David Ginola'dan son dakika golü

FIFA tarihin hiçbir döneminde, yönetimde şeffaflık ve adil yönetim timsali olan bir kuruluş olmadı. Aksine, başkanlık seçimlerinde adayların küçük federasyonların oylarını kazanmak için yaptıkları manevralarla, gezegenin en önemli uluslararası etkinliklerinden Dünya Kupasının evsahibini belirleyen İcra Komitesi üyelerinin karıştıkları rüşvet skandallarıyla gündeme geldi; bu tartışmalar şu son 4-5 yılda ise hiç gündemden düşmedi.

Bu durumun başkanlık seçimi yaklaşırken yeni adayların çıkmasına yol açacağı az çok bekleniyordu. Önceleri Sepp Blatter'in ezeli rakibi mertebesine ulaşan Platini'nin aday olacağı söylendi, ancak 2022 Dünya Kupası evsahipliği için Katar'ı açık biçimde destekleyen UEFA Başkanı, bu seçimi tartışmaya açan mevcut Başkan Blatter'e karşı bu yarışa girmemeyi tercih etti. Sonrasında, son yıllardaki yönetimden rahatsız olduğunu belirten Jerome Champagne, başkanlık adaylığını açıkladı. Champagne, futbol dünyasının reformcuları arasında sayılıyor, son yıllarda İsrail ile Filistin olimpiyat komiteleri ve Güney Kıbrıs ile Kuzey Kıbrıs futbol federasyonları arasında ilişkilerin geliştirilmesi - hatta Kıbrıs örneğinde muhtemel bir birleşme -için danışmanlık faaliyetleri yöneten bu eski diplomatın sorunu, Blatter'in yönetim ekibinde 12 yıl geçirmiş olması ve bu nedenle, futbol yönetiminde demokratik kültürü canlandırma, katılımcılığı arttırma sözlerinin yeterince inandırıcı bulunmaması.   

Bu koşullarda David Ginola'nın adaylığını açıklaması, özellikle İngiltere merkezli reform yanlıları arasında heyecan yarattı. Buna karşın, futbolculuk kariyeri ve sonrasındaki yaşamıyla İngiltere'de de oldukça popüler olan, hatta İngiltere'nin 2018 Dünya Kupası adaylığı kampanyasında da yer alan, cazibesinden kuşku duyulmayack Fransızın, resmen aday olabilmesinin önünde önemli engeller bulunuyor. Ginola öncelikle, en az 5 üye federasyonun desteğini almak zorunda. Ayrıca, başkan adaylığının tescillenebilmesi için, son beş yılın ikisinde, futbol yönetimi alanında aktif olarak çalışmış olması lazım. Ginola'nın özgeçmişinde, bu konuda yeteri kadar referans olmadığı yorumları yapılıyor. Müstakbel adayın bu sorunları aştığını varsayıp, işin esasına gelelim. Ginola'nın adaylığı, Champagne'in girişimine göre daha inandırıcı olarak kabul edilebilir mi?

Ginola da, yurttaşı Champagne gibi, FIFA'nın açıklık ve hesap verilebilirlik ilkeleri doğrultusunda yönetilmesi gerektiğini savunuyor. Her iki aday da, sporcu yetiştirme ve geliştirme programlarının ve bunların sosyal dayanışma ilkeleri gözetilerek yapılmasının, ingilizce tabirle "grassroots football"un önemi üzerinde duruyor. Ginola'nın somut bir "proje"si de var, dünya kupasını olimpiyat usulüyle, kadın ve erkek turnuvaları birlikte yapılacak biçimde düzenlemek.

Bu vaatler, dilekler ve temennilerin hepsi de çok hoş, yalnız Champagne'in, Blatter'in 12 yıl boyunca, seçim zaferlerinin bir kısmında doğrudan pay sahibi olacak kadar önemli bir çalışma arkadaşı olmak gibi bir handikapı varsa, Ginola'nın adaylık kampanyasının üzerinde de, Paddy Power isimli bahis şirketi tarafından destekleniyor oluşunun yarattığı soru işaretleri bulunuyor. Bu şirket, 250 bin pound tutarında bir yatırım yaparak kampanyayı başlattığını duyurdu. Kampanya için, 2 milyon pound daha toplanması ve bunun son yılların popüler yöntemi "kitle fonlaması" yoluyla karşılanması planlanıyor. Seçilme şansının azlığı bir yana, aday olabilmek için önemli engeller aşması gereken, ve bunu da 15 gün içerisinde yapmak durumunda olan Ginola ve ekibinin, bu parayı toplaması oldukça güç gözüküyor. Aslında daha önemli soru, bu paranın ne için kullanılacağı olmalı. Sürenin kısıtlılığı düşünülürse, öncelikle, adaylığın tescili için desteği aranacak 5 üye federasyonun desteğini sağlamak için kullanılacağı izlenimine kapılmak mümkün. Biraz spekülasyon oldu ama, FIFA başkanlık seçimlerinde oyların yıllardır böyle kazanıldığı gerçeği, iyi niyetli gözüken bir adayın girişimlerini de sorgulatıyor insana. Öte yandan bu yolun, yani küçük ülkelerin federasyonlarının oylarına, birtakım hediyeler ve ileriye dönük cömert vaatlerle talip olma yolunun ustası Blatter'i, kendi silahıyla vurmak da pek kolay olmasa gerek.

Yazının sonuna geldiğimde, Ginola'ya biraz haksızlık ediyor olabileceğimi düşünmeden edemedim. İcra Komitesinde yolsuzlukların ayyuka çıktığı, 2022 Dünya Kupasının yerinin ve mevsiminin 4 yıldır tartışıldığı bir dönemin sonunda, Birleşmiş Milletler'den daha fazla üyesi olan FIFA için, 17 yıldır başkanlık yapan 78 yaşındaki tartışmalı adama ciddi bir alternatif çıkmaması asıl sorun. Yoksa Ginola'nın karizmatik kişiliği ve iyimser vaatlerinden yana bir sorun yok.