Operasyon soruları...

Türkiye siyaset tartışıyor. Yolsuzluğu tartışmak istemiyor. Kötü. Bir yandan da iyi. Yolsuzluk kanıksandı, bir ayıp olmaktan çıktı. Kötü olan kısmı bu. Toplum başka “ayıp”lar arıyor. Ama yine de önceki günkü operasyon çok ses getirdi çünkü AKP’nin “kozmik odaları”na, mahremine girildi. Bir bakan çocuğunun evinde altı adet kasa, bir adet para sayma makinası bulundu. Yolsuzluğa alışan toplum, özelde ortaya çıkarılan bu cephaneliğe büyük ilgi gösterdi. İlgisini siyasete tahvil etti. Bu da iyi kısmı.

Siyaset konuşulacak bundan sonra. Solun bunu değerlendirip değerlendirmeyeceği ise başka bir konu. Siyasete ilgisiz bir toplumda değerlendirilecek bir şey de olmuyor malumunuz!

Siyaset konuşulurken bol bol soru soruluyor. Bizim payımıza düşen sorulardan bir tanesi, Erdoğan’ın işinin bu kadar kolay bitip bitmeyeceği…

Oysa “bitti” demeye son operasyonla birlikte başlamamıştık. Haziran’dan beri aynısını yazıyoruz. “Bitti” derken kastettiğimiz, bugün-hemen-şimdi tepetaklak gitmesi değil. Türkiye ile ilgili projeksiyonlarda Erdoğan’a pek yer kalmadı, bu bir Erdoğan yönetenler-yönetilenler denkleminde bir sabit olmaktan çıktı, bu da iki.

Yoksa dövüşecek, tırmalayacak, zarar verecek elbette.

Ne var ki, tekrar olacak, Haziran olayları ve Suriye kepazeliği bir fani için çok fazla. Kimse bu yükü taşıyamaz. Erdoğan’a yine de şapka çıkarmak gerek, dirençliymiş!

İkinci soru, CHP ile ilgili. Birkaç gündür CHP’nin bir “seçenek” haline gelmeye başladığını yazıyorum, itirazlar geliyor doğal olarak: “Bu CHP nasıl iktidar olabilir ki…”

İşin ilginci, itiraz sahiplerinin çoğu CHP’li. Diyorlar ki, sağcılaşma politikasından iktidar çıkmaz, sadece AKP’nin gidişi hızlanır, bu da iyi bir şeydir!

Yani? CHP’nin sağcılaşmasını bir yere kadar kabulleniyorlar, CHP’yi fazla ciddiye alsalar, iktidarı hissetseler, itiraz edecekler.

Demek ki, siyasetle uğraşmak, okumak, konuşmak filan bazı şeyleri anlamaya yetmiyor, kabul ediyorum ben CHP’yi anlıyorum ama CHP’lileri anlayamıyorum!

Ben CHP yarın iktidar olacak demiyorum. CHP, kaotik süreçte hesaplar yapılırken “yumuşak muhalefet” olmanın ötesine geçiyor diyorum. Ankara ve İstanbul’da yerel yönetimleri alan bir CHP zaten “yumuşak muhalefet”in ötesidir. Ayrıca AKP’nin parçalanması ya da bölünmesi gibi bir gelişme yaşanırsa, sonrasında ortaya çıkacak yeni oluşumların tek başına iktidar şansı olmayacağından koalisyonlar dönemi açılacak. CHP’ye burada elbette bir yer var.