Koalisyon güçleri

Kemal Okuyan'ın “Koalisyon güçleri” başlıklı yazısı 26 Şubat 2013 Salı tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

Ne olacağı konusunda aşağı yukarı anlaşıyoruz. Eskiden “uyduruyorsunuz” der, “komplo teorisi” diyerek geçiştirirlerdi. Şimdi aynı noktaya geldiler. En azından konuşanları…

Diyorlar ki, Kürt sorunu çözülünce, bölgedeki sınırlar önemsizleşecek. Yerel yönetimler yasası çıkacak, Suriye ve Irak sınırları ortadan kalkmayacak ama fiilen anlamsızlaşacak, Cumhuriyetin dışladığı iki kesim dindarlar ve Kürtler yeni bir cumhuriyet kuracak.

Örnek olsun, Mithat Sancar dün Milliyet’te Zeynep Miraç’a tam da bunları söylüyordu.

Demek ki, neymiş? Uydurmuyormuşuz…

Dışişleri Bakanı böyle söylüyor, etkili bazı Kürt siyasetçiler böyle söylüyor, liberal akademisyenler böyle söylüyor.

Biz de böyle söylüyoruz.

Ama anlaşamıyoruz.

Onlar gidişattan memnunken, biz bu doğrultunun “iyi” olmadığını düşünüyoruz.

“İyi”, göreli bir kavram. Toplumlar sınıflara bölündüğü sürece, birileri için “iyi” olan başkaları için “kötü” olacak, bu kaçınılmaz.

Peki bu süreç kimleri memnun ediyor?

Önce sınıflara bakalım…

Uluslararası sermaye memnun. Memnun çünkü Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Ortadoğu’da ortaya çıkan boşluğun bir bölümü doldurulacak, bölge sermaye hareketlerine daha açık hale gelecek, piyasa güçlerinin önündeki siyasal engeller bütünüyle kalkacak, ucuz işgücü arzı ortaya çıkacak, enerji kaynakları tekellerin hizmetine girecek.

Geleneksel Türkiye burjuvazisi memnun. Memnun çünkü başta inşaat olmak üzere, birçok sektör için yeni yatırım olanakları yaratılacak, Batılı şirketlerle ortak girişim imkanları çoğalacak, işgücü maliyetleri düşecek, yağmalanacak yeni alanlar açılacak, sermaye üzerindeki denetim tamamen ortadan kalkacak.

Yükselen “yeni burjuvazi” memnun. Memnun çünkü siyaset en fazla onları gözetiyor, ihalelerde aslan payı onlara gidiyor, eğitim ve sağlık gibi “yeni sektörler” onların elinde büyüyor, düşük yatırım maliyeti ile elde edilen olağanüstü rant en fazla onları besliyor.

Kürt burjuvazisi memnun. Memnun çünkü uluslararası fonlar, kara para ve savaş rantı sonucu bölgede biriken sermaye yatırıma dönüşecek, ucuz işgücü aç ve hırslı firmalara büyük enerji sağlayacak, güçlü aşiretler dünya piyasalarına entegre olacak ve şirketleşecek, kontrolsüz ve kuralsız ekonomi bir avuç aileye olağanüstü kârlar sunacak.

Ya bu sınıflara hizmet eden ama aynı zamanda daha stratejik hesap yapan devletli aktörler?

ABD memnun. Memnun çünkü İran, Rusya ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin baskılanmasında yeni bir adım atılmış olacak, enerji kaynaklarının kontrolü sağlama alınacak, İslam coğrafyasında güçlü bir işbirlikçi eksen yaratılmış olacak, İsrail’in güvenliği sağlanacak, 1920’lerin istenmeyen aktörü Türkiye Cumhuriyeti’nin defteri dürülmüş olacak.

Avrupa Birliği büyük ölçüde memnun. Memnun çünkü ucuz enerji kaynakları Avrupa ekonomisini besleyecek, gevşetilen Türkiye Avrupa için hazmedilmesi daha kolay bir ülke haline gelecek, piyasa ve yerel aktörlerin ağırlığı arttıkça AB’nin siyasal nüfuzu da artacak.

AKP zaten memnun.

Irak Kürtlerini kontrol eden Barzani memnun.

Şimdi memnunlara, Türkiye Kürtlerinin siyasi temsilcileri eklenmek üzere.

Bizden de bu dev koalisyona katılmamız, Kürt sorununda “çözüm”ün keyfini çıkarmamız isteniyor.

Kalsın.