Böyle giderse işçi sınıfının elinde hiçbir şey kalmayacak. İşçi sınıfı tanımlamasının bile yerini geniş bir "emekçiler" söylemine terk ettiği günümüzde, işçi sınıfı ötekilerden biri olarak bayramını kutlamaya hazırlanıyor. Onun yerine liberalizmin bizlere hediye ettiği öteki sınıfı geçmiş bulunuyor. Öyle değil mi ama, insanları sınıfına göre ayırmak yerine ızdırabına göre birleştirmek daha mantıklı. Hem sınıf da kalmadı sınıf mücadelesi de, bakın Küba bile... Yeni mücadele zeminimiz veyahut ötekilerin bayramı kutlu olsun, daha nice nice bayramlara.
Son yıllarda olduğu gibi bu yıl da işçi sınıfımız Taksim meydan muharebeleri olarak yaşatılan ve izletilen bayramını evinde televizyon karşısında kutlayacak. AKP'nin işe giderken yanlışlıkla eyleme filan katılmasınlar veya "İstanbul felç oldu insanlar işine gidemedi" türünden haberler yapılmasın diye tatil ilan ettiği 1 Mayıs'ta sokağa çıkan otomatik olarak kamu düzenini bozan olarak etiketleniyor. Sokağa çıkan bir öteki yani, senin gibi değil bunlar sayın vatandaş bunlar bozguncu, terörist, komünist. Bunlar işçi de değil zaten, işçiler tatilde bugün evlerinde dinleniyorlar.
Sağdan soldan vuruşlarla işçilerden arındırılan 1 Mayıslarda, Taksim restinin arkasında durmayan, artık Taksim'i "kırlardan" kuşatmayı dahi zorlamayan, bir avuç temsilci ile temsili bir muharabeye giren sendikaların da payı var bu işte. Neredeyse memlekette işçi kalmadığının bir resmi olarak okunacak her yıl yaşadıklarımız. Merkezi merkezî bir kuvvetle zorlamadıkça, sıkıştırmadıkça, ittirmedikçe, çekiştirmedikçe olmuyor. 2009 1 Mayıs'ını hatırlıyorum. Kitlesinden özenle ayrıştırılmış bir kortejle Taksim'e girdiğimizde buruk bir sevinç yaşamıştık. 30 yıl sonra Taksim' e girmek elbette anlamlıydı ama yeterli değildi. Sonrasında yaşananlar malum, Taksim'de kitlesel olarak kutlandığında dahi sınıfın ihtiyaçlarına yanıt veremeyen ve kürsüsü işçiler tarafından işgal edilen 1 Mayıslarımız...
Bizim oraları ise hiç sormayın. Newroz ve Kutlu Doğum etkinliklerine canı gönülden ev sahipliği yapan bölgenin başkenti Diyarbakır 1 Mayıslara bir türlü başkentlik yapamıyor. İşçi sınıfı bildiğiniz ötekileştiriliyor yani. Geçen yıl tekrarlanan seçimler nedeniyle Ağrı'da bölgesel olarak mütevazı bir toplamla kutlanan işçi bayramı bu yıl yine bölgesel olarak Batman'da kutlanacak. Diyarbakır hariç diğer bölge illerinde de yürüyüş ve basın açıklamaları yapılacağı bilindiğine göre Batman 1 Mayısı Diyarbakır'da kutlama yapılmaması rica edilen sendika ve örgütlerin katılımına sahne olacak. Böylece uzun süre devam eden "orda mı yapılacak burda mı" tartışması, "Diyarbakır'da yapıp şehrin imajını zedelemeyelim de nerede yapılırsa yapılsın" ile sonlandırılmış oluyor.
1 Mayıs işçinin emekçinin bayramıdır ve öyle kalacak. Taksim'e, Diyarbakır'a sokmasanız da işçileri yüzyıllardan imbikle süzülerek gelen bu gerçeği değiştiremezsiniz.