Örgütsüzlük bir erdem midir?

Kemal Okuyan'ın “Örgütsüzlük erdem midir? başlıklı yazısı 05 Haziran 2013 Çarşamba tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

Halk hareketi yükseldikçe birilerinin "vatandaş" ile "örgüt" arasında karşıtlık yaratma çabası da yoğunlaşıyor.

Bilin ki bunlar ya iktidarın memurları, ya "kolektif" kültürden nasiplenmeyen ego pompalanmış aydıncıklar ya da halkın içindeki truva atı örgütlerin mensuplarıdır.

Halk ne istiyor?

Hükümet istifa etsin istiyor.

Hükümet istifa edince ortaya çıkacak boşluğu ne dolduracak?

Bir siyasi seçenek…

Siyasi seçenek örgütsüz oluşmaz.

AKP nasıl bir örgütlülüğe dayanıyorsa, halk da örgütlenmelidir. Sendika, kitle örgütleri çok önemlidir ama yetmez… Siyasette örgütlenmek gerekir.

Siyasette örgütleneceksen, en gelişkin araç partidir.

Halk seçenek arıyor. "Örgüt düşmanlığı" yapanlar, bu seçeneğin ortaya çıkmasını istemeyenlerdir.

Türkiye'de son 35 yılın tamamından daha yoğun geçen bir haftayı geride bıraktık. Halk değişti filan demiyorum, ayağa kalkmayı da bir kenara bırakalım, gerçek bir halk ortaya çıktı. Hakkını aramayan, kanıksayan, boyun eğen bir toplam halk olamazdı.

Halk işte böyle olur!

Bu halk kendi yerel komitelerini kurmakta, dayanışma kültürünü geliştirmekte, birlikte hareket etme yeteneği kazanmaktadır.

Bunlar önemlidir. Bunlarla beraber halkın siyaseten örgütlenmesi de önemlidir.

Örgütsüzlüğü teşvik edenler, örgüt düşmanlığı yayanlar, Bülent Arınç'ın yol arkadaşıdır, halkın direncini kırmak isteyenlerle ittifak halindedir.

Erdoğanlar, Güller, Arınçlar siyaset yapacak, örgütlenecek, devlet örgütünü ele geçirecek, "vatandaş" ise masum talepler ileri sürmekle yetinecek!

Yok artık!"