Siz magazine devam edin...

Kemal Okuyan'ın “Siz magazine devam edin...” başlıklı yazısı 23 Mayıs 2013 Perşembe tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

Hep böyleydi ama şimdi daha bir böyle!

Dün saat 16.00 gibi, yani günün gelişmelerinin artık olgunlaşmaya başladığı bir saatte, Türkiye’nin “önemli” haber kaynaklarını tarıyorum. Haber kaynağı diyorum da, lafın gelişi. Ortada haber filan yok.

Hükümetin ana akım medyadan devşirdiği gazetelerin internet sitelerinde tek bir habere ulaşmak için resmen tünel kazmanız gerekiyor. İşte dünkü tablo:
Habertürk’ün manşet alanı: Fenerbahçe’de Ayrılık Askere Gitmeyi Reddeti 6 Ay Hapis Cezası Yedi (olay İsrail’de geçiyor!) Yabancılar Bunu Söyletti (Yerli ürünlerin gelişmiş teknoloji pazarında yer bulamaması üzerine bir haber, aslında düzgün tek haber) Hiroşima’dan 600 kat güçlü (ABD’deki hortum) 18’lik Mucitten 30 Saniyelik Devrim (cep telefonlarının hızlı şarjı üzerine bir haber) Türkiye’ye Vize Müjdesi (hiçbir resmiyeti olmayan, tamamen okuru kandırmaya dönük bir haber, ortada bir müjde yok) ‘Galatasaray’a Gelmek İstiyor’ (Alper Potuk haberi) Elinden Kaydı (eski fotoğraflardan derlenmiş toplama haber) Hayatınız Değişecek (pratik bilgiler…) Cicişlere Rakip Yıldız Futbolcu İtalya Yolcusu Fenerbahçe’den Unutulmaz Çalımlar Fenerbahçe’den Bir Bomba Daha.

Hürriyet’in manşet alanındaki 15 haberden 13’ü magazin ya da spor magazin… İki siyasi haberden biri Karayılan’ın sevgilisi olduğu iddia edilen bir PKK üyesinin yargılanması ile ilgili… Yani magazinleştirilmiş bir haber. Vatan’daki 19 haberlik toplam manşet alanında magazin, spor ve sulandırılmış haberleri çıkardığınızda geriye yalnızca dört haber kalıyor.

Diyeceksiniz ki, memlekette, dünyada bir şey yok. Neden yok?

Reyhanlı saldırısına ilişkin RedHack’in açıkladığı belgeler, cicişlere rakip olamaz mı? Meclis Komisyonu’ndan geçen alkollü içeceklerle ilgili yeni kısıtlamalar genel kurulda da kabul edilirse, günlük hayatımızda ne değiştireceği pratik bilgiler şeklinde sunulamaz mı? Dolar ve altın piyasalarındaki oynamalar falanca oyuncunun yeni aldığı cipten daha mı az önemli? İran’ın PKK’nin çekilişine dair yaptığı açıklama Galatasaray ve Fenerbahçe yöneticilerinin söz düellosundan daha mı az ilgi çekici? “Canlı yayında bunu da yaptı” saçmalıkları cemaat yanlılarıyla hükümet yanlılarının medyadaki çekişmesinden daha mı fazla haber değeri taşıyor? Tahran’daki seçimler, İsveç’teki çatışmalar kimseyi ilgilendirmiyor mu?

THY emekçilerinin grevini geçtim, üniversitelerdeki faşist saldırıları geçtim, iş kazası denen cinayetleri geçtim, tamamen malum medyanın kriterlerine göre konuşuyorum.

Magazinleştirme ve okur avcılığı her zaman vardı. Ancak son günlerdeki siyasetten uzaklaştırma kaygısı bu genel pespayeliğin çok ötesine geçti.
Halkı siyasetten uzak tutmak istiyorlar çünkü, siyaset AKP’yi yıpratmaya, “istikrar” palavrasının etkisini azaltmaya başladı.

O halde ne yapacaksın, insanlar yazın ısınırken, siyaseti soğutacaksın! Yorulan, gerginleşen toplum, bir kez daha “normalleşme”yi hissedecek.
Dün yazmıştım, AKP aynı saldırganlığı kadife eldivenle sürdürecek, yeni stratejisi bu diye… Medya da hemen mesajı almış meğer. Ortalığı gerip ısıtarak yeni mevziler elde edemeyen iktidar, şimdi bir kez daha “sessiz ve derinden” gitmeyi deneyecek.

Ancak artık çok geç. Birincisi, şımardılar ve kuralsız çalışmaya çok alıştılar. Kendilerini, yandaşlarını kontrol edemezler… İkincisi, tehlikenin farkına bayağı bir kesim vardı. Onlar artık uykuda bile AKP’yi, kabusu görmekte. Üçüncüsü, topluma hissettirmeden yağmalamayı, darbelerini çaktırmadan indirmeyi kolaylaştıran narkozun etkisi dağılıyor. Uluslararası dengeler de, ekonomi de, AKP’ye iktidar yolunu açan ittifakın bütünlüğü de bozuluyor.
Bu nedenle medya patronlarından, andığımız gazetelerin genel yayın yönetmenlerinden bu tarz yayıncılığa devam etmelerini, hatta habere hiç yer vermemelerini rica ediyoruz. İnsanlar artık zaten magazinsiz yapamıyor, hiç değilse bu ihtiyacı gidersinler… Haberi ve siyaseti başkalarına bıraksınlar.