Olimpiyatını da al git!

Olimpiyat ruhunun aslında ne anlama geldiğine girmeyeceğim. Piyasanın sporu ne hale getirdiğine de… AKP’nin Olimpiyat sevdasına odaklanacağım. İstanbul’da Olimpiyat düzenlenmesinin neden “memleket meselesi”ne dönüştüğüne…
Olay 2020’de geçecek. Türkiye 2020’ye AKP ile herhalde girmeyecek. Tayyip ile Egemen bunun ne kadar farkında bilmiyorum ama köşeye sıkıştıkları, önlerini göremedikleri bir ortamda yedi yıl sonrasına ilişkin bir konuyu ısrarla gündemde tutmaları sorgulanmalı. Zaten tam da bu nedenle, her şeye hakim olduklarını, ülkeyi yönetme gücünü koruduklarını göstermek istiyorlar. “Bağırın, çağırın, biz yolumuzda gidiyoruz” demeye getiriyorlar. Önce bu.
Ancak dahası var. Olimpiyatları İstanbul’a alarak, uluslararası düzlemde hızla kaybettikleri itibarı yeniden kazanmak istiyorlar. Nihayetinde Olimpiyatlara hangi ülkenin evsahipliği yapacağı kulis faaliyetlerine, rüşvet gücüne, pazarlık yeteneğine ve büyük güçlerin siyasi hesaplarına göre belirleniyor.
Sonrası daha da vahim. Olimpiyatlar demek, bir kentin yeniden yapılanması demek. Oyunlar yedi yıl sonra olabilir, inşaat ise hemen başlayacak. AKP, İstanbul’da Haziran’a toslayan dönüşümü Olimpiyatları bahane ederek gerçekleştirmek amacında. Kural tanımaksızın, kafalarına göre ve büyük bir iştahla dalacaklar tarihi kentin dokusuna.
Halksızlaştırılacak, tarihinden ve kültüründen arındırılacak İstanbul. Bu kez çakmakla değil, Olimpiyat meşalesiyle yakacaklar!
Olimpiyat inşaatı demek, devasa kamu borcu demek. Ama öte yandan yandaşa tarihsel bir rant kapısı açılacak. Yollar, oteller, spor tesisleri, hastaneler, Tayyip’in çılgın projeleri! Para basacaklar halkın sırtına basaraktan.
Ve kazara 2020’de işbaşında olurlarsa, güç gösterisi yapacaklar. Güvenlik manyağı Batılı ülkelere güvence verilecek “kuş uçurtmayacağız” diye. Şiş kebap, ayran ya da şıra ve bol polis! İstanbul’da turistik sıkıyönetim ilan edilecek, steril bir kent oluşturmaya çalışacaklar.
Bunu hayal ediyorlar.
Spor kısmı mı?
Halk düşmanı birine bayrak taşıtır, dopinge yüklenir, milletin kıyafetine, içeceğine karışır. Hatta diktatör çıkar, oyunların kurallarının değişmesini filan da talep eder. Arsızdır, yüzsüzdür.
Şimdi…
İstemiyoruz. Evet, Olimpiyatların İstanbul’da yapılmasını istemiyoruz. Hadi Egemen “vatan haini bunlar, Olimpiyatlara evsahipliğini istemiyorlar, yurtseverlikleri buraya kadar” deyiver! Deyiver ve yanıtı al!