Devlet Bahçeli, misyonu altında ezilen, zaman zaman püskevit örneğinde olduğu gibi yaptığı çıkışları ters sonuçlanan bir politikacı. Misyondan kast ettiğim farklı bir şey tabii. Partisinin mensup ya da sempatizanlarının ortak davranış biçimi olan “sert” görünme tutumuna uygun bir söylem tutturma çabası var. Misyon dediğim bu. Bunun, adıgeçeni yoran bir çaba olduğu çok belli. Bu çaba içindeyken Bahçeli'de herhalde en tuhaf karşılanacak olan görüntü, yüzünde gülümseme olmasıdır kuşkusuz. Bu, bunca yıl içinde oluşturulmuş ülkücü imajına ters çünkü.
Tabanı sevmez şen şakrak insanı MHP'nin. Söylemlerinde hafiflik olanlara da sempatiyle bakmadığı sır değildir. Yıllarca Alpaslan Türkeş'in yanında politika yapmış olan MHP İstanbul il delegelerinden Mehmet Güngör'ün bir röportajını okumuştum yıllar önce. Alparslan Türkeş öldükten sonra MHP başkan adayları arasında adı geçen oğlu Tuğrul Türkeş, Bahçeli karşısında seçimi kaybetmişti malum. Güngör'e göre bunun nedeni şuydu: “Çünkü bir televizyon konuşmasında 'ayol' dedi”.
Dolayısıyla, Devlet Bahçeli'nin, öfkelenmeyi gerektirmeyen durumlarda bile sesine sert bir ton vermesi şart. Ama, gel gör ki, bazen istediği sonucu alamıyor. Örneğin yoksulluk edebiyatı yapayım derken sarf ettiği şu yöresel “püskevit” sözcüğü az güldürmedi milleti. Bence, sadece bundan ötürü değil ortamın neşelenmesi. Bugüne kadar, politikasını “milli” hassasiyet üzerine kurmuş, dolayısıyla emek kaynaklı sorunlara, -destekçileri ne derlerse desinler- pek ilgi göstermemiş bir partinin lideri olarak, “fakirlik”ten söz ederken inandırıcı bulunmaması doğal. İnandırıcı bulunsaydı, gülmezdi kimse. Sahici olmamanın bu tür sorunları var işte kolay gülünç olunabiliyor.
Sendikal haklar konusunda, -elbette doğası gereği- kılını kıprdatmamış bir MHP var karşımızda. Ama önceki 1 Mayıs'lardan birine katılmış bir MHP topluluğu, “işçinin alın teri, Mehmetçiğin kanı kadar kutsaldır” pankartı açmıştı ki, “fakir çocuk neden püskevit alamıyor” çıkışı kadar gülümseten bir görüntüydü bu. Emeğin kutsallığının kabulü bile, bir başka kutsalın varlığı hatırlatılarak mümkün oluyordu. Yıllarca görmezden gelinen kimi kavram ya da olguların kabulünü mümkün kılacak, “aynileştirme” çabaları bunlar. Alın teri ile kanın aynileştirilmesi ancak “milliyetçi” bir zihnin ürünü olabilirdi, ki, anlaşılabilir bir şeydir bu.
“Her şey Türk için, Türk'e göre, Türk tarafından” sloganıyla ifade edilen büyük idealler arasında, fakir çocuklara püskevit talebinde bulunmak, ideal beklentisinde hedefi küçültür, söylemiş olayım. “Türk için, Türk tarafından, tabii ki, Türk'e göre” bir püskevit istediği için, normalde barajı geçememeli MHP. Çünkü, kurulduğundan beri, fakirin derdiyle uğraşmamış, aksine yoksullaştırmaya yol açan sömürü politikalarına destek vermiş bir siyasi çizgi olarak, bu söylemlerle “milli” ruhlarını okşadığı taraftarlarını emek karşısında sermayenin yanında saf tutmaya itmişken, şimdi, hak eşitlik kavgası veren, yani herkese püskevit yedirme peşinde olanlardan rol çalarsa ayıp olmaz mı?
Yine de püskevit iyiydi gerçekten. Ama bunu dile getirirken, Bahçeli'de biraz Küçük Emrahvari bir çehre olmalıydı diye düşündüm. Öyle Dördüncü Muradvari bir haykırış, sahip olamadığı için pek bir üzüldüğü püskevit yoksunu çocukları korkuturdu sonuçta. Püskevit kaynaklı bir şefkat, elinde gürz tutan “maço”da pek iyi durmaz, kabul edin.
Yemezler tabii. Ne olur? Gülünç olunur. Yalvar yakar diyen yok Bahçeli'ye, “düşman kalesine huruç ederken atılan naradan farklı bir tonla konuş”sun isteniyor sadece. Yani çocukları korkutmasın. Püskevitten yoksun kalmaktan çok öfkeli bir amcanın bağırtısı travma yaratır çocuklarda.
Anlatılanlara göre, püskevit de öyle kolay elde edilemeyecek bir taam değil. Herkes bulabilir deniyor. Bahçeli “bunu bile bulamıyorlar” anlamında söylemiş olabilir elbette ama abartılıdır yine de. Mesele, çıtayı yükseltip, “memleketin yarısından çoğu yoksul, evine ekmek götürmekte zorlanan yüzbinlerce insan var” diyebilmekte. Tabii bunun söylenebilmesi için de sınıf savaşından, hak, hukuk, ekmek, eşitlik mücadelesinden haberdar olmak lazım.
Bunları söylemediği sürece istediği kadar çocukların püskevit bulamayışından yakınsın Bahçeli, kıymeti harbiyesi yoktur. Çünkü, AKP iktidarı bir kamyon “püskevit” yollayıp anında Bahçeli'ye, susturuverir.
O kadar kömür, buzdolabı dağıtmışken, püskevit yollamaktan mı çekinecek?