Cumartesi günü, bazı parti ve siyasi oluşumların yerel seçimlerde &ldquoortak aday çıkarmak&rdquo konusunda anlaştığı bir basın açıklamasıyla duyuruldu. Uzun sayılabilecek bir görüşme trafiğinden sonra varılan bu nokta sevindirici, umutlandırıcıdır. Ama henüz heyecan vermekten uzaktır.
Sonuçta, birbirinden farklı, hatta oldukça farklı program ve siyasi hedefleri olan siyasi partilerin ortak bir çerçevede ve belli ilkelerle işbirliği yapmasının zorlukları var. Heyecansızlığın temel nedeni, herkesin bu zorlukların bilincinde olmasından kaynaklanıyor. Buradan tek çıkış, elbette &ldquobuluşma noktası&rdquonın gerçek yaşamda, siyasal pratiğin içinde ürün vermesidir. Heyecan oradan çıkar.
O zaman önce &ldquobuluşma noktası&rdquonın ne olduğunu açmak gerekiyor. Kimilerine göre &ldquosol ortak adaylar çıkarıyor...&rdquo Bu tam olarak doğru değil. Yalnızca bazı katılımcıların adayları &ldquosol&rdquo olarak tanımlamaya çekince koymaları değil sorun. Basın açıklamasına taraf olanların hemen bütün seçim çevrelerinde tek bir aday çıkaracağını ya da aynı adayı işaret edip destekleyeceğini söylemek de pek mümkün gözükmüyor. Bu bir temenni olabilir, bunun için çaba harcanır ama pratikte ne elde edilir, bunu kestirmek çok zor. Nihayetinde &ldquoortak aday&rdquo çalışmasında bulunan partilerden dördü TKP, ÖDP, EMEP ve DTP yerel seçimlere şu ya da bu biçimde parti olarak katılıyorlar. TKP, EMEP ve DTP İl Genel Meclisi seçimlerine bütün kentlerde kendi ad ve adaylarıyla katılacaklarını şimdiden açıklamış durumda. ÖDP&rsquonin de benzer bir karar vermesi mümkün. Bunun bazı yerleşimlerde belediye başkanlıkları ve meclis üyelikleri konusunda &ldquofarklı&rdquo düşmek için doğal bir zemin yarattığı açık. Yine bu çalışmadaki bazı çevreler kimi il ya da ilçelerde CHP adaylarını destekleyecekler, bu da biliniyor. TKP ise CHP adaylarına oy vermeyeceğini açıkladı, bu tavrın &ldquoortak&rdquo ya da &ldquokendi başına&rdquo aday çıkarma seçeneğini içerdiği açık.
Öte yandan &ldquoortak aday&rdquo çalışmasını &ldquoDTP&rsquoye destek&rdquo olarak değerlendirenler de var. Seçmen desteği, diğerleri ile karşılaştırılamayacak olan, birçok belediyeyi elinde tutan bu partinin öne çıkmasına, dışarıdan bakanlar için tek referans noktası olarak görülmesine, dolayısıyla &ldquoDTP destekleniyor&rdquo denmesine şaşırmamak gerekiyor. Ancak, doğru değil. DTP&rsquoyi desteklemek isteyen, destekleyecek olan partiler, gruplar mutlaka vardır. Ama meseleye böyle bakmayanlar da var. En azından TKP&rsquonin DTP&rsquoyi desteklemek gibi bir kararı yok.
Açık konuşmak gerekiyor. &ldquoOrtak aday&rdquo çalışmasında varılan anlaşma konusu, belli bir siyasal çerçeve doğrultusunda seçimlerde işbirliği yapma iradesi göstermektir. Ortada, katılımcı hiçbir öznenin kendi başına kaldığında öyle formüle etmeyeceği ama üzerinde mutabakata varılmış ve toplam bileşime bakıldığında oldukça ileri sayılabilecek bir metin var. Bu metnin siyasal yönlendiriciliğinde her yerellikte ortak neler yapılabilir, bunun yolları aranıyor.
