Polis Korosu KEMAL OKUYAN

Mehter Takımı Moskova'ya gidecek, Kremlin Sarayı'nda Kızıl Ordu Korosu ile konser verecek, biz de bunu yazmayacağız! Pek dinleyemedik ama olsun. İnternet sitelerine düşen video görüntülere bakmakla yetindik. İlginç olmuş da, güzel olmamış.

Her ne ise, kapitalizm bütün iyi şeyleri hiçleştirmeyi becerdiğinden çare yok. Kızıl Ordu Korosu, diğer adıyla Aleksandrov Şarkı ve Dans Topluluğu, Sovyetler Birliği'nin dünya müziğine kattığı önemli değerlerden biriydi. Halk şarkılarını, opera parçalarını, marşları, Sovyet ezgilerini ve dünyanın kültür mirasına malolmuş eserleri büyük bir maharetle seslendirirlerdi.

Hoş hâlâ dünyanın sayılı korolarından biri. Ancak koronun en önemli özelliği, içtenlik ve pırıltısı, 1930'ların başından bu yana Sovyet tarihinin bütün mücadelesini neşe, coşku, hüzün ve kararlılıkla sese dönüştürme yeteneği, doğal olarak sönümlenmiş. Nasıl sönümlenmesin? Repertuar neredeyse aynı, İç Savaş'tan, İkinci Dünya Savaşı'ndan kalma güzelim şarkıları, bazen sözleriyle oynayarak yeniden ve yeniden yorumlayan bir topluluk söylediklerine yabancılaşmaz da ne yapar?

Zaten koronun "marka" değeri ortaya çıkınca, yenileri kurulmuş, hepsi aynı adla piyasaya çıkmış. Eskisi duruyor ama hepsi Kızıl Ordu Korosu.

Ama bizim Mehter Takımı'nın sahne paylaştığı, düpedüz Polis Korosu!

AKP'ye de bu yakışırdı zaten.

Sovyetler Birliği'nin kuruluşu ile birlikte halka düşman polis teşkilatı dağıtılmış, bunun yerini milisler almıştı. Zaman içinde silahlı kuvvetlerle yakın mesai içinde yeniden yapılanan iç güvenlik örgütü, bir süre sonra İçişleri Bakanlığı'na bağlı birliklere dönüşmüştü. Bakanlığın Rusça kısaltması olan MVD adını taşıyan bu silahlı güç hem kent milislerini hem de özellikle sınır bölgelerindeki devriye görevlerini yapan askerleri kapsıyordu. 1979 yılında MVD bünyesinde özel operasyon birlikleri kuruldu. Amaç 1980 Moskova Olimpiyatları'nda sporcu ve konukların güvenliğini sağlamaktı.

Sonra Garbaçov dönemi geldi ve bu özel operasyon birlikleri OMON adıyla yeniden yapılandırıldı. Sosyalizme en sadık, en bağlı örgütlenme olacaktı güya! 1991 yılında Litvanya'da Sovyetler Birliği'nden ayrılmak için başlayan gösterilerin üzerine OMON birlikleri salındı. Ölçüsüz şiddet ve kayıtsızlık arasında gidip gelen bu birlikler işleri yüzlerine gözlerine bulaştırdılar, Sovyetler Birliği'nin itibarı giderayak yerlerde süründü.

Kapitalist Rusya'da MVD ve onun en seçkin kolu OMON iyice parlatıldı, hâlâ komünist unsurlar barındıran orduyu dengelemek için Yeltsin tarafından özel yetkilerle donatıldı. 1993 Ekimi'nde Moskova'yı iç savaşa taşıyan parlamento krizinde "devrimci Rusya"ya karşı ilk harekete geçen ve hedef gözeterek halka ateş eden yine OMON birlikleriydi. O günden itibaren Moskovalılar bu Özel Harekatçı güruha "faşist" demeye başladılar. Gerçi parlamentodan yana saf tutan halk ve bazı askerler OMON'culara derslerini verdiler ama Yeltsin'i kurtaran da yine MVD oldu. Sınır bölgelerinden kaydırılan kara bereli özel birliklere kimi ordu subayları da destek verince "devrimci Rusya" teslim oldu, teslim olmayan binlerce kişi katledildi.

Demem o ki, Mehteran Bölüğü ile Kalinka söyleyip, Hekimoğlu türküsünü seslendiren koro işte bu MVD'nin yıllardan beri Viktor Yeliseyev tarafından yönetilen korosudur. Demek ki kan çekmiş AKP'cileri, bula bula Polis Korosu'nu bulmuşlar.