Geçtiğimiz hafta Meclis “türban vakası”yla anıldı. Hanımefendiler örtünerek buyurdular, konuyla ilgili konuşmalar yapıldı, hatıra fotoğrafları çekildi bir heyecan, bir heyecan, sormayın… Bütün bunlara en özlü yorum aynı zamanda “çok mutlu olduğu”nu söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geldi: Tarih yazdık.
Böylece CHP’nin Parti Meclisi toplantısı, yalnızca Sarıgül’ün partiye yeniden üye yazılmasına değil tarihin de yeniden yazılmasına vesile oldu ana muhalefet partisi açısından. Tuzağa da düşmediler hem. Öyle diyorlar.
Meclis’te türban şovu yapıldığı güne damga vuracak değerlendirmenin BDP’li milletvekillerinden geldiğini sanmıştım ben oysa. “Türbanın serbest kalması, kadın özgürlük hareketinin ürünüdür” demiş ve tarihe sık sık düştükleri “özel” notlardan birine yenisini eklemişlerdi. Bilememişim, CHP’nin “oyunu bozduk, artık bu sorun üzerinden politika yapamayacak, mağduru oynayamayacaklar” gerekçesiyle “zafer” ilan edeceğini hesap etmemişim.
Şöyle dense olabilir miydi: “Arkadaşlar, iyi ki maçın başında savunmayı bıraktık, golü attılar rahatladılar, üstümüze çok gelmezler bundan böyle, hezimetten kurtulduk, oh oh...”
Bu kafadaki CHP’lilerin üzerine gelip gelmeyeceklerini bilemem. Ama halkın, gençlerin, kadınların üzerine nasıl gelecekleri malum!
Adam Denizli Valisi’ne talimat vermiş, “evleri denetleyin” demiş. Deprem yönetmeliği var mı, yok mu… Yok bu değil! Kaçak elektrik kullanımının engellenmesi… Iıı, bu da değil! Kaçak inşaatların saptanması… Cık!
Kadın ve erkekler bir arada yaşıyor mu?
Vali bunu denetleyecekmiş.
Neye dayanarak?
Başbakan’ın muhafazakar yapısına dayanarak.
Tersmiş, rahatsız oluyormuş. Üniversite öğrencileri evlerde kızlı-erkekli oturuyormuş. Bu duruma son vereceklermiş. 18 yaşında, 20 yaşında genç insanların beyefendinin ahlakını bozmasına izin verilmeyecekmiş!
Yasaların bir önemi yok. Özgürlüklerin bir önemi yok. Önemli olan Başbakan’ın muhafazakar değerleri. Valilerin işi ne? Kömür dağıtacak, ahlak zabıtalığı yapacak, yatak odalarını denetleyecekler. Parkları, bankları hallettiler evlere üşüşecek “vışşşşş, kızlı erkekli…” diyecekler.
Amman sevgili CHP yöneticileri, sakın tuzağa düşüp de bu oltaya gelmeyin. Sizi muhafazakar kitleyle karşı karşıya getirmek istiyorlar, oralı bile olmayın. İlla bir şey diyecekseniz, “sizin yüzünüzden gençler bu yollara sapıyor, yeterli yurt olmayınca, mecburen ahlaka aykırı görüntülerle karşılaşılıyor” deyin. Üste çıkın.
Mutlu olun, tarih yazın!
Nasılsa bu ülkenin gençleri röntgenci sapıklara, yobaz tayfasına okkalı bir yanıt verecek, neyin neye “ters” geldiğini ahmak diktatörlere öğretecek.
Bunu da bir kenara yazın. Tarihin nasıl yazıldığını…
Özgürlüklerin nasıl kazanıldığını...