Baransu'nun donu

Kurulduğu günden bu yana Radikal 2’nin başında olan ve geçen hafta Radikal’den kovulan Tuğrul Eryılmaz, BirGün’e verdiği röportajda, “Bizim gibi yıllardır gazetecilik yapanların ne olduğu ortada ama birdenbire siyasal etkiyle orta kademelere, tepelere gelenler var. Bunların ne olduğunu bilemiyoruz, gizliyorlar kendilerini” diyor.

Zerre şüphe duymadan, adlarını koyabiliriz: Bunlar ajan.

Bakın…

AKP de, Cemaat de asıl “nokta atışlarını”, asıl “gizli mesajlarını”, asıl “aba altından sopa göstermelerini”, bazı ufak internet siteleri üzerinden yapıyor.

AKP’cilerinki, Medyagundem diye bir site. Cemaatçilerle uğraşıyorlar. Birçoğuna takma adlarla, lakaplarla sesleniyorlar.

Dün, Baransu’yla ilgili şunları yazdılar: “Söze ne hacet.. Duyduğuma göre Baransu Şişli’deki bir alışveriş mağazasından don-gömlek almaya başlamış bile.. Ancak Clarious marka donla Lacoste marka çoraplara o kadar para verilir mi? Ne gerek var canım cezaevinde kim görecek.. Senin yerinde olsam Kapalıçarşı’dan dansöz kıyafeti ile tüy dökücü krem alırdım. Filmlerden görüyoruz zira, bazı cezaevlerinde zorla güzellik olabiliyor ne de olsa..”

Buradaki iğrenç tecavüz imasını bir yana bırakalım. Öyle şeyleri yazamıyorum ben, sadece küfürler çıkıyor ağzımdan.

Ama iki gazetecinin, polemiklerinde, birbirlerinin hangi dükkandan ne marka don aldığını yazarak “ideolojik mücadele” vermesini nasıl adlandırabilirsiniz?

Veyahut, bu adamları nasıl adlandırabilirsiniz?

Gazeteci falan değil, ajan bunlar.

Zerre şüphe duymayın.