Kobane’nin bizde yarattığı

Kobane’de süren direniş ve sonrasında tüm yurtta çıkan olaylar hepimizi derinden etkiledi. Bu süreç halkların kardeşliğini sağlamak yerine, yeni bir deprem etkisi yaratarak çatışmasızlık ortamının verdiği hoşnutluğu bile aldı götürdü. Şimdi çatışmalar yeniden başlasa bile kimsenin kendi pozisyonunu sorgulamadan karşısındakini suçladığı bir ortamımız var artık. Kaygı, korku, öfke hakim oldu yeniden akıllarımıza küfürler, taş, sopa, molotof şişeleri, pompalı tüfekler ve ezberler yeniden sandıktan çıkıverdiler. Demek hemen elimizin altındaymış tüm bunlar, çatışmasızlık barış demek değilmiş.

Karşımızda pornografik terör örgütünün arkasına saklanmış bir emperyalizm var oysa. AKP’sinden ABD’sine ellerinden geleni yaptılar bu örgütü palazlandırmak için. Bunu hepimiz biliyoruz, kimse için sır değil. Halklarımızın bir kısmı için cazibe merkezi haline getirilmiş erkeklere cinsel hazcılığın, cihadçılığın ve yıkıcılığın doruklarını vadeden, kadınlara ise bu kutsal yola cinsel bir obje olarak katılarak cennete gitmeyi öneren bir örgüt bu. Kafa kesme eylemlerini gözümüzün içine sokarak büyüyen, kaçırdığı kadınların kızların nasıl satıldığı, nasıl tecavüze uğradığı anlattırılarak büyütülen bir örgüt. Karşımızda adıyla sanıyla emperyalizm var, yoksa bu kadar olağandışı bir örgüt gündeme hakim olamaz, radikal bir grup olarak varlığını sürdürürdü. Ama artık bir kısım için merak ve arzu diğer bir kısım için ise dehşet ve nefret odağı.

Mesele de burada zaten, dehşet ve nefret duyguları eski dehşet ve nefret duygularını tetikliyor. IŞİD’a karşı nefretimiz hızlıca “Bırakın birbirlerini yesinler, Gezi’de neredelerdi, bugün yardım ederiz yarın yine askerimizi öldürürler”e, “Zaten bu TC’de hayır yok devletimiz olsaydı böyle olmazdı, Kürdün Kürtten başka dostu yok, Kobane düşerse siz de yataklarınızda rahat uyumayacaksınız”a dönüşüyor. Birileri kardeşlik elini uzatmayanların sinir bozucu huzurunu yakıp yıkarak bozmaya çalışıyor, diğerleri üstlerine alınmadıkları görmezden gelmeye çalıştıkları bir savaşı kendi sokaklarına taşıyanlara diş biliyor.

AKP faşizmine, IŞİD gericiliğine ve ABD emperyalizmine karşı öfkemizi ortaklaştırabiliriz, başka çıkışımız yok bu karanlıktan. Eski günlere dönmeyi kimse istemiyordur eminim, ama yeni günleri, geleceği de ancak birlikte yaratabiliriz.