Sevindirici olan, birçok yerellikte, merkezi görüşmelerden daha verimli noktalara ulaşılması ve çalışmanın somut ürünler vermesidir.
DTP&rsquonin güçlü olduğu yerlerde bu ortaklığın nasıl somutlanacağı, büyük ölçüde DTP&rsquoye bağlıdır, kimsenin DTP ile pazarlık yapmaya, ona dayatmalarda bulunmaya niyeti olduğunu düşünmüyorum. Ancak bu durum DTP&rsquoye de bir sorumluluk yüklemektedir. DTP&rsquonin &ldquoemperyalizme, kapitalizme ve bunların ürettiği gericiliğe karşı çıkan, askeri vesayeti milliyetçi-ırkçı, ayrımcı ve cinsiyetçi politikaları reddeden, ekolojik dengeyi savunan, Kürt sorununun demokratik çözümünü isteyen emekten, eşitlikten, özgürlükten yana güçler olarak 29 Mart 2009 yerel seçimleri için&rdquo bir araya gelinmesini,  &ldquoneo-liberal politikaların yerel yönetimlerin halk yararına tüm unsurlarını tasfiye eden, böylece halk yararına kurumlar olmaktan çıkartıp piyasa kurulları haline dönüştüren ve halkın temel kamusal haklarını gasp eden politikalarına karşı halkın haklarını kazanma hedefiyle&rdquo buluşulmasını ne kadar önemseyeceği, aday belirlerken bu çerçeveyi ne kadar veri alacağı, başkalarını bilmiyoruz ama TKP açısından önem taşımaktadır. (italik olan bölümler mutabakat metninden alınmıştır)
 
Türkiye Komünist Partisi&rsquonin &ldquodüzen partilerinin adaylarına oy yok&rdquo yaklaşımının anlamı &ldquopiyasacı, işbirlikçi, gerici adaylara oy yok&rdquotur.
 
Bu, ne anlama gelmektedir?
Bu, Türkiye Komünist Partisi&rsquonin sermayeye, ABD ve AB emperyalizmine, dinci gericiliğe karşı politikaların yaygınlaşması için, bu politikaların daha fazla kesim tarafından savunulması için üzerine düşeni yapacağı anlamına gelmektedir. Açık konuşmaya devam edelim, oldukça karmaşık bir yapıya sahip DTP&rsquonin bu metne imza atması önemsenmelidir. Türklerin ve Kürtlerin emek ekseninde emperyalizme, sermayeye karşı ortaklaşmaları, yaşamsal bir önemdeyse, bunun için her şey yapılmalıdır.
Her şey ama &ldquobunun&rdquo için!
TKP&rsquonin &ldquoortak aday&rdquolar için ilkelerini ve kendisinin varlık nedenlerini bir kenara atması söz konusu olamaz. Her yerde yapıcı ve belli ölçülerde esnek olunacak ama ortaklaşılan ilkelerle uyum sağlaması mümkün gözükmeyen adayları desteklemek gibi bir tutum geliştirilmeyecek.
AKP&rsquonin DTP&rsquoye karşı silah, din ve paranın gücünü kullanarak yürüttüğü sistematik saldırıların karşısında durmak için ilkeleri bir kenara atmak gerekmiyor. Bu saldırılar emperyalizmin, sermayenin ve gericiliğin saldırılarıysa, &ldquosavunma hattı&rdquo da bu çerçeveye oturur. Emperyalizmden, sermayeden, gericilikten kaynaklanan  bir sorun emperyalizmle flört ederek, sermayeye bel bağlayıp onunla pazarlık yaparak, gericiliğe prim vererek çözülemez.
Yapıcı olacağız, her bir yerellikte emekçilerin sesi olacak ortak bir adayda anlaşılması için çaba harcayacağız.
Açık olacağız, örtülü pazarlıklara girmeyeceğiz.
Ve en önemlisi, sosyalizmin sesini, her zamankinden daha fazla yükselteceğiz.