Dün Bursa’da ve önceki gün Van’da toprağa verilen askerlerin aileleri dillendirdiler yukarıdaki talebi. Bu nedenle oldukça anlamlı geldi ve başlığa taşıdım. Memleketin iki yakasını bir araya getiren nadir taleplerden biri bu, ortaklaştırılması gereken bir ruh hali, haykırılması gereken bir slogan.
Dile kolay 30 gün içinde 60’ın üzerinde insan öldürüldü. Örgütün bir gün içinde 20 ayrı noktada silahlı eylem yaptığını yazıyordu gazeteler. Üstelik Van Gevaş yolu gibi oldukça düz, çevresi açık bir güzergahta bile bomba patlattılar. Geçmişte savaşın pek uğramadığı yerler bile ateş altında. Van-Hakkari yolunu saymıyorum bile, neredeyse her gün çatışma çıkıyor, dün akşam yolun kapandığı söylendi. Yüksekova’da gündüz vakti ellerinde roketatarlarla yürüyen insanların fotoğrafları paylaşılıyordu. Ceylanpınar’da katledilen iki polisi bile kimin vurduğu netlik kazanmadı. Kimin ne yaptığını anlayamıyoruz. Gizli bir namlu ile yaşıyor gibiyiz, silahı kim tutuyor, nereyi hedefliyor bilemiyoruz.
İçinden bakınca bu kadar belirsiz ve karamsar görünen tablo, biraz yukarıdan bakınca ne kadar da net aslında. Sessiz sedasız İncirlik’ten havalansın diye ABD hava araçları ölüp gidiyoruz işte. Şöyle mükellef bir güvenlikli bölge kurulsun Suriye’de, öyle ki hem Kürtlerin desteğini alsın, hem de tek bir hat boyunca güney sınırımızda bir devlet kurmalarını engellesin. Ama Kürtler biraz fazla palazlandı, biraz da Kandil bombalansın; hem öyle nedir İran’dan silah almalar, gerekirse Suriye yönetimi ile anlaşırız demeler, biraz ayar çekilsin.
TC ile ABD bizi hesaba katmadan hesap kitap yapmasın kısmı da var işin. İçerisinin nasıl da patlamaya hazır bir bomba olduğunu hükümet unutmasın, arada hatırlasın. Bak İran cumhurbaşkanı “Biji Kürdistan” diyor, sen ne diyeceksin. Sayın Barzani bizi güneyden çıkarmak kolay değil, bak elimizin altında boru hatların, can damarların var. Hani Lazkiye’ye uzanacaktık, biz olmadan mümkün mü?
Kurumların var olma ve yayılma savaşlarının birey üzerindeki etkisini deneyimliyoruz bu günlerde. Birbirlerini tartıyorlar, yokluyorlar, boşlukları kavrıyorlar. Savaş istediklerini sanmıyorum, yoksa çoktan cehenneme dönmüştü hayatımız ama bu tercihi bizim adımıza başkalarının yapıyor olması ne acı.
İşte başlıktaki slogan ve benzerleri bu açıdan anlamlı. Kendi tercihlerimizi yapabilmek, hayatımızı bize rağmen cehenneme çevirmek isteyenleri engellemek, egemenlerin ellerinin kiri olmamak için haykırmalıyız sloganlarımızı. Savaştan canı acıyanları bir araya getirmeli sloganlarımız, ülkenin her iki tarafına da cesaret vermeli, her şeye rağmen bir arada mücadele edebilmek için.