Bursa'da 1 Mayıs kutlanmamalı

KENTİN SESİ – BURSA yazıları

Bursa'da yapılacak 1 Mayıs kutlamaları için, iki gün önce gelen bir iletide bulunan radyo spotlarında, 1 Mayıs marşı eşliğinde, “Haydi Bursa!” diye başlayan konuşmanın sonunda, “Saat 12:00'de Gökdere'de toplanıyor, Fomara Meydanı'na yürüyoruz” deniyor.

Bir başka açıklamada ise, emekçiler ve yoksul halk, "işsizliğe, yoksulluğa, adaletsizliğe karşı yükselecek sesi büyütmek için" 1 Mayıs'ta Bursa Kent Meydanı'nda yapılacak olan kutlamaya davet ediliyor.

Dün ise, yine gelen bir iletide, İstanbul'a çok uzak bir ilden TEKEL işçilerinin iki otobüs tutarak 1 Mayıs kutlamalarına gelmeleri için dayanışma sandığı kurulması gerektiği belirtiliyor bir otobüsü kiralama bedelinin dört ilâ beş bin lira olduğu söyleniyordu.

Bir yanda İstanbul'a iki adım mesafede bir kent ve iki 1 Mayıs kutlaması!.. Diğer yanda, çok uzaklardan Taksim'e gelmek için can atan ve devrimci dayanışma talebinde bulunan emekçiler.

***

Çok açık söylemeliyim: Bursa'da yapılacak olan 1 Mayıs kutlamalarının siyaseten hiçbir önemi yoktur ve büyük bir kandırmacadır.

Önemli olan “kimin kandırdığı” değil, “yapılan tercihin niteliği”dir. Bu, apolitizmdir. Bursa gibi bir kentin emekçileri, solcuları, sendikacıları buna mahkûm değildir, olmamalıdır. Bursa'da “birbirini bilen kırk kişi”nin yaptığı, kitle tabanından yoksun, patron sınıfını tedirgin etmeyen yürüyüş ve eylemlerin alıcısı yoktur. Devrimci pratik, bu değildir.

12 Eylül'den bu yana, yapılacak en kitlesel 1 Mayıs olmaya aday bu yıldönümünde, bunun için çalışmak, siyasi ve örgütsel olarak büyük bir seferberlik başlatmak, en büyük devrimci pratiktir.

Ülkemiz emekçilerinin ve solun, böyle bir 1 Mayıs'a ihtiyacı vardır. Evrensel boyutu olan bir bayramı, yerele sıkıştırmak yerine Taksim'de onbinlerin buluşması, işçi sınıfının mücadelesinin ortaklaştırılması ve birliğinin sağlanması için çalışılmalıdır.

Bursa'da 1 Mayıs'ı kutlama düşüncesinde olan dostlarımızın, TEKEL direnişinin ve 26 Mayıs'ta yapılacak olan Genel Grev'in sorumluluğu üzerimizdeyken, Taksim'de oluşacak büyük bir siyasi enerjinin çıktısının ne olabileceği konusunda bir kez daha düşünmeleri gerekmektedir.
Sormak gerekir Bursalı patronlar, nerede yapılan 1 Mayıs kutlamasından tedirgin olur? Bursalı işçi, nerede yapılan 1 Mayıs'tan sonra sınıfın birliği ve gücüne inanmaya başlayabilir? Hangi ilde yapılacak 1 Mayıs'tan geriye çoşku, özgüven ve anlatılacak çok güzel şeyler kalır? Hangi ilde yapılan 1 Mayıs, Bursa kamuoyunu daha çok meşgul eder? Bursa mı yoksa İstanbul mu? Hangisi? Sorular çoğaltılabilir ama istenirse bu soruların yanıtları için tarihsel referanslar da verilebilir.

Bunun yanısıra, bu 1 Mayıs'ın ülkenin içinden geçtiği dönemde, işçi sınıfı ve sol siyaset açısından nasıl bir önem taşıdığını söylemeye gerek yok, sanırım.

***

Dostlarımıza, kararlarını gözden geçirmeleri ve örgütsel güçlerini Taksim için seferber etmeleri doğrultusunda çağrı yapıyor, işçi sınıfının “1 Mayıs Bayramı”nı devrimci duygularımla kutluyorum.

Yaşasın 1 Mayıs!

[email protected]