Türkiye&rsquonin krizini anlamak istiyorsak emperyalist sistemle Türkiye ekonomisi arasındaki sermaye hareketlerini mercek altına almamız gerekiyor. 1994 ve 2000-2001 krizleri de  yabancı sermaye girişlerindeki ani durmalarla ve girişlerin çıkışlara dönüşmesiyle patlak vermişti. Eylül&rsquode başlayan, Ekim&rsquode hızlanan benzer hareketler, Türkiye&rsquoyi bugünkü kriz ortamına sürükledi. Bu sürüklenişi ödemeler dengesinden türetilmiş basit bir tabloyla izlemek mümkündür. İstatistiklerden hoşlanmayan okurların hoşgörüsüne sığınarak aşağıdaki tabloyu bu amaçla sunuyorum ve Ekim 2008&rsquodeki kriz ortamını bir yıl öncesiyle karşılaştırıyorum. 
Yabancı Sermaye Hareketleri, 2007-2008, Ekim, Milyon Dolar 
  | 2007 Ekim | 2008 Ekim |
Yabancı sermaye(YAS) | 1654 | -5390 |
Yerli sermaye | 2510 | -851 |
Kayıt dışı sermaye | -1046 | 7383 |
Cari Denge | -3242 | -2646 |
Rezervler | 124 | 1504 |
Net sermaye | 3118 | 1142 |
Yabancı sıcak para | -358 | -5558 |
Yerli sıcak para | 3053 | -2016 |
Net sıcak para | 2695 | -7574 |
Not: &ldquoRezervler&rdquode &ldquoartı&rdquo işaretler, azalma, &ldquoeksi&rdquoler artış gösterir. &ldquoNet sermaye&rdquo ise, yabancı, yerli ve  kayıt-dışı sermaye hareketlerinin toplamıdır.
*** 
Ekonominin canlanma ve &ldquofoslama&rdquo aşamalarını belirleyen dış kaynak hareketleri burada iki gösterge ile tanımlanıyor. Birincisi, (tablonun ilk satırındaki) yabancı kökenli sermaye hareketleridir. Ekim&rsquodeki kriz ortamına yol açan ana etkenin, 5,4 milyar dolarlık bir &ldquonet çıkış&rdquo olduğu dikkati çekiyor. (&ldquoÇıkışlar&rdquoın &ldquoeksi işaretle kaydedildiğini hatırlatalım.) Bir önceki yılın Ekim ayında 1,6 milyar dolarlık bir net giriş olduğuna göre, bu iki tarih arasında yabancı sermaye hareketlerinde 7 milyar dolarlık bir tersine dönüşün gerçekleştiği ortaya çıkıyor.
İkinci dış kaynak göstergesi, yabancı, yerli ve kayıt-dışı tüm sermaye hareketlerinin toplamından oluşan (ve tablonun 6. satırındaki) net sermaye hareketleridir. Bu göstergeye göre, hâlâ net dış kaynak girişi vardır ancak bir yılda yüzde 63 oranında dramatik bir gerilemeyle&hellip
Burada tuhaf ve çok çarpıcı bir durumla karşı karşıyayız: Ekim 2008&rsquode Türkiye ekonomisinden yabancılar 5,4 milyar dolarlık kaynak, sermaye çıkarmışlar yerli aktörler de kervana 850 milyon dolarlık bir net çıkış ile katılmışlardır. Başka bozulmalar da gözleniyor: Ekim 2008&rsquode resmî rezervler 1,5 milyar dolar erimiştir (satır 5). Yerli aktörler, ülke dışına (veya &ldquoyastık altına&rdquo) 2 milyar dolarlık sıcak para çıkarmış (satır 8) yabancılarla birlikte (satır 7), 7,6 milyar dolarlık sıcak para (satır 9) ekonominin dışına kaymıştır. Bu etkenlerin birleşmesiyle, dolar fiyatı bir ayda yüzde 37 oranında tırmanarak &ldquoyükselen piyasa ekonomileri&rdquo grubunda (bu kriz göstergesi bakımından) Türkiye liste başına oturmuştur.
Bu olumsuz etkenler içinde net sermaye hareketleri Ekim 2008&rsquode hâlâ 1,1 milyar dolarlık bir fazla (net giriş) göstermektedir. Nedeni, bir ayda Türkiye&rsquoye 7,4 milyar dolar kayıt dışı sermaye girmiş olmasıdır. Sözü edilen bozulma ortamı içinde Türkiye&rsquonin dramatik bir ekonomik çöküntüye sürüklenmemiş olması, bu kaynağı belirsiz, esrarengiz, dış kaynak girişi sayesindedir.
Siyasî İslâm&rsquoın (Körfez kaynaklı) bir enternasyonal dayanışması mı yerli cemaatlerden bir can simidi astronomik bir kara para aklaması mı söz konusudur? Bilemiyorum. Ekim sonrasında da sürmekte midir? Yakında göreceğiz. Ancak, ekonomi-dışı etkenlerin söz konusu olduğu ortadadır.
***  
İşlerin bozulmaya başladığı (ve tabloda sunmadığım) Eylül 2008 verilerinin, Ekim&rsquole birleştirerek bir önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırırsak ortaya benzer bulgular çıkıyor. Ek bir vurgulamayla yetiniyorum:
Eylül-Ekim 2008&rsquode Türkiye &ldquonet dış borç ödeyen&rdquo bir konuma geçmiş borç stokunu tahminen 3,4 milyar dolar azaltmıştır. Fazla sevinmeyiniz. Önümüzdeki aylarda karşılaşacağımız döviz baskılarının ve gerilimlerin ilk örneği yaşanmaktadır.
***  
Dış kaynak girişleri son iki ayda (kullanılan göstergeye göre) düşmüş veya tersine dönmüştür. Tek başına &ldquoyavaşlama&rdquo (&ldquonet çıkış&rdquo içermese dahi) millî gelirin sadece durgunlaşmasına değil, aşağı çekilmesine  de katkı yapabilir.
Dış kaynak çıkışlarının yaygınlaşması ise küçülmeyle sonuçlanacaktır. &ldquoEsrarengiz&rdquo kayıt-dışı para girişleri, bu tabloyu değiştiremez olsa olsa gerilemeyi frenler. Orta dönemde kalıcı bir durgunlaşma gündemdedir.
Genelleşmiş ve hızlı &ldquonet çıkışlar&rdquo ise, çöküntüyü, finansal krizi gündeme getirir ve &ldquoişimiz Allah&rsquoa kalır.&rdquo