Ölümsüzlük iksiri

Dünyanın en yaşlı başbakanı Mahathir Muhammed. 

1925 yılında, henüz bir İngiliz sömürgesiyken Malezya’da dünyaya gelmiş.

Öyle pek zengin ve soylu bir aileden gelmiyormuş. Annesi Malay, babası ise Hint kökenli. Politik kariyerinde bu Hint ata fazla öne çıkmamış ama King Edward VII Tıp Koleji’ni bitirmesini de sağlayan disiplin ve çalışkanlığı babasından aldığı söyleniyor.

Mahathir, İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon işgaliyle birlikte okumaya ara verip küçük ticaret işleri yapmış. Kahve, muz filan satmış. Savaştan sonra doktor olmuş ve kısa sürede özel şoförlü lüks bir limuzine sahip olacak kadar zenginleşmiş.

Hikayeyi çok uzatmayalım.

Sonuçta 1950’li yıllardan itibaren Malezya siyasetinde kendini göstermiş, 1974’te bakan, 1976’da başbakan yardımcısı, 1981’de ise başbakan olmuş birisi Mahathir Muhammed.

Dile kolay: 94 yaşında!

94 yıllık ömrüne bir Özal, bir Demirel, bir Tansu Çiller sığdırmış diyebiliriz.

Lafın gelişi değil. 

Malezya’da özelleştirme fırtınasını o estirmiş.

Eski bir İngiliz sömürgesi olarak, ABD’nin bölgedeki sevgili kullarından Malezya. En büyük yabancı yatırımcı ABD, ordusu yapılan ikili anlaşmalar çerçevesinde ABD’de eğitiliyor.

İslamcı partiyle rakip de olmuş, müttefik de.

İnişleri olmuş, çıkışları olmuş. 1981'de oturduğu Başbakanlık koltuğundan 2003 yılında kalkmış. 2018'de 93 yaşındayken tekrar oturmuş.

Ülkesinin İngiliz sömürge egemenliğinden orta halli bir kapitalist ülke olmaya giden yolunda esnek, becerikli, piyasacı, Amerikancı ve gerici bir siyasetçi olarak yer tutmuş.

Unutuyordum: 2003 yılında 8 aylığına Bağlantısızlar Hareketi Genel Sekreterliği bile yapmış.

Mahathir Muhammed’e Yeni Osmanlı’nın son medar-ı iftiharı, islamcı militarizmin alamet-i farikalarından Baykar’ı gezdirdi reis. Çokomelsiz damat Selçuk Bayraktar’ın teknik müdürlük yaptığı şirketi. İHA'lar filan yapıyor. Savaş pazarının, büyük silah tekellerinin boşluk bıraktığı (ya da sunduğu) kısmında kendince gelişmekte olan ithal girdisi çok (kimin değil ki!) milli şirket.

Cumhuriyet nişanı verdi!

Bu arada havadan İstanbul'u gezdirdiği söyleniyor. Söyleniyor diyorum çünkü medyada yayılan "gezdirme" fotoğrafları bana çok acayip geldi. Uçak penceresinden aşağıya bakmışlığı olmayan birisi değilim. Fotoğraflardaki görüntülerse sanki pencerelere büyütülmüş kartpostal fotoğrafları yapıştırılmış da önünde poz verilmiş gibi duruyor. 

Muhammed’in reise sunduklarını daha sonra göreceğiz.

Ölümsüzlük iksirini vermiş midir? Sanmıyoruz.

Reis’in şu sıralar bu iksiri elde etmekten çok hazırlamak için bazı girişimleri var. Malzeme topluyor.

Davul tozu, yarasa kanadı, S-400 gölgesi...

Reçete böyle gidiyor.

94 yaşında Muhammed de bir ucundan katılmıştır reçeteye.

İyi karıştırmak lazım ama...

Oldukça karışık bir reçete çünkü.