TKP'ye Hazine Yardımı!

Türkiye Komünist Partisi hakkında "adındaki komünist sözcüğü" nedeniyle açılmış olan kapatma davası 2002'den beri Anayasa Mahkemesi'nde bekliyor. Arada bazı kararlar verildi ama dosya kapatılamadı, kapatılmadı. Şimdi, Anayasa Mahkemesi bir başka açıdan bu davayı görüşmeye hazırlanıyormuş. Yargıtay Başsavcılığı'nın vermiş olduğu ihtara uymayan partiye hazine yardımının kesilmesini öngören Anayasa maddesi görüşülecekmiş.

TKP'yi bu şu nedenle ilgilendiriyor: 2003'te AKP'yi kurtarmak için yapılan bir düzenlemeyle, Anayasa'da "parti kapatma"yla ilgili hükümler değiştirildi, kapatma zorlaştırıldı. Siyasi partiler hakkında kapatma davası açılabilmesinin gerekçeleri daraltıldı. İsmindeki aykırılık nedeniyle siyasi partilerin kapatılamayacağı bir durum ortaya çıktı.

Ve bir çelişki. Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu'nun 96. maddesi, "Komünist, anarşist, faşist, teokratik, nasyonal sosyalist, din, dil, ırk, mezhep ve bölge adlarıyla veya aynı anlama gelen adlarla da siyasi partiler kurulamaz veya parti adında bu kelimeler kullanılamaz" diyor. Sayısız değişiklikle kevgire dönen Anayasa ise "bu nedenle parti kapatılamaz" görüşünde!

Hem kurulamaz, hem kapatılamaz!

Oysa, partiler İçişleri Bakanlığı'na gerekli evraklarla başvuru yapıldığı andan itibaren kuruluyor ve yasaya uygunluk Yargıtay Başsavcılığı tarafından inceleniyor.

Her ne ise, Türkiye Komünist Partisi adı alındığında yıl 2001'di ve "bu ad, bir adın ötesinde partinin niteliğini belirlediğinden değiştirilmesi söz konusu olmayacaktır" kararlılığıyla hareket edildi. Bu tavır verilen ihtara yanıtta dile getirildi, daha sonra Anayasa Mahkemesi'ndeki savunmanın merkezine kondu ve "komünist" adı üzerindeki yasağın kalkması, yani Siyasi Partiler Yasası'ndaki 96. maddenin ilgili bölümünün iptali istendi.

Anayasa Mahkemesi verdiği bir ara kararla TKP'nin bu talebini 6'ya 5 reddetti. Yani "kurulamaz" ve "kapatılamaz" tuhaflığının sürmesine.

Kapatılamazsa ne yapılır sorusunun yanıtı ise "hazine yardımından mahrum bırakma"ydı. Türkiye Komünist Partisi ve diğer bazı partilere hazineden para verilmediği biliniyor. Her seçim sonrasında kimin yardım alacağı yeniden belirleniyor. Bir dönem MHP'nin yardım alabilmesi için gerekli oy miktarı aşağıya çekilmişti. Sonra DTP'ye para verilmemesi için belli bir düzeyde tutuldu. TKP ise aslında partilerin sermaye bağlantısı zayıflasın diye tasarlanan "hazine yardımı" konusunda "burjuva partileri hem devletten hem sermayeden alıyor, bir şey değişmiyor" gerekçesiyle "hiçbir partiye verilmesin" tavrını geliştirdi. Yani mahrumiyette eşitlik! Başından beri kendi üye ve dostlarının özverisine yaslanan TKP zaten "bize de para verin" demiyordu. Zaten veren de yoktu.

İşte şimdi bu "mahrum bırakma"yla ilgili hüküm iptal edilecekmiş.

Komünist ismi üzerindeki işe yaramayan yasak ise duracak. "Bir gün kullanırız" hesabıyla, "boş bırakmayalım, elde bulunsun" düşüncesiyle...

Ne diyelim, yola devam, çok çalışmak gerek, çok...