Kafadarlar...

Odysseass Roussos'un “Kafadarlar... ” başlıklı yazısı 18 Mayıs 2013 Cumartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

“Karşıtlarından olsa dahi öğrenmek bir insan için iyi olduğundan, size Lenin’in yıkılmış olan ülkesinin yeniden kurulması hakkında söylediği o çok iyi bilinen cümlesini hatırlatmak istiyorum: Sosyalizm eşittir Sovyet iktidarı artı elektrifikasyon. Bu cümle, elbette geçmiş bir zamana atıfta bulunmaktadır. Bu günün tarihsel koşullarını göz önünde tutarak biraz da gelişigüzel diyebiliriz ki: Gelişmişlik eşittir demokrasi artı yatırımlar. Özgürlükler, sosyal haklar, eşit ücret, işçilerin katılımı. Artı girişimcilik, yenilikler, kaynak ve sektördeki işgücü yatırımının ülkeyi ve ekonomiyi ileriye götürecek şekilde planlanması.” Sol kanat “SYRİZA”nın lideri, Yunan Girişimciler Federasyonu’nun (Hellenic Federation of Enterprises) (SEB) toplantısının baş konuklarından birisi olarak bunları söyledi.

Lenin bir sanayiciler toplantısında SYRİZA’ nın lideri tarafından sanayiciler için, üstlenmek istediği kapitalizm idare önlemleri için provakatif bir şekilde uyarlandı.
Elbette ki gerçekte de büyük Ekim Devrimi’yle yükselen proleterya devletinin sosyalist ekonomisinin gelişimi, Sovyet iktidarına ve elektrifikasyona dayanmak durumundaydı, Örneğin Çarist Rusya gibi o zamanın geri kalmış ekonomisinde yeterli enerji kaynağının korunması. Üretim araçlarının kamulaştırılması, toplumsal ve ekonomik düzeyde harika şeyler başarabilmeleri ve kapitalistleri üretimin dışına çıkarabilmeleri için işçilere ekonominin anahtarlarını verdi. Şimdiyse burjuvazinin samimi bir koruyucusu olarak SYRİZA, kendi düşünceleri doğrultusunda bize Lenin’i “öğretmeye” kalkıyor Leninist teorinin çağdaş mesajının sağlıklı kapitalizm olduğunu söyleyerek! Burjuvazinin kendisi dahi, Lenin’i bu şekilde çarpıtmaya cesaret edemezdi…

Çipras, sadece oportünistlerin soysuzluklarını doğrulamakla kalmıyor, aynı zamanda insanların bilinçlerindeki bizim bildiğimiz sosyalizmin (kendilerine göre “modası geçmiş”olan) değerini kaybettirmek ve sosyalizmi yönetiminde yer almak için kapitalislerin ayaklarına kapandıkları burjuva egemenliğinin ihtiyaçlarına göre uyarlamak konusundaki çabalarında ne kadar insafsız olduklarını gösteriyor.

Çipras’ın Lenin alıntısını, Marx(!) hatırlatması yaparak Yunan sanayicilerinin Başkanı pasladı. “Marx’ın söylediği gibi (çok ünlü bir deyişini yorumlayarak söylüyorum) bizler sadece ülkenin içinde bulunduğu durumu yorumlayacak filozoflar değiliz. Biz onu değiştirmeliyiz, yeniden kurmalıyız (…) Marx’ın kendisi her zaman üretimin, ve özellikle sanayinin, ‘insanlığın en önemli gücünün’ ifadesi olduğuna inanırdı. Yunan Girişimciler Federasyonu (SEB) olarak, onunla kesinlikle aynı fikirdeyiz.”

Marx elbette SEB gibi kapitalist parazitlerin, üretim araçlarının mülkiyetini ve egemenliğini onlardan alacak toplumsal bir devrim yoluyla tarihin çöplüğüne yollanması gerektiğini söylerdi. Aynı zamanda dünyayı değiştirecek olanın köhneyenler, kapitalistler değil, yeninin, işçilerin ve toplumun her kesiminden müttefiklerinin olduğunu söylerdi. Tabii ki SEB, bununla hiç de aynı fikirde değil. Bu sebepten kapitalizmin yöneticisi olan ve toplantılarında diğer burjuva partileri gibi ağırladıkları SYRİZA’ya güveniyorlar.

Bir halk deyişindeki gibi, “onların huyu suyu bir”…SYRİZA Başkanı’nın sınıf uzlaşmasının elçisi olarak büyük sermayenin kongresinde boy gösterip, “toplumsal uyuşma ve istikrar, gerçekten ekonominin oksijeni. Bu konudaki yetersizlik, diğer tüm faktörlerden daha fazla, üretim dinamiğinin raydan çıkmasının sebebidir” diyerek gösterdiği gibi… Böylece sınıf mücadelesinin ortadan kaldırılması ihtiyacının “destekçilerinden” bir diğeri de ortaya çıktı. “Sol”, asansörün devlet yönetiminin bodrum katına yönelen düğmesine basıyor.