AKP’nin yılbaşı hediyesi: zam

Mete Gönenç'in "AKP'nin yılbaşı hediyesi:zam" başlıklı yazısı 6 Ocak 2013 Pazar tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

Vatandaşa bir yeni yıl eğlencesini bile çok gören hükümet, 2012’nin son ve 2013’ün ilk gününde, yıldırım hızıyla, dolaylı vergileri arttırarak, beklenen zamları yapıverdi. Yapılan zamlar, medyamızda,eskiden olduğu gibi çok detaylı açıklanmadığından, bu yazımızda biraz teknik detaya girmek istedik.

Ülkemizde yaklaşık 23 milyon emlak vergisi (arsa,arazi,bina) mükellefi olduğuna göre, bu vergiye yapılan olağan dışı zam çok önemli. Bilindiği gibi, 1999 yılından beri, emlak vergi değerleri dört yılda bir ilgili belediyeler tarafından belirlenip, hükümetlerce, her yıl yeniden değerleme oranının yarısı kadar arttırılırken, AKP hükümeti, 2 yıldır, yetkisini kullanıp, bu değerleri dolayısıyla emlak vergisini, iki misli artışla, yeniden değerleme oranının tamamı kadar, 2012’de yüzde 10,26, bu yıl yüzde 7,80 oranında arttırmıştır. Yani, bu yıl, zengin, fakir ayırmadan, taşınmaz malı olan herkes, yüzde 7,80 fazla emlak vergisi ödeyecektir.

Bir taraftan, emlak alımlarında, üzerinden vergi alınan emlak değeri arttırılırken, 150 m²’den ufak konut satışlarında yüzde 1’lik KDV uygulaması da sona erdirilmiştir. Buna göre, 150 m²’nin altındaki konutların satışında, büyükşehir olan illerde, KDV oranını, konut arsasının emlak vergisi değeri belirleyecektir. 01.01.2013’den itibaren, arsa m² bedeli 500 TL’nin altındaki konutların satışında yüzde 1, 500-1000 TL bedellilerde yüzde 8 ,bunun dışındaki emlak satışlarında yüzde 18 KDV oranı uygulanacaktır. Büyükşehirlerde 1000 TL’nin altında pek arsa olmadığına göre oran artık,yüzde 18’dir. İnşaat ruhsatı 01.01.2013’den önce alınan 150 m²’nin altındaki konutlarda ise yüzde 1 KDV oranı uygulanacaktır. Doğal olarak, ruhsatlarını önceden almış,dolayısıyla büyük avantaj elde etmiş büyük inşaatçılar ise merak konusu olamaya devam edecektir!

Görüldüğü gibi, taşınmaz fiyatlarını, dolayısıyla kiraları oldukça yüklü bir şekilde arttıracak bu zamlarla, dar gelirlilerin ‘yeşil panjurlu ev hayali’ iyice suya düşmüşken, kiracıların hali ise daha da üzücü olacaktır.

Ayrıca her yıl olduğu gibi, MTV, harçlar, damga vergileri, maktu vergi ve cezalar, tayin edilen enflasyon oranında, yüzde 7,80 arttırılırken sigarada bu oran çok aşılmıştır. Sigaranın nisbi ÖTV’si yüzde 65’den yüzde 65,25’e çıkarılırken, paket başına, maktu, 2,90-3,15 TL vergi konmuştur. Halen fiyatı yüzde 15-30 oranında artan sigaralara, 6 ayda bir enflasyon oranında zam yapılması esası da getirilmiş, böylece, 8 TL’lik sigaranın 6,64 TL’si vergi olurken vergi yükü de yüzde 83’e çıkmıştır. Alkollü içkilere de, benzer, hatta daha ağır verginin ise çok yakında gelmesi beklenmektedir.

Neredeyse her ay zam yapılmaya başlanan, fiyatı dünyada 1. sıraya gelen akaryakıt ürünleri, elektrik, taşıma ve diğer zorunlu tüketim madde ve hizmetlerine bu zamların ise eli kulağındadır. Asgari ücreti, o da zorla yüzde 4,1-4,4, işçi-memur maaşlarını yüzde 3,14, emekli maaşlarını yüzde 1,95-4 oranında arttırıp yılın ilk günü bu zamları bile fazlasıyla geri alan bu hükümet, halkımız için her gün biraz daha kabus olmaya başlamıştır.

Küresel ekonomi açısından bakıldığında ise, yüksek bütçe açığı verip, tam da, seçim yılı olmasına rağmen bu zamları yapmak zorunda kalan hükümetin, yurt dışından akan sıcak paraya, bunca özelleştirmeye, yüksek kredi notlarına rağmen, bu zamların getireceği fiyat artışları, azdıracağı vergi kaçağı ve istenilen hasılatı sağlayamayacağı da düşünülerek, yolun sonunda daha da zorlanacağı açıkça görülmektedir.