Chavez iyiydi demek ki

Tabii ki Financial Times olabildiğince manipüle edecek, çarpıtacak. Kendisine verilen “iş çevrelerinin gazetesi” ünvanını bir biçimde koruması gerekiyor haliyle. Önceki gün Venezüela konusundayer verdiği, hayli uzun haberde yine sapla samanı karıştırmış, ancak bunu yaprken kendini acemice de ele vermiş.
Gazetenin ilk belirlemesi (!) şu: Büyük çaplı hükümet karşıtı protestaların yaşandığı ülkede Hugo Chavez’in ardından Venezuelalıların ekonomik sıkıntıları artmış. Enflasyon artışına, piyasalardaki arz eksikliğine karşı halkın direndiği, hükümetin de bu konuda harekete geçtiğine dair bazı işaretlerin görüldüğü de haberde yer alıyor. Bunun “tanıklarından” biri Alberto Vollmer adlı Venezuelalı bir iş adamı. Vollmer’e göre artık “hükümetin ekonomi politikasında piyasa mantığıyla hareket edildiğine dair bazı belirtiler var”. Yeni atanan Ekonomi Bakanı Rodolfo Marco’nun “pragmatik” olarak tanındığını da kaydediyor gazete. Bu tercih uluslararası sermayenin sözcülerince pek yerinde bulunmuş olmalı. Merill Lynch Bankası ekonomistlerinden Francisco Rodriguez bunlardan biri. “Daha pragmatik bir yaklaşım, Venezuela için önemli bir değişim yaratabilir” diyor.
Hükümetin ne yapacağını yakında görürüz. Kişisel kanım o dur ki, Nicolas Maduro, Chavez’in boşluğunu dolduramadı. Dolduracak gibi de görünmüyor çünkü bu konuda bir kapasitesi olduğu kanısında değilim. Bir çoğumuz onu bir mteroda işçilerin Chavez’in silüetini gördükleri türü açıklamalarıyla hatırlıyoruz. Ama elbette, Maduro’ya büyük Venezüela halkının temsilcisi olduğu için hayranlık besliyor, destekliyorum. Çünkü ülke uluslararası sermaye güçlerinin yoğun saldırısıyla karşı karşıya. En son polisle çatışan maskeli gençler Maduro’nun temsili kuklasını yakarak “demokrasi” talebinde bulundular. Maskelilerin ne türden figürler olduklarını biz de biliriz ülkemizden.
Şimdi Financial Times’in bana göre kendini ele verdiği noktaya geleyim: Gazetedeki habere göre, pek çok kişi, sol kanada yakın hükümetin içindeki radikallerin yenildiğini, pragmatik olanların ise kazandığını düşünüyormuş. Kaybedenler arasında, ekonomi politikasını yönlendiren radikal Marksist Jorge Giordani de varmış. Giordani’nin, Chavez döneminde yıllarca hükümetin ekonomi politikasını yönettiği ve ekonomik kriz nedeniyle suçlandığı da ileri sürülüyor. Şimdi Maduro’ya vurmak için, “Venezüelalıların ekonomik sıkıntıları arttı” diyen gazete, Chavez döneminde bu sıkıntıların yaşanmadığını ( ya da bu boyutta yaşanmadığını) kabul etmiş olmuyor mu? Çünkü, Chavez hayattayken Financial Times gazetesinde “ekonominin kötülüğüne, halkın yoksulluktan perişan olduğuna” ilişkin çokca haber okuduğumu anımsıyorum. Chavez’i, ekonomi politikalarını dolaylı olarak takdir eden bir belirleme bu.
Oysa gazete Chavez’i eleştirirken de, şimdi Maduro’yu eleştirirken de “yalan” yazıyor. Ekonomik sıkıntılar “şimdi” artmışsa, Chavez dönemine ilişkin değerlendirmelerini geri almalıdır gazete. Giordani’den de özür dilemelidir. Yapmasa da umurumuzda değil. Çünkü “iş çevrelerinin gazetesi” Financial Times yalan yazan bir gazete.
Eskiden beri hep iyi yalan yazardı ama kendini böylesine ele verdiğine ilk kez tanık oluyorum.
Performansı düşmüş bir hayli.