Solda birlik mi?

Sol birlik olmalıymış! Olalım... Kendimizi aptal yerine koyalım!

Kırmızı çizgilerimiz olmasın. Neden? Gün bölünme günü değil. Ne günü? Gün faşizme karşı mücadele günü.
Güzel...
Bölmeyelim, birlik olalım, faşizme karşı mücadeleyi yükseltelim. Kimle yükseltelim? Faşistlere devrimci güzellemesi yapanlarla yükseltelim.
Bunlar bıkmadılar. Yanılmaktan, hata yapmaktan bıkmadılar. Kafa karıştırmaktan yorulmadılar.
Ukrayna’daki muhalefeti allayıp pullamayı devrimcilik sandılar. Onca uyarıya, analize gözlerini kapattılar. “Faşist bunlar” dedik, “herkesi aynı çuvala koymayın” yanıtını aldık. “Emperyalist güçler var arkalarında” dedik, “hep bunu söylersiniz zaten” itirazıyla karşılaştık. “Ülke bölünüyor” dedik, “bıktık bu paranoyaklığınızdan” oldu karşılıkları.
Burada cumhuriyeti savunduğumuz için faşist olduk, Ukrayna’daki faşistler konusundaki uyardık, yine faşist olduk!
Cumhuriyeti savunurken darbeciydik, Soros beslemesi Nazi artıklarına devrimci muamelesi yapmadık diye “polis terörü”ne arka çıkmış olduk!
Niye? Mayalarındaki antikomünizmi bir türlü söküp atamadığımız, liberal kafasızlığı devrimciliğe tercih eden bir kısım solcunun keyfi öyle istediği için!
Birlik olalım! Ukrayna’da emperyalist tezgahı devrimci yükseliş diye yutturanlarla kol kola girelim, sonra burada emperyalizme ve faşizme geçit vermeyelim!

Bir değil, iki değil, üç değil, dört değil...
Avrupa Birliği’ni bunlar sevimli gösterdi yıllarca. Emperyalist, gerici Avrupa Birliği’ni...
Sovyetler yıkılırken göbek atan bunlardı. Yugoslavya savaşını, ırkçılığa karşı zorunlu bir müdahale diye değerlendiren de... NATO’ydu müdahale eden!
Irak işgale uğrarken “aman Saddam’cı gözükmeyelim” korkaklığı aynı yerden türedi.
AKP’yi eleştirmek de tadında bırakılmalıydı onlara göre, çünkü darbeci yaftası yenebilirdi.
Arap dünyasındaki İslamcı hareketleri “devrim” adına selamlamayı ihmal etmediler. Libya’da Kaddafi’nin linç edilmesine aptallara has duygusuzlukla yaklaştılar. Halk devrimi ilerliyordu!

“Suriye’de muhalifler arasında devrimci güçler de var” yalanı, “biz taraf değiliz” saçmalığına evrildiğinde başı yine onlar çekiyordu.
Şimdi Ukrayna’nın başkenti faşist güçlerce işgal edilmişken “devrim” şarkılarını yine onlar söylüyor.

Kim mi bunlar?
Bilmem. Birileri... Hiç üstüne alınmayan, hem öyle hem böyleci solcular. Sorsanız, “burada tarif edilen Doğan Tarkan” derler. Iyi numara... Iyi de, Tarkan vefat etti, solda yine liberal saçmalıklar tam gaz sürüyor, bu nasıl iş?
Solda birlik...
Cık!
Önce solda dirlik.