Rojava’dan Suriye Devrimi’ne!

IŞİD’in Kobanê kuşatmasının Suriye’deki ABD yanlısı ittifakı yeniden yapılandırmak gibi bir amacı olduğunu daha önce yazmıştık. “Ama IŞİD öbür tarafta” diye itiraz edilmesin. Olup biteni anlamak için şu sıralar bölgede en son başvurulması gereken sözcüklerden biri “taraf”.

IŞİD başka birçok yerleşim gibi Kobanê’ye saldırdı, ABD direnişçi Kürtlere ancak “kenti tutacak kadar” destek verdi, AKP kılını kıpırdatmadı, amaçladıkları PYD üzerinde baskı kurmaktı.

Gönüllülerin ve ihtiyaç duyulan cephanenin geçmesi için koridor açılmadı ama diplomasi için Ankara’nın kapıları sonuna kadar açıktı! PYD’den istenen Suriye’deki muhalif güçlerle işbirliği yapması, Suriye yönetimine karşı mücadele eden ABD yanlısı cepheye katılmasıydı.

Yani “ılımlı” denen muhalefete.

PYD bu konuda isteksizdi. Rojava’nın ete kemiğe bürünme sürecinde Esad’la örtülü de olsa, işbirliği yapıldığı biliniyordu. Kürt bölgesi dışındaki çatışmalarla ilgilenilmediği, bir üçüncü taraf olarak hareket edileceği söyleniyor, batılı ülkelerden baskı geldikçe en fazla “başından beri Suriye muhalefetinin parçasıyız” demekle yetiniliyordu.

Ancak Suriye muhalefetinden IŞİD’in çıkarılıp, onun herkesin yeni düşmanı olarak belirlenmesi ile birlikte, yeni bir durum ortaya çıktı.

ABD kafa-kol kesen aşırılardan IŞİD sayesinde kurtulmuş oluyor, dahası bölgedeki hemen bütün aktörlere “IŞİD’e karşı birleşin” diyordu.

Kafa-kol kesen “ılımlı” örgütlerin listesi bu yazının hacmini aşar. Ama daha ilginci, Kobane kuşatmasını “IŞİD’e karşı birleşilsin” yaygarası için kullanan ABD’nin IŞİD’e karşı birleşme pek sağlanmadan Esad’a karşı birleşmeyi masaya getirmesi!

Suriye’de IŞİD’e karşı mücadelede en anlamlı güç kuşkusuz Suriye ordusu. Suriye ordusunun operasyon hakkı elinden alınıyor, sonra “IŞİD’i durduramıyoruz” diye dert yanılıyor, en sonunda da IŞİD karşıtı koalisyonun sağlamlığı ve geleceği, koalisyonun aynı zamanda Şam yönetimine karşı olması koşuluna bağlanıyor.

Bunları başından beri yazdık. “Yalan” diyen de oldu, “ne önemi var”la geçiştiren de. Onların devrimci refleksleri güçlüydü, bir de üstüne romantiklerdi. Bizse aklımızı emperyalizmle bozmuştuk. Doğrudur!

Sonuçta beklenen oldu. Son bir haftadır Amerikalılarla yoğun müzakereler sürdüren YPG, dün “yalnız Rojava değil, Suriye’nin geneline ilişkin bütün sorumluluklarını yerine getireceği”ni açıkladı. Rudaw’ın haberi doğruysa, PYD Esad’a karşı “ılımlı muhalefet”le birlikte davranmak konusunda önemli bir adım atmakta.

YPG’nin açıklamasında Özgür Suriye Ordusu’nun bazı unsurlarıyla Kobanê’de IŞİD’e karşı sürdürülen işbirliğinin öneminden söz edildikten sonra, devrimin başarısının ülkede iyiden yana tüm güçlerin arasındaki ilişkilerin gelişmesine bağlı olduğu da vurgulanıyor.

Anlaşıldığı kadarıyla Suriye Devrimi de kurtuldu, Türkiye’deki çözüm süreci de!

Peki Asiye nasıl kurtulacak?