, trenler, tramvaylar) iki günlük dayanışma grevinin yol açtığı sivil mobilizasyon yüzünden suçlandılar. KKE ve PAME mahkeme tarafından yasaklanan grevi desteklediler. Koalisyon hükümetindeki üç parti, grev yaptıkları gerekçesiyle toplu taşımada görevli işçileri tutuklamakla tehdit etti. Yargıçlar grevin illegal olduğuna yönelik bir karar çıkarmak için pazar günü acil bir toplantı düzenlediler. Grevciler kanun hükmünde kararname ile sivil seferberlik yaratmakla suçlandılar sanki savaştaymışçasına.

Aynı zamanda, Yunanistan’ın çeşitli yerlerinde yaşayan yoksul köylüler traktörleriyle sokaklara döküldüler. KKE ülkenin dört bir yanındaki çiftçilerin hükümetin vergilerine ve özellikle de fert başına vergilere büyük kapitalist tarım çiftliklerini kalkındırmak adına çiftçilerin sıkıntılar yaşamasına neden olan Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikaları’na karşı verdiği militan mücadelesini selamladı.

Polis yetkilileri çiftçilerin traktörleriyle merkez otoyola ulaşmasını engelledi çünkü yolu kesmelerinden endişe etti.

Baskıların şiddetlenmesi hükümetin merkezi kararı. Bu sadece taşıma işçilerinin grevini ya da çiftçileri hedef almıyor, otoriterlerin vermeye çalıştığı mesaj, bütün işçi sınıfını ve toplumdaki yoksul kesimleri hedef alıyor.

Koalisyon hükümeti geçirdiği yasaları uygulamaya çalıştığı maaşlarla, emeklilik maaşlarını düşürdüğü, sosyal güvence haklarını darmadağın ettiği ve insanların sırtlarına kaldıramayacakları vergileri yüklediği dönemlerde devletin bütün mekanizmalarını kullanılıyor ve herhangi bir ayak bağı olmaması için uğraşıyor. Burjuva partileri ve yargısı, el ele, baskı mekanizmalarını harekete geçiriyorlar.

Yargı, hükümet ve onların mekanizmalarının bir sınıf karakteri var. Kapitalizmdeki tekellerin gücünü ifade eden bir sistemin yapılarını savunuyor ve koruyorlar. Onların görevi kapitalistlerin işçilere yönelik baskılarını meşrulaştırmak. Bu yüzden burjuvazinin meşruluğunun mantığı ona rıza göstermeyen herhangi birine karşı ya da tekel yanlısı yasalarla anlaşmazlık yaşayanlara karşı yönelebiliyor. Yönetici sınıfların ve onların partilerinin işçilerden bu barbarca önlemlerin artırılmasına “rıza” göstermesi talep ediliyor ancak bu “başarılı” olamadığında baskıya dönüşüyor. Burjuvazi güçlerinin vazgeçilmez hedefi belirli sektörlerin kâr etmesi adına halkın geniş kesimlerinin gelirleri düşerken ve hakları ellerinden alınırken onlara boyun eğdirmek. Bu rekabetçiliğin ve tekellerin kârının garantisinin koşulları.

Yöneten sınıfın en büyük korkusu olan bu eylemlere baskı uygulamak, insanların birlikteliğini güçlendiriyor ve şekil veriyor. Bu birliktelik halk düşmanı uygulamaları sekteye uğratacak ve hem iktidar hem de ekonomik düzeyde radikal değişikliklerin başarıya ulaşmasını sağlayacak.

Baskılara karşı insanların söyleyeceği ise şu: “rüzgar eken fırtına biçer!”